TKP'den partiye dönük saldırılara ilişkin açıklama

TKP'den partiye dönük saldırılara ilişkin açıklama

TKP, KP adlı grubun İzmir'de 'Hayır Tutuklanamaz' etkinliğine ve Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi ve parti binasına saldırı girişimine ilişkin açıklama yaptı.

Türkiye Komünist Partisi (TKP); İzmir'de hileli referandum sonucunu protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklunan 7 yurttaş için düzenlenen 'Hayır Tutuklanamaz' etkinliğinde TKP Genel Başkanı Erkan Baş'a ve Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi ve parti binasına KP adlı grubun saldırı girişimine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

"KP adlı grubun İzmir'deki "Hayır Tutuklanamaz" etkinliğine ve partimize yönelik saldırıları ve yalanları hakkındaki açıklamamızdır" başlığıyla yayımlanan açıklama şöyle:

"KP adlı grup, bir süredir AKP yargısına, polisine ve sermayesine ilettiği şikayetlerle partimizin siyasal faaliyetini engellemeye çalışmış, bu çabalarında başarısız olmuş, ayrıca partimiz tarafından devrimci kamuoyuna teşhir edilmiştir.

Bütün bunların ardından 9 Haziran günü İzmir’de tutuklu Hayır’cılarla dayanışma amacıyla düzenlenen etkinliği engellemeye, Genel Başkanımız Erkan Baş’ın kürsüye çıkmasını önlemeye çalışmış, bu konuda düzenleme komitesine defalarca başvurmuş ve red cevabı almıştır. KP adlı grup, örgütlenmesine en ufak bir katkı koymadıkları bir etkinliğe herhangi bir müdahalede bulunmayacaklarını, sadece izleyici olarak katılacaklarını düzenleme komitesine bildirmiştir. Buna rağmen etkinliğe gelen bir grup KP’li, Genel Başkanımız kürsüye davet edildiğinde protesto amacıyla bağırmaya başlamış, ancak düzenleme komitesinin uyarısına maruz kalmış ve Genel Başkanımız kürsüdeki yerini almıştır. 

Günlerdir hazırlıkları süren devrimci bir etkinliğe en ufak bir katkı koymadıkları halde orada bulunmak yönündeki çabaları KP’nin bir provokasyon niyeti taşıdığını düşündürmekle birlikte söz konusu grubun bu tür bir devrimci etkinliği provoke edecek bir saldırı girişiminde bulunacak kadar şuursuzlaşacağını tahmin etmemiş, muhtemel bir saldırı için parti binalarımızda önlemlerimizi almıştık. Ancak etkinlikte Genel Başkanımızın anons edilmesiyle birlikte KP’nin planlı bir provokasyonu hayata geçirmek için ilk adım olarak İzmir’deki etkinliği seçtiğini ve provokasyon amacıyla orada düğmeye bastığını görmüş olduk. Nitekim, provokasyon sürerken sahneye çıkıp Genel Başkanımızın yanına gelen üst düzey bir KP üyesinin “hadi özür dile, bu iş burada bitsin” demesi de İzmir etkinliğinin KP tarafından bilinçli bir biçimde seçildiğini ve bir provokasyona zemin haline getirilmek istendiğini göstermektedir.

Genel Başkanımızın konuşmasını engelleyemeyeceğini anlayan KP’li grup, bunun üzerine harekete geçmiş, sahneye ve kürsüye müdahale etmeye çalışmış ve orada bulunan devrimciler ile parti üyelerimizin müdahalesi sonucunda çabaları boşa düşürülmüştür. Ardından etkinlikte yer alan kitlenin protestoları eşliğinde etkinliği terk etmişler ve Genel Başkanımız programlandığı ve duyurulduğu gibi kürsüdeki konuşmasını tamamlamıştır. Yaklaşık 2000 devrimcinin gözleri önünde gerçekleşen ve omuz omuza püskürtülen saldırı girişimini Twitter trolleri aracılığıyla çarpıtabileceğini düşünmek KP’nin şuursuzluğunun son kanıtıdır.

Aynı anda, İstanbul’daki parti binamızın önünde birikerek gözdağı vermeye ve provokasyon yaratmaya çalışan bir grup KP’li ise yine yoldaşlarımız tarafından kovulmuş ve kendi parti binalarına sıkıştırılmıştır. Polisin olay yerine gelmesiyle KP binasının önünden ayrılan yoldaşlarımız, “Yaşasın Türkiye Komünist Partisi” sloganları ile partimize geri dönmüştür. Bu sırada KP binasından atılan taş ve soda şişeleriyle birkaç yoldaşımız hafif biçimde yaralanmıştır.

Yine aynı anda, Ankara’da yer alan Nazım Hikmet Kültür Merkezi ve parti binamıza KP’li bir grup saldırmayı denemiştir. Parti üyelerimizin müdahalesiyle bu grup da uzaklaştırılmıştır. KP’li grubun saldırısı sırasında bazı yoldaşlarımız yaralanmıştır.

Bütün bunlar olurken, daha İzmir’deki saldırının ilk anlarından itibaren KP’nin resmi Twitter hesabı bir algı operasyonuna başlamış ve partimizin kendilerine saldırdığı yalanını ortaya atmıştır. Günlerdir Genel Başkanımız Erkan Baş’a ve İzmir’deki etkinliğe dair sürdürdükleri açık tehditlerini, hem de resmi parti hesaplarından paylaşan bu grubun aciz provokasyonu tutmamıştır. Ayrıca, KP adlı grubun trol ordusunun şefi olduğu anlaşılan ve Türkiye sosyalist hareketi tarihinde TKP üyelerine “asalak hıyarlar” dediği hakaretinden başka hiçbir faaliyetine tanık olunmamış MK üyesi bir baş trol, parti hesabından atmak için önceden hazırlayıp kaydettiği tweetleri yanlışlıkla kendi hesabından atıp silince, karşı karşıya olduğumuz komedi daha da belirginleşmiştir.

Tüm bu yaşananlara dair söyleyeceklerimiz şunlardır:

Partimiz, Türkiye Komünist Partisi adının resmi evraklarla ve noter yoluyla sahiplenileceği fikrini gülünç bulmakta, bu yöndeki her türlü dayatmayı ve oldu-bitti tavrını elinin tersiyle itmektedir. İsim tartışmasından daha önemlisi ise, devrimci harekette yalan ve ayak oyunlarının geçer akçe sayılmasına, bu yolla ikbal sağlamayı alışkanlık edinmişlerin varlığına, devrimci hukuku pervasızca ve sorumsuzca hiçe sayarak kendi isteklerine göre her türlü devrimci faaliyeti engelleyebileceğini sanan bu zihniyete izin vermeyecek oluşumuzdur. 

Partimiz, günlerdir kendisine iletilen ve KP resmi hesabından savrulan tehditlere rağmen dün gerçekleşecek etkinliğin devrimci dayanışma açısından kıymetini başa yazmış, Hayır Tutuklanamaz etkinliğine gölge düşürecek tüm tutumlardan kaçınmış, bütün enerjisini etkinliğin güçlendirilmesine ayırmıştır.

KP’nin açıktan ve resmi hesaplar yoluyla tarafımıza yönelttiği tehditler karşısında önlemlerimizi almış olmamızın bir gariplik taşıması söz konusu değildir. Yine de partimiz İzmir’deki etkinlikte ve ardından İstanbul ve Ankara’da KP’lilere saldıran taraf olmamış, partimize yönelik saldırılara yanıt vermekle yetinmiştir. Bu tutumumuzun arkasında ülkemizde süren devrimci mücadelenin ihtiyaçları yatmaktadır. Partimiz kısır çekişmelere ve sol içi ayak oyunlarına zaman ayırmayı israf saymaktadır. Öte yandan, partimize yönelik en ufak bir tehdide bile pabuç bırakmayacağımız da anlaşılmış olmalıdır.

Ayrıca dün Kadıköy'de evlerine gitmekte olan 2 kadın yoldaşımızı darp edenlerin kimlikleri tespit edilmiştir.

Her ne nedenle olursa olsun, kendi ikbal beklentileri ve kişisel tatminleri için geniş bir ortaklık zemininde düzenlenen devrimci bir etkinliğe saldırı ve müdahalede bulunmaya cüret etmek en basit tabiriyle utanç vericidir. Yıllarca partimizin saflarında tutmuş olduğumuz bu çürümüş yaklaşımı bir kez daha teşhir ediyor, TKP adının ve varlığının bu zihniyete teslim edilmeyeceğini tekrar duyuruyor ve tüm ilerici ve sol kamuoyu önünde bu bencilliği lanetliyoruz.

Hiçbir tehdide pabuç bırakmayıp partisini cesaretle savunan tüm yoldaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Partimiz an itibariyle siyasal gündemine ve devrimci mücadelesine geri dönecektir. Ancak, partimizi başka gündemlerle tanımak isteyenlere de gerekli yanıtı vermekten çekinmeyecektir. Bu vesileyle, KP adlı grubu partimize yönelik saldırı ve operasyonlardan uzak durmaları konusunda uyarıyor; tüm sol kamuoyuna siyasal gündemlerimize dönmek niyetinde olduğumuzu ancak saldırılara ve operasyonlara yanıt vermekte tereddüt etmeyeceğimizi ilan ediyoruz.

Yaşasın devrimci dayanışma!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!"