TİP'ten sabotaj girişimine karşı suç duyurusu: 'Defalarca başvurduk'

TİP'ten sabotaj girişimine karşı suç duyurusu: 'Defalarca başvurduk'

Barış Atay, "Bir siyasi parti olarak da devrimci mücadele veren bir parti olarak da sözümüzü sonuna kadar söyleyeceğimizi tekrar yineliyoruz" ifadelerini kullandı.

İleri Haber

TİP, Hatay İl Örgütü'nün parti faaliyetlerinde kullandığı araca yönelik sabotaj girişimine ilişkin suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili basın açıklaması düzenleyen TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, "Türkiye İşçi Partisi olarak aldığımız ya da bize edilen tehditlere boyun eğmeyeceğimizi de çalışmalarımızın herhangi bir hız kaybına uğramayacağını da herhangi bir yoldaşımızın bundan korkup geri adım atmayacağı konusunda da herkes emin olmalıdır" dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay  ile TİP Hatay İl Örgütü’nün parti faaliyetleri için kullandığı araca, lastik bijonları gevşetilerek sabotaj düzenlendiği anlaşıldı. Bugün Hatay İl Emniyet Müdürlüğe giden Barış Atay, sabotaj girişimiyle ilgili şikayetçi oldu.

İfade işlemlerinin ardından partisinin Hatay İl Örgütü Binası’nda bir basın açıklaması yapan Barış Atay, sabotaj girişimi ve ardından yaşanan süreci anlattı.

SABOTAJ GİRİŞİMİ VE ARDINDAN GELİŞEN SÜREÇ

TİP Genel Başkan Yardımcısı, şunları söyledi:

“Cuma günü ben Hatay’ın Arsus ilçesindeyken yoldaşımız ve aynı zamanda Defne İlçe Başkanımız, Antakya’dan beni almak üzere iki yıldır kullandığımız ve Meclis’te kayıtlı olan parti aracıyla yola çıktı. Kısa süre sonra tekerlekten sesler geldiğini ve servise götürmek zorunda olduğunu belirttiği bir telefon görüşmesi yaptık. Servis elemanının bize, ön sağ lastiğin bütün bijonlarıyla oynandığı ve böyle bir şeyin doğalında olamayacağını iletti. Biz konuyla ilgili araştırmamızı yaptıktan sonra ertesi gün Valiye ulaşmaya çalıştık ama hafta sonu olması dolayısıyla olabilir, düşüremediğimiz için olabilir, Valiye ulaşamadık. Öğleden sonra sosyal medyada paylaştım ve Emniyet’ten bize ulaştılar ve bu konuyla ilgileneceklerini, detaylı bir çalışma yürüteceklerini, servis elemanıyla görüştüklerini ve onların da düşüncesinin kasıtlı bir iş yönünde olduğunu ilettiler. Ben de cumartesi olması sebebiyle kişisel olarak başvuruya gelemeyeceğimi ancak Valiliğin soruşturmayı yürütmesini istediğimi söyledim. Fakat iletişim sorunundan olsa gerek, gece hiç şikayette bulunmayacağımız ya da suç duyurusunda bulunmayacağımız gibi bir algı oluştu. Böyle bir şey yok, gece de Valiyle şahsen görüşme imkanını bulduk ve bugün de ifademizi verdik.”

[ih2]

‘KENDİSİNİ POLİS OLARAK TANITAN ŞAHISLAR…’

Konuşmasının devamında çarpıcı açıklamalarda bulunan Barış Atay, TİP Hatay İl Örgütü’nün bulunduğu binaya 3 hafta kadar önce kendisini polis olarak tanıtan şahısların geldiğini ve apartman sakinlerine parti binasına girenleri tanıyıp tanımadıklarını, kendisini tanıyıp tanımadıklarını, TİP binasında nasıl faaliyetler yürütüldüğünü sorduklarını söyledi. Konuyu bizzat Valiye bildirdiğini söyleyen TİP Genel Başkan Yardımcısı, bununla ilgili bir araştırma yapılacağı sözünü aldığını belirtti. Valinin daha sonra geri dönüş sağlayarak, bu şahısların Emniyet tarafından görevlendirilmiş kişiler olmadıklarını kendisine ilettiğini söyleyen Barış Atay, “Fakat o günden bugüne bu şahısların kim olduklarıyla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi. Biz de soruşturmanın devamını talep ettiğimizi söyledik” dedi.

‘ÖLÜM TEHDİTLERİ İÇİN SUÇ DUYURUSUNA 20 GÜNDÜR DÖNÜŞ YAPILMADI’

1 Mayıs’ta yaşananlarla ilgili yandaş medya tarafından hedefe konulmaları ve olanların manipüle edilerek aktarılmasına dikkat çeken TİP Genel Başkan Yardımcısı, o süreçte kendisine yönelik ölüm tehditlerinde bulunan şahısların bir kısmı hakkında isim ve soy ismiyle birlikte TİP adına suç duyurusunda bulunulmasına rağmen yaklaşık 20 gündür kendilerine bir dava dosya numarasının verilmediğini ifade etti.

‘TEHDİTLERE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Barış Atay, şöyle devam etti:

“Ölüm tehditleri alınması, parti il örgütü faaliyetlerinin kimliği meçhul kişiler tarafından incelendiğini belirtmemiz ve şimdi aracımıza bir sabotaj ihtimali… Bizim açımızdan ne yazık ki çok iç açıcı şeyler olarak görünmüyor. Buradan talebimizi ve sözümüzü bir kez daha yineliyoruz. Bu konunun araştırılmasını ve bir an önce bir sonuca bağlanmasını iyi niyetle umuyoruz. Ama Türkiye İşçi Partisi olarak aldığımız ya da bize edilen tehditlere boyun eğmeyeceğimizi de çalışmalarımızın herhangi bir hız kaybına uğramayacağını da herhangi bir yoldaşımızın bundan korkup geri adım atmayacağı konusunda da herkes emin olmalıdır. Sonuç itibarıyla bir siyasi parti olarak da devrimci mücadele veren bir parti olarak da sözümüzü sonuna kadar söyleyeceğimizi tekrar yineliyoruz.

İKTİDARA UYARI

Bugün ülkede yaşanan Başak Demirtaş’a saldırılardan tutun, Af Yasasından sonra her gün gördüğümüz cinayet ve tecavüz haberlerine vs. toplumun neredeyse bir çürüme noktasına ulaştığı bugünlerde, milletvekili olmanın ötesinde herhangi bir yurttaşa sabotaj ya da müdahale ihtimalini göz önünde bulundurmak yetkililerin temel görevi olmalıdır. Çünkü bu çürüme, örnekler farklı olmakla birlikte toplumun bütün kademelerine sirayet etmiş durumda. Siyasi iktidara bir uyarı niteliğinde olsun; iktidar siz olabilirsiniz ama bu ülkeyi nasıl yöneteceğinize dikkat etmek zorundasınız. Çünkü çözümden çok uzak, altından kalkamayacağımız şeylere sebep oluyorsunuz.”

‘SUÇ DUYURULARIMIZ İŞLEME ALINSAYDI BELKİ BU SABOTAJ GİRİŞİMİ YAŞANMAYACAKTI’

Öte yandan parti avukatı Özgür Urfa’da bugün Twitter’dan dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Urfa, sabotaj girişimiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Yoldaşımız Barış Atay’a yönelik bir süredir tehditler savuran onlarca sosyal medya hesabı hakkında 12 ve 13 Mayıs 2020 tarihlerinde uyap sistemi üzerinden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurularında bulunmuştuk. Suç duyurularının yapılmasından sonra yaklaşık 20 gün boyunca soruşturma kayıt numarası dahi verilmemiş, dilekçelerimiz işleme alınmamış ve dilekçemizde şüphelilerin ad-soyad-işyeri bilgileri açıkça bulunmasına rağmen hiçbir inceleme de yapılmamıştır. Suç duyurusu dilekçelerimiz zamanında işleme alınmış ve gerekli soruşturma yürütülmüş olsaydı dünkü sabotaj belki de hiç yaşanmayacaktı."