TİP’ten genel grev çağrısı: ‘Geçinemiyoruz, hükümet istifa!’
‘Geçinemiyoruz, hükümet istifa’ çağrısı yapan TİP Mersin İl Örgütü, emekçi halkı genel greve çağırdı.
Ayşenur Önal
Ülkenin her yanından ‘Geçinemiyoruz, hükümet istifa’ diyen insanlar, polis ablukasına saldırılara rağmen sokaklardan ses çıkarmaya devam ediyor. Mersin’de de sokağa çıkan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İl Örgütü, “Hükümet derhal istifa etmeli ve hemen erken seçime gidilmelidir” çağrısı yaptı.
Polis saldırısının ardından gözaltına alınılmasına rağmen sokağa çıkarak açıklama yapan TİP üyeleri, ‘Hükümet istifa’, ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’, ‘Her yer kriz her yer yoksulluk’, ‘Krizin sebebi AKP düzeni’ sloganları attılar.
Basın açıklamasını okuyan TİP Mersin İl Komite üyesi İpek Arapoğlu, “Hükümet istifa! Hemen seçim!” diye Mersin halkına seslendi.
Arapoğlu açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Dolar 13 lirayı, Euro 14 lirayı aştı. Türk Lirası tarihi bir değer kaybı yaşıyor. Saray’ın yarattığı ekonomik kaos sonucunda marketler gıda satışına sınırlama getiriyor, gübre ve zirai ilaç satışı yapılamıyor, eczanelerde ilaç stokları tükeniyor, bankaların internet şubelerine ulaşılamıyor. Maaşlarımız günden güne erirken, undan mazota her şey bir bir zamlanıyor. Tahıl ambarı denilen ülkemiz, buğdayı bile dolarla ithal eder hale geldiği için ekmeğin fiyatı 4 liraya dayanmış durumda. Uzatmamıza gerek yok. Hepimiz bu kaosun içinde yaşıyoruz, görüyoruz.”
‘‘EKONOMİNİN KİTABINI YAZDIK’ DİYEN ERDOĞAN, BU ÇÖKÜŞÜN BAŞ SORUMLUSUDUR’
“Tüm bu yaşananlar, Saray Rejimi’nin ülkeyi a’dan z’ye batırdığının resmidir.” Diyen Arapoğlu, “Kendileri Saraylarda yaşar, lüks makam arabalarıyla gezerken halkı soğan ekmek yemeğe davet edenler bu ülkenin asalakları, ihanetin mimarlarıdır. ‘Ekonominin kitabını yazdık’ diyen Erdoğan, bu çöküşün baş sorumlusudur. İş bilmezlik ya da hata sonucu değil, göz göre göre, bile isteye ülkeyi uçuruma sürüklemiştir. Her geçen gün yoksullaşan halk, geçinemeyenler, barınamayanlar, atanmayanlar, maaşı gün be gün eriyen işçiler, bir çıkış umudu bulamayan, yurt dışına gitmek dışında seçeneği kalmayan gençler Erdoğan’ın umurunda değildir” sözlerine yer verdi.
Yandaş patronların dolarla ödeme sözü nedeniyle servetlerini katladıklarını kaydeden Arapoğlu, “İhale baronlarını, TÜGVA gençliğini nasıl besleyeceğini düşünmektedir. Bir avuç asalağa karşı bu ülkenin emekçilerine de korku, tutuklama ve polis şiddeti düşmektedir” diye konuştu.
‘KADINLAR BİR YANDAN DA EKONOMİK ŞİDDETLE MÜCADELE EDİYOR’
İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çeken Arapoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Kadınlar fiziksel şiddete karşı sokaklarda seslerini duyurmaya çalışırken, bir yandan da ekonomik şiddet ile mücadele ediyor. Ev emekçisi kadınlardan erkek egemen toplum bir kuru soğanla yemek yapmasını beklerken, Emine Erdoğan fiyatından dolayı lüks olan mangoyu hayatında görmemiş kadınlara ‘Mangoyu kurutup saklayın’ tavsiyesini utanmadan veriyor!
Türkiye’nin dört bir yanından ‘GEÇİNEMİYORUZ’ diyerek sokağa dökülen halk polis şiddetine maruz kalıyor, gözaltına alınıyor, korkuyla sindirilmeye çalışılıyor.
Gözaltılar, saldırılar bizleri yıldıramaz! Anayasal hakkımızı kullanarak, bizleri açlığa mahkum eden iktidarı istifaya davet ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Bu böyle gitmez. Ülkemizin, Saray Rejimi altında kaybedecek tek bir saati bile kalmamıştır.
‘ÜÇ BEŞ ASALAĞIN, 80 MİLYONU FELAKETE SÜRÜKLEMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’
Hükümet derhal istifa etmeli ve hemen erken seçime gidilmelidir. Üç beş asalağın, 80 milyonu felakete sürüklemesine izin vermeyeceğiz. Emekçi halkımızı, Saray’ın ihanetine karşı birlikte mücadeleye, sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini genel grevi örgütlemeye çağırıyoruz.”