İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ayvalık’ta meydana gelen ve birçok balıkçı ve gezi teknesinin batması ve çevrede ortaya çıkan tahribata ilişkin bir açıklama yayımladı. “Afet Saray iktidarının kendisidir” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

21 Mayıs sabahı, başta Ayvalık olmak üzere, Dikili’den Ayvacık’a kadar tüm Edremit Körfezi’nde yüzlerce teknenin parçalandığı, zarar gördüğü büyük bir felaket yaşandı.

Hemen belirtmek isteriz ki, bu bir afettir ve tekneleri parçalanan, hasar gören tüm denizcilerin zararları tazmin edilmelidir.

Evet, özellikle iklim değişimini hiçe sayan politikalar sonucu yılın belli aylarında giderek anormalleşen hava koşulları, sertleşen fırtınalar bu afetin bir sebebidir.

Ne var ki, teknelerin parçalanmasının esas sorumlusu, deniz emekçilerini, küçük balıkçıları yok sayan iktidarın 20 yıldır bölgeye tek bir barınak inşa etmemiş olmasıdır.

115 bini bulmayan nüfusuyla, tam da felaket bölgesinin karşısında bulunan Yunan adası Midilli’de 35 barınak varken, Çandarlı’dan Behramkale’ye kadar yüz binlerce nüfusun yaşadığı tüm bir Edremit Körfezi’ndeki barınak sayısı 15’i bulmuyor.

Bu utanç verici bir durumdur.

MARİNA DEĞİL, DENİZCİYE BARINAK!

21 Mayıs’ta 100’ün üzerinde teknenin parçalandığı Ayvalık’ta zamanında ilçe balıkçılarının ve amatör denizcilerin kullandığı liman Koç Holding’e peşkeş çekildi, büyük paralar karşılığı milyonerlerin lüks yatlarını bağladıkları bir “marina” haline getirildi.

Cunda Adası’nda bulunan ve ancak 100 kadar teknenin sığdığı küçük balıkçı barınağı da şimdi Sahil Güvenlik Komutanlığı’na devrediliyor.

Ekmeğini denizden çıkaran ve o ekmeği giderek küçülen balıkçılar her sene teknelerini onar onar fırtınalara kurban veriyor. Yetmiyor, tekneler insan tacirleri tarafından çalınıyor, tıka basa doldurulan bu tekneler batıyor, pek çok mültecinin canına mal oluyor.

Küçük tekneleriyle denize açılıp evine balık götüren amatör denizcilerin de her gün aklı denizde kalıyor, tekneleri ne zaman parçalanacak, çalınacak diye diken üstünde bekliyorlar.

Bu rezalete derhal son verilsin!

Ayvalık’a, Edremit Körfezi’ne, tüm kıyılarımıza deniz emekçilerinin ihtiyacını karşılayacak barınak inşaatlarına başlanmalıdır. “Çılgın proje” diye Marmara’dan Karadeniz’e kanal açmaya kalkışıp yandaşlarına rant kapısı yaratmaya çırpınan, İkizdere’yi yok edip Mehmet Cengiz’e Rize’de liman yapan Saray rejiminin bu yağma projeleri yerine, zaruri bir ihtiyaç olan balıkçı barınakları sorunu çözülmelidir.

LİMANLAR HALKINDIR!

Öte yandan, Koç Holding’e peşkeş çekilen liman Ayvalık halkınındır. Liman kamu işletmesine devredilmeli, Ayvalıklı balıkçılara ve denizcilere ucuz ve kaliteli bir alan yaratılmalıdır.

Koç’un Setur marinasına şimdi bağlı olan ve çoğu vergi vermemek için Amerikan ve İngiliz bayrağı taşıyan lüks tekneler, bayrağını taşıdıkları ülkelere gidebilirler! Kimse merak etmesin, lüks yatların milyoner sahipleri onlara mutlaka yer bulacaktır!

Benzer biçimde, sadece holdinglerin, kara paracıların cebini doldurmaya yarayan, son dönemde açığa çıktığı üzere kokain trafiğinin istasyonları haline gelen ve halka tek bir faydası olmayan marinalar tamamen kamulaştırılmalıdır.

Buralar önce halka hizmet etmeli, yeni inşa edilecek barınaklarla yat turizminden elde edilen gelir ise karanlık sermaye sahiplerinin cebine değil, halkın bütçesine dahil edilmelidir.

Deniz insanları, balıkçı kardeşlerimiz!

Her seçim döneminde sermaye partileri bize bir sürü vaatte bulunuyor. Bunların hepsi palavra çıkıyor ve onlar kendilerinin ve sermaye sahiplerinin cebini daha fazla doldurmaktan başka iş yapmıyor.

Taleplerimizi elde edebilmemiz için birleşmekten ve inatla mücadele etmekten başka yol yok.

Ekmeğini denizden çıkaran cefakar kardeşlerimiz, inatçı denizciler!

İnadımız irademizdir!

Emekçilerin partisi Türkiye İşçi Partisi’nde birleşelim ve emeğin hakkını almak için hep beraber mücadele edelim!..