TİP’ten 1 Mayıs Çağrısı: Tek çare emekçilerin ittifakı

TİP’ten 1 Mayıs Çağrısı: Tek çare emekçilerin ittifakı

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Meclis'teki haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baş, yarınki 1 Mayıs kutlamalarında alanlarda olacaklarını söyledi.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından Meclis’te yapılan haftalık basın toplantısında bu hafta, 1 Mayıs ve cezaevlerinde süren açlık grevleri gündeme alındı.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş tarafından yapılan basın toplantısında, işçilerin yaşadıkları hak gasplarına ve taleplerine yer verildi. AKP’nin ağır bir yenilgi aldığı belirtilen basın toplantısında, iktidarın imaj tazelemek ve Erdoğan’ı kurtarmak için “Türkiye İttifakı”nı gündeme getirdiği, buna karşı emekçilerin ittifakıyla yanıt verilmesi gerektiği vurgulandı.

TİP Genel Başkanı konuşmasında 1 Mayıs’a çağrı yaparken, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerine ve hak gasplarına da değindi. Bugün TİP Hatay Milletvekili Barış Atay’ın bir tutukluyla yaptığı telefon görüşmesinin aniden kesildiğini söyleyen Baş, “Bu uygulamayı protesto ediyoruz, milletvekiliyle yapılan görüşmede bunu yapanların, içerde neler yaptığını tahmin etmek zor değil” dedi.

Baş'ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:

‘1 MAYIS’TA HAYATINI KAYBEDENLERİ SAYGIYLA ANIYORUZ’

“Öncelikle siz basın emekçilerinin, ayrıca 378 gündür eylem halinde olan Cargill işçilerinin, Sibaş'ta, Muğla Tüvtürk'te, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde, Kale Kayış'ta, Tüpraş'ta, Uzel Makina'da, Avon’da, Sanofi İlaç Sanayii’nde, Çiğli Belediyesi’nde, Makro Marketlerinde, Şanlıurfa Polçak'da gece gündüz direnen işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs bayramını devrimci duygularımızla ve işçi sınıfının mücadelesine olan inancımızla selamlıyoruz."

"Dünya ve Türkiye işçi sınıfının 200 yıllık mücadelesinin bir kazanımı ve eşitlik özgürlük kavgasının bayramı olan 1 Mayıslarda hayatını kaybeden tüm emekçi yoldaşlarımızı saygıyla anıyor; 1977’de devlet destekli kontrgerilla saldırılarında hayatını kaybeden 37 emekçinin, 1989 yılında polis kurşunuyla katledilen Mehmet Akif Dalcı’nın ve 1996 yılında yine polis tarafından öldürülen Hasan Albayrak, Dursun Odabaş, Yalçın Levent ve Akın Reçber’in anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.”

‘ASGARİ ÜCRET DEĞER KAYBETTİ’

“İzninizle ilk olarak sizlere bugün 2019 yılı 1 Mayıs’ının hemen öncesinde emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarına dair kimi verileri aktararak emeğe dönük saldırıları gözler önüne sermek istiyoruz. Emekçilerin mücadeleleri sonucunda AKP iktidarının yükseltmek zorunda kaldığı ve hükümetin bir lütfuymuş gibi sunulan asgari ücretin, geçtiğimiz 5 yıl dikkate alındığında dahi gerileme yaşadığı açıktır.
"2014 yılında dolar karşılığı 411 dolar olan asgari ücret, bugün 381 dolara gerilemiştir. Ekonomik büyüme verileri asgari ücret oranlarına yansıtılmamakta, refah payı hesap edilmemekte, enflasyon göstergeleri manipüle edilerek işçilerin gelirine düşük zamlar yapılmaktadır."

"Kadın ve çocuk işçilere dönük sömürü ise AKP’nin fıtratına uygun biçimde daha yoğun ve eşitsiz biçimde uygulanmaktadır. Erkek işçilerden ortalama yüzde 20 daha düşük maaşa mahkum edilen kadın işçiler kayıt dışı çalıştırılma, mobbing, taciz gibi saldırılara da maruz bırakılmaktadır.”

‘SON 24 SAATTE 3 İŞÇİ ÖLDÜRÜLDÜ’

“Türkiye’de 2018 yılı verilerine göre 2 milyonun üzerinde çocuk/genç işçi çalıştırılmakta, eğitimden koparılarak kayıt dışı çalıştırılan bu çocuklar erken yaşta sömürünün ve ölümün kucağına itilmektedir. Çalışma şansı olan işçilerin ise yüzde 34’ü kayıt dışı biçimde çalıştırılmakta, özellikle tarım sektöründe kayıt dışı istihdam yüzde 83 olarak görülmektedir.”

AKP döneminde büyüyen bir kötülük de iş cinayetleridir. Türkiye’de güvencesiz koşullarda, adı mega olan ucube projelerde saatlerce çalışmak zorunda kalan işçiler sermaye sınıfının daha çok kar elde etmesi için katledilmektedir. İSİG Meclis’i verilerine göre, iş cinayetlerinde Avrupa birincisi olan Türkiye’de AKP döneminde 23.348 işçi, bu yılın sadece ilk üç ayında ise 388 işçi iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybetmiştir. Bakın sadece son 24 saatte, yani dünden bugüne 3 işçi iş cinayetlerine kurban edilmiştir.”

‘İŞÇİLER AKP YANDAŞI SENDİKALARDAN İSTİFA EDİYOR’

“AKP döneminde örgütlü emeğe, sendikalaşma hakkına dönük saldırılar da devlet eliyle ve tehdidiyle en yüksek seviyelere çıkmıştır. Sendikalı işçi oranları AKP döneminde geriletilmiş ve işçiler işsiz bırakılma tehdidiyle iktidara yakın sendikalara zorla üye yapılarak emekçilerin hak arama mücadelesi engellenmiştir."

"2019 Ocak verilerine göre kayıtlı 13 milyon işçinin sadece yüzde 13’ü yani 1,5 milyon işçi sendikalıdır. Üstelik bu işçilerin önemli kısmı, iktidarın dümen suyundan çıkmayan Hak-İş, Türk-İş, Memur-Sen gibi sendikalara kayıtlıdır. Emekçilerin sendika tercihine yönelik baskıların en önemli ispatı 31 Mart yerel seçimlerinden sonra görülmüştür. İşten atılma tehdidiyle AKP ve Saray’a bağlı çalışan sendikalardan birçok işçi istifa ederek başka sendikalara üye olmaya başlamıştır.”

‘KIDEM TAZMİNATI PATRONLARA AKTARILACAK’

“İçinden geçtiğimiz günlerde işçilerin haklarına dönük bir büyük saldırının daha hazırlığının yapıldığını da buradan tekrar hatırlatalım. Yıllarca alın teri döken bir emekçinin geleceğini bir nebze de olsa ekonomik olarak rahatlatma işlevi gören kıdem tazminatı AKP tarafından gasp edilmeye çalışılmaktadır. Kıdem tazminatı almak zorlaştırılmakta ve işçilerden kesilen paralar patronlara hizmet etmesi için oluşturulan bir fona aktarılmaya çalışılmaktadır. Hemen burada, içinde bulunduğumuz binada çalışan TBMM emekçilerinin birçoğunun kıdem tazminatı alma hakkı dahi yoktur. Yıllarca Meclis’te ülkeye hizmet eden emekçiler hiçbir güvence verilmeden çalıştırılmaktadır. Bu vesileyle Meclis emekçilerine yapılan haksızlıkları da bir kez daha tüm milletvekillerine hatırlatalım.”

‘1 MAYIS’I UMUTLA KARŞILIYORUZ’

“Karanlık her ne kadar bizi kuşatmaya çalışsa da karanlığın olduğu yerde ışık da yükselmenin yolunu bulmaktadır. 2019 1 Mayısının bir önemli özelliği de bu yıl ezilenlerin, emekçilerin daha büyük bir umutla ve başarıyla 1 Mayısı karşıladığıdır. 31 Mart yerel seçimlerinde halkımızın tavrı ve direnişi AKP/Saray rejiminin geriletilebileceğini göstermiştir.

"Türkiye halklarının belediye seçimlerinde gösterdiği kararlılık aynı zamanda 1 Mayıs’a taşınacak mesajları da içermektedir. Türkiye halkları, işçileri emekçileri sandıkta yaptıkları tercihle aynı zamanda; Krizin faturasını ödemeyeceğiz, kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağız, iş Cinayetlerinde ölmeyeceğiz, işten atılmaları durduracağız, sendikal örgütlülüğe dönük saldırılara set öreceğiz, kadın ve çocuk işçilere yönelik ekstra hak gaspına, Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın emeklilik hakkının gasp edilmesine izin vermeyeceğiz demiştir.”

‘İŞÇİLER, EMEKÇİLER VE ONLARIN PARTİSİ TİP ALANLARDAKİ YERİNİ ALACAKTIR'

“2019 1 Mayıs'ında işçiler, emekçiler ve onların partisi Türkiye İşçi Partisi de bu bilinç ve sorumlulukla alanlardaki yerini alacaktır. 

Bu 1 Mayıs'ta hep birlikte ülkemizin tüm meydanlarında; insanca, güvenceli çalışma koşulları ve işçilerin yaşayabileceği bir ücret için, ucuz ve sağlıklı beslenme, ucuz ve güvenli konut hakkı için, parasız eğitim, sağlık ve ulaşım için, sendikalaşma hakkının engellenmemesi ve grev yasaklarının kalkması için, ülkemizde barış içinde, eşit yurttaşlık anlayışıyla, düşmanlaşmadan kardeşçe yaşayabilmek için, faşizme, krize, talana, saraylardaki zevk sefa düşkünlüğüne karşı, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı, örgütlü faşist saldırıya ve örgütlenmiş patronlara karşı örgütlü emeğin, işçilerin birliğinin büyütülmesi ve eşitlik özgürlük mücadelesinin sesinin daha gür çıkması için hep birlikte olacağız.”

‘TÜRKİYE EMEKÇİLERİNİN İTTİFAKI KURULACAK’

“Türkiye bir yol ayrımındadır. Seçimlerde hileye, zorbalığa, tüm adaletsizliklere rağmen halkın tokadını yiyerek büyük bir yenilgi alan “Cumhur ittifakı” için imaj tazelemeye çalışıyor. Bugünlerde kamuoyunun gündemine sokulan “Türkiye ittifakı” için değerlendirmemiz budur. Gericilerin, faşistlerin Türkiye’yi, Türkiye bayrağını, halkımızın her tür değerini kullanmayı bir gelenek olarak benimsediklerini biliyoruz. Bugün Türkiye ittifakı adıyla yapılan önerinin Tayyip Erdoğan ittifakı olduğu açıktır.. 
Tam 1 Mayıs öncesi bu uyarıyı yapma ihtiyacı duyuyor oluşumuzun nedenine değinip açıklamamızı sonlandırmak istiyorum. Halkımız seçimde olmadığı gibi bugün de seçeneksiz değildir. “Saray’ın Türkiye ittifakı”na karşı “Türkiye’nin emekçi ittifakı” kurulacaktır.  Seçimlerde, 1 Mayıs meydanlarında bir araya gelen milyonlarca emekçi, kendi ittifaklarını kuracak. Türkiye emekçilerinin ittifakı Saray düzenine son verecektir.”

TİP: ONURLU GELECEK İÇİN MÜCADELEYE

“Partimiz Türkiye İşçi Partisi, 1 Mayıs’tan başlayarak, tüm emekçileri, kadınları, gençleri, emeklileri, emeklilikte yaşa takılanları, birlikte yürümeye, yol arkadaşı olmaya, onurlu ve özgür bir gelecek için mücadeleye davet ediyor”

CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVLERİ

“Türkiye’de onlarca cezaevinde binlerce hükümlü ve tutuklu haftalardır tecrite karşı açlık grevi yapıyor. Açlık grevlerinin ölüm orucuna çevrileceği haberlerini de endişeyle izliyoruz.
Cezaevlerinde işkencelere uğratılan, en temel insani talepleri dahi karşılanmayan tutsakların açlık grevi kritik eşiği geçmeden iktidarın adım atması ve taleplerin karşılanması gerekiyor. Cezaevlerinde tutulan insanlarımız üzerindeki baskılar derhal son bulmalıdır. Açlık grevleri kritik aşamaya gelmeden, hükümetin bu çağrıya kulak vermesi gerekmektedir."

‘TUTUKLUNUN MİLLETVEKİLİYLE KONUŞMASINI KESTİLER’

“Bugün partimizin Hatay milletvekili Barış Atay’ın bir tutuklu ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında bizzat yaşadığı hak gaspını da buradan protesto ediyoruz. Barış Atay’ın Elazığ Cezaevi’nde tutulan Yasin Güngör ile yaptığı telefon görüşmesi Cezaevi sorumluları tarafından aniden kesilmiştir.  Bir tutuklunun en sıradan haklarından biri olan telefon görüşme hakkının üstelik bir milletvekiliyle konuştuğu sırada kesilmesi, içeride uygulanan baskının boyutları hakkında da fikir vermektedir."

"AKP hükümetini ve Adalet Bakanlığı’nı uyarıyoruz. Cezaevlerindeki insanların can güvenliğinden devlet sorumludur. Yaşanan her kaybın ve yapılan haksızlıkların sorumlusu da iktidardır. AKP iktidarı cezaevlerindeki hak gasplarına derhal son vermeli ve açlık grevinde olan tutsakların taleplerini karşılayarak adaletsizliğe son vermelidir.”