TİP'ten 1 Eylül Mesajı: Yaşasın Barış!
TİP'in 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, emperyalizm ve gericiliğe karşı mücadeleye vurgu yapıldı.
01-09-2018 17:36

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
TİP'in sosyal medya hesabı üzerinden yayınlanan mesajda, emperyalizmin ve gericliğin kuşatmasından halkların dayanışmasıyla kurtulanacağı belirtilirken, "Yaşasın barış" denildi.
Emperyalizmin ve gericiliğin kuşatmasından halkların dayanışmasıyla kurtulacağız.
— Türkiye İşçi Partisi (@tipgeliyor) September 1, 2018
Yaşasın barış!
#1EylülDünyaBarışGünü pic.twitter.com/bntx8QJK0f
İLGİLİ HABERLER
Türkiye’nin İnsanı: Duygulu, Hınç Dolu ve Arzulu
04-09-2018 01:00

En son yazımızı “Türkiye’nin insanı kimdir” gibi altından kalkılması oldukça zor bir soruyla noktalamıştık. Üstelik bu soru durduk yere karşımıza çıkmadı...
Hakikat Sonrası Siyaset
04-09-2018 00:53

“Hakikat” ya da “gerçeklik sonrası” son dönemin moda kavramı…
Her alanda var mıdır, bilemiyoruz; ancak bu kavram ilk ortaya çıktığında doğrudan siyasetle eşleştirilmiştir. Tam ifadesi “hakikat sonrası siyaset”tir. Sonra, Oxford sözlüklerinin 2016 yılında bu sözcüğü “yılın sözcüğü” ilan ettiğini öğreniyoruz...
***
TİP Üyesi Tamer Andaç Sonsuzluğa Uğurlandı
TİP üyesi Andaç, İzmir'de sonsuzluğa uğurlandı. TİP'ten yayınlanan mesajda, "Anısı ve mirası mücadelemizde yaşayacak" denildi.
03-09-2018 19:22

İleri Haber
Dün yaşamını yitiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl Örgütü üyesi Tamer Andaç ailesi, dostları ve yoldaşları tarafından sonsuzluğa uğurlandı.
Andaç'ın cenazesi Karşıyaka Doğançay Mezarlığı'na gömülürken, burada TİP İzmir İl Örgütü adına Seher Ünver, Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) ve Veli-Der adına da birer kişi konuşma yaptı.
TİP: ANISI MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK
TİP'in sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda da "Devrim ve sosyalizm kavgasında yıllarca omuz omuza yol aldığımız yoldaşımız, mücadele arkadaşımız Tamer Andaç İzmir'de hayatını kaybetmiştir. Anısı ve mirası mücadelemizde yaşayacak." denildi.
Devrim ve sosyalizm kavgasında yıllarca omuz omuza yol aldığımız yoldaşımız, mücadele arkadaşımız Tamer Andaç İzmir'de hayatını kaybetmiştir. Anısı ve mirası mücadelemizde yaşayacak. pic.twitter.com/gy2DQPXwwT
— Türkiye İşçi Partisi (@tipgeliyor) September 2, 2018
Tıkanıklığı Aşma Yolunda...
28-08-2018 00:47

Komünist hareketin varlık nedeni, eşitlik ve özgürlük toplumuna geçişe aracılık etmektir. Devlet iktidarı, bu geçişin en önemli aracı-kaldıracı olduğu için komünist siyasetin de merkezi sorunudur...
***
Bir Numaralı Sorun
28-08-2018 00:44

1990’lı yıllardan başlayarak çeşitli platformlarda pek çok kez söylendi ve yazıldı: Türkiye’nin bir numaralı sorunu Kürt sorunuydu ve bu sorun çözülmeden ülkenin başka hiçbir sorunu çözülemezdi…
***
İtaat Ayinleri: Parçalanan Telefon, Kıyma Yapılan Dolar
21-08-2018 00:43

Son yıllarda çok ilginç protesto(!) biçimleriyle karşılaşıyoruz.
Üstelik bunlar tümüyle “organize işler” değil. Hollanda’yı protesto etmek için portakal bıçaklayanlar, doları satırla doğrayıp kıyma yapanlar, Amerikan tıraşı yapmayan berberler, iphone telefonu balyozla kıranlar, reisin fotoğrafını kafasına kazıtanlar, kefen diye beyaz çarşafla dolananlar vs..
***
Barış Atay Avcılar'da halk toplantısına katıldı
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay'ın katılımıyla İstanbul Avcılar'da 'Halk Toplantısı' düzenledi.
17-02-2019 22:58

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay'ın katılımıyla İstanbul'un Avcılar ilçesi Yeşilkent Mahallesi'nde Halk Toplantısı düzenledi. Yeşilkent Mahallesi Muhtar Adayı ve Avcılar Belediyesi Meclisi Üyesi Adaylarının da katıldığı toplantıya Yeşilkent'liler yoğun ilgi gösterdi.
'İNSANCA YAŞAM SİSTEMİ KURABİLİRSEK SORUNLARIMIZ HIZLICA ÇÖZÜLÜR'
Barış Atay'ın katıldığı halk buluşmasında gündeme dair değerlendirmelerin yanı sıra, halk meclisi kurmak adına nelerin yapabileceği, Yeşilkent'te kentsel dönüşüm adı altındaki imar sıkıntıları ve kaçak yapılanmalar gibi yerel sorunlar konuşuldu.
Yereldeki sorunlar hakkında konuşan Barış Atay, "Bu ülkede ne kadar çabuk insanca yaşam sistemi kurabilirsek bu gibi sorunların çözümüde o kadar kısa sürede olacaktır" dedİ.
'EMEKÇİLER SORUNLARINI SADECE YAN YANA GELEREK, ÖRGÜTLENEREK AŞABİLİR'
Toplantıda emekçilere dönük hak gasplarına, işten çıkarmalara ve ülkedeki genel kriz ortamında nasıl bir yol izleneliceği de konuşuldu.
Taşörenleşmenin emekçilerin bütün haklarını ellerinden aldığını dile getiren Atay, emekçilerin, işçilerin sorunlarını örgütlenerek, yan yana gelerek aşabileceğini ifade etti. Atay, "Her ne kadar sendikalar ya da bir çok siyasi parti güven vermiyor olsa da oraların güvenilir olmasını sağlayacak olanlar da sendikalarda siyasi partilerde örgütlenecek emekçilerdir" dedi.
'BU EKONOMİK KRİZ SÜRDÜRÜLEMEZ'
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin konuşulduğu toplantıda Atay, bu krizin elimizde üretecek bir şey kalmaması yönüyle diğer krizlerden ayrıştığını, tarım, hayvancılık, sanayi gibi alanlarda üretimin bitme noktasına geldiğini ifade etti. Ülkedeki ekonomik yapının inşaat sektörüne ve Körfez ülkelerinden gelen sıcak paraya dayandırıldığını söyleyen Atay, bu ekonomik gidişin özellikle seçimlerden sonra sürdürülebileceğine düşünmüyorum dedi.
Bu krizden tek çıkışın İMF gibi kurumlardan gelen paralarla değil üretim araçlarının tekrar halka verilmesiyle gerçekleşeceğini dile getiren Atay, "İMFgibi kurumlardan gelen yardımlar sadece kısa vadeli geçici çözüm üretir ve o ülkeyi uzun vadede kendine bağımlı kılar" dedi.
Toplantının ardından Atay, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nde Sosyalist Devrimci Gençlik (SDG) üyesi öğrencilerle sohbetlerine devam etti.
Sosyalist hareketin emektarlarından Cemal Kıral hayatını kaybetti
Sosyalist hareketin emektarlarından 87 yaşındaki Cemal Kral hayatını kaybetti.
16-02-2019 12:45

İleri Haber
Sosyalist hareketin emektarlarından Cemal Kıral, hastalıkları sebebiyle 87 yaşında hayatını kaybetti.
Gençliğinden bu yana mücadelenin içinde olan, Bulgaristan'da Dimitrovcu Gençlik üyesi, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Yönetim Kurulu üyesi, TKP Ege Yöre Sekreteri ve Merkez Komitesi üyesi olmuş ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 3. Bölge Temsilciliği ile Türkiye Maden-İş Genel Merkez Temsilciliği yapmış olan Cemal Kıral sahip olduğu birçok hastalık sebebiyle İzmir'de hayatını kaybetti.
Kıral'ın cenazesi 18 Şubat 2018 Pazartesi günü saat 11:00'da Birleşik Metal-İş Sendikası İzmir Şubesi önünden, öğle vakti Alsancak Hocazade Camii'nden uğurlanacak.
TİP'TEN AÇIKLAMA
Türkiye İşçi Partisi, Kıral'ın yaşamını yitirmesinin ardından bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
Değerli büyüğümüz, saygıdeğer yoldaşımız Cemal Kıral'ın hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Türkiye devrimci-komünist hareketinin gelişimine ve onurlu mücadele tarihine çok büyük bir emek ve değer katan Cemal Kıral yoldaşımız, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Komünist Partisi tarihinde de gururla anacağımız bir yere sahiptir.
Cemal Kıral, Türkiye İşçi Partisi' nin ülkemizde sosyalizm fikrini gerçek bir alternatife dönüştürmeyi başardığı yıllarda TİP Genel Yönetim Kurulu üyesi olmuş, Türkiye Komünist Partisi'nin atılım yıllarında TKP Merkez Komite üyesi olarak komünist hareketin yükselişine hizmet etmiş, DİSK ve Maden İş sendikalarında görev alarak işçi sınıfının mücadelesinin bir neferi olmuştur.
Cemal Kıral komünizm mücadelesinin önemli bir değeri olarak, hak ettiği şekilde gelecek kuşaklar tarafından hatırlanacaktır.
Anısı önünde saygıyla eğiliyor, mücadele birikimini ve bize teslim ettiği kavga bayrağını sosyalist iktidara taşıyacağımıza söz veriyoruz.
Türkiye İşçi Partisi’nden Varlık Özmenek’e ziyaret
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara il yöneticileri tarafından gazeteci Varlık Özmenek evinde ziyaret edildi.
14-02-2019 19:57

1961 yılında kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne 1963 yılında üye olan ve aynı zaman da kuruluşuyla birlikte Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi olan gazeteci Varlık Özmenek’e TİP Ankara il yöneticileri tarafından evinde ziyarette bulunuldu.
Türkiye İşçi Partisinin yeniden siyasete dönmesinin kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Özmenek, “Türkiye’de eşitlik ve özgürlük mücadelemizin engelleri hep olacaktır fakat bu engelleri aşma ve yolumuza devam etme zorunluluğumuz vardır” dedi.
Varlık Özmenek, Türkiye İşçi Partisi’nin yıllar sonra Meclis’te yeniden temsil edilmesinin, sınıf siyasetinin geniş kitlelere ulaştırılması için önemli bir araç olduğunu söyledi. Türkiye’nin aydınlık geleceği için yapılacak her adımı canı gönülden desteklediğini belirten Özmenek, “Türkiye’de ihtiyacımız olan birlikte mücadeleyi hayata geçirmenizi temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
VARLIK ÖZMENEK KİMDİR
Kuruluşuyla birlikte üye olduğu Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin halen üyesi olan Varlık Özmenek 1943 yılında Eskişehirde doğdu.
Babasının Köy Enstitüleri'nin kurucularından olması nedeniyle Köy Enstitüleri'nde eğitim gören Özmenek Gazeteciliğe başladığı aynı yıl olan 1963'de Türkiye İşçi Partisi'ne üye oldu.
Türkiye İşçi Partisi üyesi olan Özmenek aynı anda 32 ayrı sivil toplum kuruluşunda çalışmalar yürüttü.
ÇALIŞTIĞI KURUMLAR VE YAYINLAR
Yenigün,Yeni Ortam,Hürriyet,Politika,Vatan,Görev,Dünya,Şenola,Aydınlık, Demokrasi, Ülkede Gündem
İmece, 7 Gün, Yürüyüş, Adımlar, İlke(Hollanda) Bilim ve .Sanat
İSTA, THA, ANKA
TRT, WDR (Almanya), NOS, NPS(Hollanda), Sweden Radio TV (İsveç) Danimarka, Norveç, Belçika, SFB (Berlin Radyoları Türkçe Redaksiyonları) Radyo Mozaik
Türkiye İşçi Partisi'nden DİSK ve TİP'in kuruluşunun yıl dönümünde açıklama
Türkiye İşçi Partisi, TİP'in ilk kez kuruluşunun 58. yıl dönümünü ve DİSK'in kuruluşunun 52. yıl dönümünü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla andı.
13-02-2019 16:56

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 13 işçi ve sendikacının TİP'i ilk kez kurmasının 58. yıl dönümünü ve aynı zamanda Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) kuruluşunun 52. yıl dönümünü yaptığı açıklamayla andı.
"1961'de TİP'i, 1967'de DİSK'i kuran, her iki örgütü de sayısız kazanıma imza atan kitlesel güçlere dönüştüren kadroları saygıyla anıyoruz" denilen açıklamanın tamamı şu şekilde:
YAŞASIN TİP, YAŞASIN DİSK!
Emeğinden başka herhangi bir zenginliği olmayan kişiler, alın teriyle geçimini sürdürenler;
Fabrikada, ofiste, kamu kuruluşunda, tarlada veya evinde fark etmez, geçinmek için çalışmak zorunda olanlar;
Çoğu güvencesiz, sözleşmesiz, taşeron çalışanlar;
İş bulmak için kapı kapı gezen veya bilgisayar başında uğraşıp didinenler;
Sen, ben, o... Yani nüfusun büyük çoğunluğu olan bizler, biz emekçiler ülkeyi yönetebilir miyiz?
Türkiye'nin dört bir yanında kendi çıkarlarımız için, kendi gücümüzle örgütlenebilir, yan yana gelebilir miyiz?
Bu sorulara gönül rahatlığıyla "EVET" diye yanıt verebiliyorsak, tarihimizde parıl parıl parlayan bir deneyimimiz olduğu içindir.
Bugün 13 Şubat...
13 işçi ve sendikacının Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) ilk kez kurdukları tarihin 58. yıl dönümü.
Bugün 13 Şubat...
TİP'in kuruluşuyla güçlenen Türkiye işçi sınıfının, sermaye düzenine hizmet etmeyen bir sendikacılık için Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (DİSK) kurmasının 52. yıl dönümü.
Ne mutlu ki, TİP de DİSK de tarihin onurlu birer sayfası olmakla kalmadı. Mücadelelerine devam ediyorlar.
1961'de TİP'i, 1967'de DİSK'i kuran, her iki örgütü de sayısız kazanıma imza atan kitlesel güçlere dönüştüren kadroları saygıyla anıyoruz. Selam olsun TİP'in ve DİSK'in şanlı tarihine ve bugününe!
Ve TİP'in genç kadroları olarak söz veriyoruz.
Tüm birikimimizi ve enerjimizi, her geçen gün daha da yoksullaşan, örgütsüzleşen, güvenceden yoksun bırakılan emekçilerin örgütlü bir güce dönüşmesi, iktidara gelmesi için kullanacağız.
Söz veriyoruz, başaracağız.
Türkiye işçi sınıfı başaracak!
Yaşasın TİP, Yaşasın DİSK!
Yaşasın işçi sınıfının devrim ve sosyalizm mücadelesi!
Vazgeçmiyoruz: Katliam siyasetine karşı adalet isteyenler buluştu
Suruç Aileleri İnisiyatifi ile 10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği'nin birlikte düzenlediği etkinlik Taksim Hill Otel'de yapıldı. Etkinliğe, katliamda yakınlarını kaybedenlerin yanı sıra CHP ve HDP milletvekilleri katıldı.
10-02-2019 12:51

Nazlı Eda Piyade
Suruç Aileleri İnisiyatifi ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği'nin "Katliam siyasetine karşı adalet isteyenler buluşuyor: Vazgeçmiyoruz" çağrısıyla düzenlediği etkinlik bugün Taksim Hill Otel'de yapıldı.
Suruç İçin Adalet Platformu, İnsan Hakları Derneği, TMMOB, DİSK ve KESK'in de destekçi kurumlar olarak katıldığı etkinliğe Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Murat Çepni ve Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun yanı sıra, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Okan Danacı, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kamber Saygılı, Sosyalist Kadınlar Meclisi MYK üyeleri, HDP PM üyesi Ahmet Ayva, Berkin Elvan'ın ailesi Gülsüm Elvan ve Sami Elvan, Cumartesi Anneleri, Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak, Diyarbakır Katliamı'ndan yaralı kurtulan Lisa Çalan da katılanlar arasında yer aldı.
3 oturumdan oluşan etkinlikte 'Yaşadık' oturumunun açılış konuşmasını düzenleyici kurumlardan Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Yoldaş Aydın yaptı. Aydın, "Katliamlara maruz kalanlar olarak yan yana gelmeliyiz, seslerimizi daha güçlü haykırmalıyız" diyerek başladığı konuşmasında, katliam siyasetinin yüzbinlerce insanın hayatını etkilediğini ifade etti.
'Yaşadık' oturumunda, Suruç Aileleri İnisiyatifi, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ankara Barış Mitingi çağrıcılarından KESK Yürütme Kurulu, Diyarbakır patlamasında yaralı kurtulan Lisa Çalan, Sultanahmet patlaması tanıkları konuştu.
ÇAĞDAŞ AYDIN'IN BABASI: BİZ ÖLMEDİK DİYE BİZİ DE ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR
İlk konuşmayı, Suruç Aileleri adına, katliamda hayatını kaybeden Çağdaş Aydın'ın babası Fethi Aydın yaptı. Aydın, SGDF'nin çağrısıyla, savaşın etkilerini silmeye çalışan Kobane halkıyla dayanışmaya gitmeye karar verdiklerini, kaymakamlıkla yaptıkları görüşmelerde peyder pey Kobane'ye gidebileceklerinin söylendiğini ifade etti.
Buna rağmen katliamın yaşandığını anlatan Aydın, "Biz mahkemelere giderken cep telefonlarımız dahi elimizden alınıyor, acılı ailelere joplarla saldırılıyor. Geride kalan bizleri, ölmedik diye öldürmeye çalışıyorlar. Bu katliam siyaseti değl de nedir? Mahkeme sonralarında yapmak istediğimiz basın açıklamalarını dahi engellemeye çalışıyorlar" dedi. Aydın, insanlık için Suruç'a, Kobane'ye giden gençlerin ideallerinin gerçekleşmesi için mücadelenin sürdürücüsü olacaklarını söyledi.
'KOBANE İÇİN 'DÜŞTÜ, DÜŞECEK' DİYORLARDI, DÜŞEN AKP VE ORTAKLARI OLDU'
Kobane çağrıcısı Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) adına Okan Danacı konuştu. "Kaybettiklerimizi sevgi ve özlemle anıyoruz" diyen Danacı, şunları söyledi:
"Kobane için, 'Düştü, diyecek' diyordu IŞİD'in ortakları, düşen AKP ve onun ortakları oldu. Ezilenlerin ve halkların sahip çıktığı bir kent oldu Kobane. Biz de "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" diyerek yola çıktık. 20 Temmuz'la başlayan sürecin arkasından Suruç yaralılarına yönelik tutuklamalar, ailelere tehditler de yaşadığımız savaş konseptini gösteriyordu. Tüm bu atmosferde, adalet mücadelesinde birleşmemiz gerektiğini gördük. Suruç'un 1'inci yılında adalet talebiyle bir buluşma gerçekleştirmek istedik, Valilik tarafından yasaklandı. Bu da adalet talebi ile bir araya gelmemizden korktuklarını bir kez daha gösterdi."
'YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ, BİZ UNUTMUYORUZ'
10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği adına konuşan Mehtap Ekinci Çoşgun, "Ayrı ayrı çokça etkinlik ve anma yapmış olsak da IŞİD çetesinin hedefindekiler olarak ilk kez bugün burada buluştuk ve yalnız olmadığımızı gördük" dedi.
Çoşgun, salonda duyulan çocuk sesleri için "Sesini duyduğunuz çocukların bugün babası yok ama çok büyük bir ailesi var. Barışa ve kardeşçe yaşamaya dair umutları var" şeklinde devam ettiği konuşmasının ardından 10 Ekim dava dosyasına da giren ve daha önce basına çok az bir kısmı düşmüş olan, polis kamerasından çekilmiş görüntülerden oluşan bir sinevizyon gösterimi yaptı. Görüntülerde ambulansın katliamdan 50 dakika sonra alana geldiği, IŞİD'lilerin şehirde nasıl rahatça dolaşabildiklerinin görüldüğünü ifade eden Coşgun, "Biz bu katliamı unutturmayacağız, unutturmaya çalışanlara da hatırlatacağız. Yaşadık demekle de bitmiyor, yaşamaya devam ediyoruz. Biz unutmuyoruz" dedi.
'100 YILLIK KATLİAMLAR VE ORTAK ACILAR TARİHİ'
10 Ekim Barış ve Demokrasi mitinginin düzenleyecilerinden KESK Yürütme Kurulu adına söz alan Mehmet Bozgeyik , bu topraklardaki 100 yıllık sürecin katliamlar ve ortak acılar süreci olduğunu ifade etti. Bozgeyik, mitingi düzenleme kararı almalarna giden süreci şöyle ifade etti:
"AKP'nin son 10 yılda Ortadoğu'da izlediği saldırgan politikalar, emperyalistler aracılığıyla Ortadoğu halklarının birbirine kırdırırılması ve IŞİD eliyle zulme uğratıldığı bir dönemde, bu savaş politikasına karşı ses çıkarmaya karar verdik."
'BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ'
Bozgeyik, 10 Ekim katliamından önce Amed ve Suruç katliamları ile başlayan sürecin Ankara ile devam ettirildiğini, Türkiye'de işçi ve emekçilerin sendikal haklarına karşı yapılan saldırıların, siyasetçilere dönük baskının da bu savaş politikaları araacılığıyla hayata geçirildiğini kaydetti. Bozgeyik, önümüzdeki dönem hem katliamlara hem AKP'ye karşı birlikte mücadele etmenin zorundalık olduğunun altını çizdi.
LİSA ÇALAN: DİYARBAKIR KATLİAMININ SORUMLULARININ BULUNMASI TÜM KATLİAMLARIN DÜĞÜMÜNÜN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNEMLİ
Bozgeyik'in ardından sözü, 5 Haziran 2015'te Diyarbakır'da HDP mitingine yönelik bombalı saldırıdan yaralı kurtulan Lisa Çalan aldı. Çalan, açlık grevindeki Leyla Güven'i selamlayarak konuşmasına başladı.
Aradan geçen 4 yılda Suruç, Nusaybin ve Cizre başta olmak üzere birçok katliamın yaşandığını ifade eden Çalan, Kürt halkının adalete olan inancının kaybolduğunu ve bu inancın ortak mücadele sonucu kazanılması gerektiğini söyledi. Çalan, Diyarbakır katliamının sorumlularının bulunmasının tüm katliamların düğümünün çözülmesi için önemli olduğunu ifade etti.
POLİS SALDIRIDAN 1 SAAT SONRA BOMBACININ FOTOĞRAFINI GÖSTERMİŞ!
Lisa Çalan'ın ardından söz alan, Sultanahmet'te turist kafilesini hedef alan katliamın tanığı ve grubun rehberi Sibel Şatıroğlu, katliamdan 1 saat sonra polisin bombacının fotoğrafını kendisine gösterdiğini aktardı. Sık sık sesi titreyen ve gözleri dolan Şatıroğlu, Türkiye'de bu katliamı konuşabileceği kimse olmadığını söyledi.
Gaziantep'te bir düğüne yönelik bombalı saldırıda hayatını kaybeden Orhan Yavuz'un babası Kasım Yavuz da söz alarak adalet talebini yineledi.
'GÖRDÜK': YÜZLEŞMEDİĞİMİZDE, HESAP SORAMADIĞIMIZDA BİZİ HAREKETSİZ BIRAKAN SÜREÇ BİZİ DE KATLEDİYOR
"Gördük" oturumunda ise HDP Milletvekili Oya Ersoy, Adli Tıp Uzmanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, Avukat Kazım Bayraktar, gazeteci Arzu Demir, yazar Erdoğan Aydın söz aldı.
İlk konuşmayı yapan, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sözlerine dayanışmanın son derece kıymetli olduğunun altını çizerek başladı. "Yüzleşmediğimizde, hesap soramadığımzda ardı ardına bizi hareketsiz bırakan süreç bizi de katletmeye devam ediyor. Tanıklıkları paylaşan tüm dostlar çok kıymetli bir iş yapıyor" diyen Fincancı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın da Suruç Katliamı ile sürece dahil olduğunu söyledi.
2015-2016 yılında yaşanan katliamlarda hayatını kaybeden, yaralanan yurttaşların sayısının yaklaşık rakamlarla ifade edildiğini söyleyen Fincancı, bunun sebebinin de katliamlara gelen yayın yasağı olduğunu söyledi.
'İMAR AFFI ADI ALTINDA KATLİAM YAŞANDI VE YİNE YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ'
Fincancı, "Kartal'da yaşanan bina çökmesinde de imar affı adı altında bir katliam yaşandı ve yine yayın yasağı getirildi." dedi.
Fincancı'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyleydi:
"Bu sürecin bir başka yansıması da sokağa çıkma yasaklarıydı. Bütün büyük illerde yokmuş gibi görünen yasaklar küçük yerlerde sürüyor. İnsanlar günlerce aylarca hapis hayatı yaşıyor. Büyük bir göç süreci yaşadı Türkiye, Sokağa çıkma yasakları bir yandan, ölümler bir yandan, şehirlerin ortasında patlayan bombalar bizi aslında evlerimize doğru kapatmaya zorladı."
'BU KATLİAMLARIN HİÇBİRİSİNİN FAİLİ MEÇHUL DEĞİL'
Fincancı'dan sonra sözü alan Avukat Kazım Bayraktar toplumsal davalardaki hukuki süreci anlattı. Bayraktar, sözlerine "Bu katliamların hiçbirisinin faili meçhul değil. Katliamlarda kullanılan, tetikçilerin yanında kamu kurumlarının içindeki işbirlikçileri, devletin hangi kamu görevlilerini nerelerde konumlandırdığı artık meçhul değil" diyerek başladı.
Bayraktar, katliamların organize bir suç örgütü olarak örgütlendiğini ve bunun Emniyet, MİT ve Yargı aracılığıyla yapıldığını söyledi. Ankara ve Suruç katliamlarında adları geçen Mustafa Delibaşlar, Yunus Durmaz gibi isimlerin 2012 yılında Gaziantep Vali Yardımcısı ve Emniyet Müdürü'yle yapılan ortak bir toplantıda takibe alındığını aktaran Bayraktar, 2014 yılına kadar takibin devam ettiğini, biriken tüm delillere rağmen operasyon yapılmadığını ifade etti.
2 YIL BOYUNCA TAKİP EDİLDİLER, SAVCILIK OPERASYON İZNİ VERMEDİ!
AKP'nin 7 Haziran 2015 seçimlerine giden süreçte korku ve kaos ortamı yaratarak oylarını artırmak istediğini söyleyen Bayraktar, şunları söyledi:
"2 yıl boyunca takip edilen çeteler için, 2015 Mayıs ayında yani Diyarbakır katliamından 1 ay önce Emniyet Başsavcılığı'ndan operasyon için yazılı izin istendi. Savcılar katiller için talimat vermedi. Katilleri, katliamın ertesi gününde Gaziantep'te elleriyle koymuş gibi buldular. Katliamdan bir gün sonra nasıl yakaladınız? Gün gelip yargılandıklarında o kamu görevlilerine bunları soracağız"
Tüm bu katliamların devlet takibi altında yapıldığını söyleyen Bayraktar, "Tarih bir gün hesap soracak, bu yüzden kayıtlarını tutmaya devam edeceğiz" dedi.
Bayraktar'ın ardından sözü gazeteci Arzu Demir, tarihçi Erdoğan Aydın ve HDP Milletvekili Oya Ersoy aldı.
Etkinliğin son oturumu olan "Vazgeçmiyoruz" başlığında ise adalet mücadelesinin yöntemleri tartışıldı.
Küba Büyükelçisi Núñez TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ı Meclis'te ziyaret etti
Küba Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş'ı Meclis'te ziyaret etti. İki heyet arasında gerçekleşen buluşmada, Küba ve Türkiye arasındaki ilişkiler, Küba'ya yönelik ABD ambargosuna karşı yürütülen mücadele, Latin Amerika'ya ve Venezuela'ya dönük son zamanlarda yapılan saldırılar değerlendirildi.
07-02-2019 14:27

İleri Haber - Ankara
Küba Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ı TBMM'de ziyaret etti. Küba halkı ve Türkiye İşçi Partisi arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için temasın devam ettirilmesi kararı alınan buluşmada siyasal konularda da ortak değerlendirmeler yapıldı.
'FİDEL VE CHE TÜRKİYE DEVRİMCİLERİNE İLHAM KAYNAĞI OLDU'
İki heyet arasında yapılan görüşmede konuşan Erkan Baş, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal durum ve Türkiye işçi sınıfının yürüttüğü mücadele hakkında değerlendirmelerde bulundu. TİP'in seçime katılma süreci ve parlamento çalışmaları hakkında bilgi veren Baş, TİP'in Türkiye'de işçi sınıfının ve emekçilerin sokakta ve Meclis'teki temsilcisi olduğunu söyledi. AKP hükümetinin antiemperyalist gibi göründüğünü fakat ABD emperyalizmi ile ilişkilerini hiç bozmadığını söyleyen Baş, dün partisinin görüşmek üzere teklif ettiği Venezuela gündemini AKP'nin reddettiğini ekledi. Baş, Fidel ve Che'nin Türkiye'deki devrimcilere ilham kaynağı olduğunu belirterek Küba devrimine desteklerinin süreceğini ifade etti.
'ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ ABD KARŞITI BİRLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİ'
ABD emperyalizminin saldırılarına karşı en önemli önceliklerinin ABD karşıtı birliğin güçlendirilmesi olduğunu söyleyen Büyükelçi Núñez, Türkiye İşçi Partisi ile yoldaşlık ilişkilerine sahip olduğunu ve bu ilişkileri güçlendireceklerini söyledi. Büyükelçi, Küba Devleti'nin ayakta kalmak yönünde stratejisini ve ülke içindeki örgütlülüğünü güçlendirmeye çalıştıklarını da aktardı. Kendi tecrübelerinin birliklerini korumak yönünde olduğunu söyleyen Küba Büyükelçisi Núñez, Küba'da gündemde olan Anayasa değişikliği hakkında bilgi verdi.