Kadıgil’den Soylu’ya polis infazlarıyla ilgili soru önergesi

Kadıgil’den Soylu’ya polis infazlarıyla ilgili soru önergesi

Sinema seti çalışanı Çetin Kaya, 29 Kasım 2021’de İstanbul'un Kadıköy ilçesinde polis memuru S.E.'nin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş, olayın ardından önce görevinden uzaklaştırılan S.E. daha sonra “kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

İleri Haber

TİP sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, sinema seti çalışanı Çetin Kaya’nın, Kadıköy ilçesinde polis memuru S.E. tarafından vurularak yaşamını yitirmesi ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması isteği ile meclise soru önergesi verdi.

‘VALİLİĞİN İDDİALARI HANGİ SOMUT DELİLLERE DAYANIYOR?’

İstanbul Valiliği'nin açıklamasına göre Kaya, otomobiliyle seyir halindeyken polisin dur ihtarına uymadı. Ardından başlatılan takiple Göztepe Mahallesi Fahrettin Kerim Gökay Caddesi'nde aracının önü kesilen Kaya, yaya olarak polislerden kaçtı. Yakalanmasıyla birlikte görevli polise mukavemet ettiği belirtilen Kaya, polis memurunun silahının ateş alması sonucu da vurularak öldü. Ancak Kaya ailesinin avukatı Orçun Fide ise İstanbul Valiliği'nin bu iddiasının doğru olmadığını belirterek, Valilik açıklamasında yer alan “uyuşturucu ve telsiz” iddiasının da gerçeği yansıtmadığını belirtti. Kadıgil, olayın hemen ardından valiliğin yaptığı açıklama ile Kaya’nın ailesinin avukatının yaptığı açıklamalar arasındaki çelişkiye değindiği soru önergesinde valiliğin iddialarının hangi somut delilere dayandığını sordu.

‘MOBESE KAMERALARI NEDEN KAPALIYDI?’

Kadıgil, olay esnasında “Mobese kameralarının devre dışı bırakıldığı” ve “Kaya'nın yakın mesafeden kafasından vurulduğu” yönündeki iddiaları da gündeme getirdi ve önergesinde şu ifadeleri kullandı:  “İstanbul’un en işlek caddelerinden olan, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi üzerinde çok sayıda mobese kamerası olmasına rağmen, bazı mobeselerin devre dışı olduğu, bazılarının ise net görüntü alamadığı iddiasıyla tutanak tutulduğu ve görüntülere ulaşılamadığı tarafımıza ulaşan bilgiler arasındadır” dedi.

TİP Sözcüsü  ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Çetin Kaya'nın aracında bulunan ve delil niteliğinde olan sırt çantası, kıyafet, flashbellek, fotokopi kağıdı gibi kişisel eşyalarının, araçla birlikte araç kiralama şirketine teslim edildiği iddialarına da yanıt  verilmesini istedi.

DUR İHTARINA UYMADIĞI GEREKÇESİ İLE KAÇ KİŞİ İNFAZ EDİLDİ?

Kadıgil, Çetin Kaya cinayetini de dâhil ederek, İçişleri Bakanı Soylu’ya şu soruları da yöneltti “Son 5 yılda Türkiye genelinde illere göre “dur ihtarı”na uymadığı gerekçesiyle kaç kişi vurularak öldürülmüştür? Yaşanan bu ölümler akabinde ilgili güvenlik güçleri hakkında yapılan yasal işlemler nelerdir?

TİP Milletvekili Kadıgil’in Meclis'e verdiği soru önergesinde, Bakan Soylu’nun yanıtlaması talebi ile sorduğu tüm sorular ise şöyle:

-Kent merkezinde, vatandaşları korumakla görevli kolluk kuvvetlerinin “silahından çıkan kurşunla” bir vatandaşın öldürülmesi ile ilgili olarak Bakanlığınızın herhangi bir açıklaması olacak mıdır?

-Olay sırasında set emekçisi Çetin Kaya'nın kullandığı ve çalıştığı yapım şirketine ait kiralık aracın 3 Aralık günü polis tarafından içindeki eşyalarla birlikte kiralanan firmaya teslim edildiği iddiası doğru mudur?

-Araçta ikinci bir kişinin bulunup bulunmaması DNA incelemesiyle tespit edilebilecekken, aracın kiralanan firmaya teslim edilmesi ve ardından araç içinde yıkama yapılması nedeniyle artık tespit etmenin imkansız hale gelmesine sebep olan polislere yönelik soruşturma başlatılacak mıdır?

-Bakanlığınız tarafından, delil niteliğindeki eşyaları adli emanete alarak aile ve avukatlara tutanak eşliğinde teslim etmesi gerekirken üçüncü sahış niteliğinde olan firmaya teslim etmesinin, “delil karartma” olarak nitelendirileceği bir soruşturma başlatılacak mıdır?

-Olay tutanaklarında uyuşturucu ve telsiz bulunmamasına rağmen İstanbul Valiliği’nin olaya ilişkin açıklamasında uyuşturucu ve telsiz bulunduğuna ilişkin açıklamaları hangi somut gerekçelere dayanmaktadır?

-Olayın yaşandığı İstanbul’un en işlek caddelerinden olan, polis tarafından tutulan tutanakta, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi üzerinde çok sayıda mobese kamerası olmasına rağmen, bazı mobeselerin devre dışı olduğu, bazılarının ise net görüntü alamadığı iddia edilmektedir. Olayın yaşandığı yer olan Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Hastanesi önü dahil pek çok kameranın “işlevsiz” olduğu iddiası “hayatın doğal akışına” uygun mudur?

-Olay gecesi görevli olan polisler tarafından esnaflara ait kameralara ilişkin kameramız bozuk diye tutanakların tutulduğu doğru mudur?

-Son 5 yılda Türkiye genelinde illere göre “dur ihtarı”na uymadığı gerekçesiyle kaç kişi vurularak öldürülmüştür?

-Yaşanan bu ölümler akabinde ilgili güvenlik güçleri hakkında yapılan yasal işlemler nelerdir?