TİP Sözcüsü Kadıgil, bir günde 8 kadının katledilmesini Meclis gündemine taşıdı

TİP Sözcüsü Kadıgil, bir günde 8 kadının katledilmesini Meclis gündemine taşıdı

Kadıgil, kadın cinayetlerinde koruma ve önleme mekanizmalarının doğru işletilmediğini vurguladı.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, şubat ayının son günlerinde 24 saat içinde 8 kadının katledilmesini Meclis gündemine taşıdı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Kadıgil, “Kadınların ölüm tehdidi almadan veya öldürülmeden boşanabilmelerini sağlamak için yürüttüğünüz bir çalışma var mı?” ifadelerini kullandı.

27-28 Şubat günlerinde, 7 farklı ilde yaşayan 8 kadının 24 saat içerisinde erkekler tarafından öldürülmesi gündeme oturmuş, AKP iktidarının kadına yönelik şiddete ilişkin cezasızlık politikaları bir kez daha tepkilerin odağı haline gelmişti.

İstanbul Pendik’te yaşayan Sevilay Karlı 5 ay önce boşandığı Ümit Karlı tarafından, İstanbul Çekmeköy’de Emine Ülkü Araz evli olduğu Hakan Araz tarafından, Sakarya’da yaşayan Hatun Ekrem Aslan boşanma aşamasında olduğu Ali Rıza Aslan tarafından, İzmir’de Özlem Çankaya evli olduğu ancak ayrı yaşadığı Ahmet Çankaya tarafından, Bursa’da yaşayan Tuba Ateşci boşandığı Murat Demir tarafından, Adıyaman’da yaşayan Tuğba Avcı evli olduğu Kasım Avcı tarafından, Denizli’de yaşayan Afganistan uyruklu Nasım Gol Karımı evli olduğu Mohammed Esmail Habibi tarafından ve Erzurum’da yaşayan Elif Saydam evli olduğu cezaevi firarisi Şafak Saydam tarafından katledilmişti.

24 SAATTE 8 KADININ KATLEDİLMESİ TBMM GÜNDEMİNDE

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, 24 saat içinde 8 kadının katledilmesini, sayısı giderek artan kadın cinayetleri ile kadına yönelik şiddeti önlemede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sorumluluğunu hatırlatarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı.

Sera Kadıgil, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde yaklaşık 24 saat içinde 8 kadının öldürülmesinde önleme ve tedbir görevlerinin yerine getirilmediğinin altını çizdi. Kadıgil, önergesinde şunları kaydetti:

“2023 yılında erkekler tarafından en az 315 kadın öldürülürken 248 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu.  Kadınların yüzde 41’i evli olduğu erkek tarafından, yüzde 65’i, yani 205 kadın kendini en çok güvende hissetmesi gereken yer olan evlerinde öldürülmüştür. Her gün en az 5 kadının öldürüldüğü Türkiye’de geçtiğimiz günlerde ise yaklaşık 24 saat içinde İzmir, Bursa, Sakarya, Erzurum, Denizli ve İstanbul'da 8 kadın, evli oldukları, ya da boşandıkları erkekler tarafından öldürülmüştür.

‘KADINLARIN YÜZDE 65’İNİN EVLERİNDE ÖLDÜRÜLMESİNE DAİR DEĞERLENDİRMENİZ NEDİR?’

‘Medeni Kanun’u sil baştan yazacağını’ söyleyen Adalet Bakanlığı’nın ‘aile arabuluculuğu’ projesi dışında, bakanlığınızın kadınların ölüm tehdidi almadan veya öldürülmeden boşanabilmelerini sağlamak için yürüttüğü bir çalışma var mıdır? Sadece geçen yılki verilerden hareketle, kadınların yüzde 41’inin evli olduğu erkek tarafından, yüzde 65’inin en güvenli hissetmeleri gereken evlerinde öldürülmesine dair değerlendirmeniz nedir?”

ELİF SAYDAM VE EMİNE ÜLKÜ ARAZ’IN KATLEDİLMESİNİ HATIRLATTI

Önergesinde koruma ve önleme mekanizmalarının doğru ve etkin işletilmediğinin altını çizen Kadıgil, cezaevi firarisi Şafak Saydam’ın evli olduğu Elif Saydam’ı, Hakan Araz’ın ise evli olduğu Emine Ülkü Araz’ı öldürdüğü cinayetleri hatırlatarak şunları kaydetti:

“Öldürülen kadınlar arasında yer alan Elif Saydam’ın boşanmaya çalıştığı, 30 sabıka kaydı olan ve 19 Şubat’ta bulunduğu açık cezaevinden firar eden erkek Şafak Saydam tarafından öldürülmesi, bir süre kadın sığınma evinde kaldığı öğrenilen Emine Ülkü Araz’ın tehditler üzerine evine dönmek zorunda kalması, Emine’nin polis şiddet hattına ihbarda bulunmasının ardından ekiplerin eve geldiği sırada öldürülmesi kadınların hayatını korumakta etkin bir yol izlenemediğini aile içi şiddet önleme mekanizmalarının doğru işletilmediğini bir kez daha  ortaya çıkarmıştır.

30 sabıka kaydı bulunan Şafak Saydam’ın cezaevinden firar etmesinin ardından potansiyel kurban Elif Saydam’a bilgi verilmiş midir? Elif Saydam’ın hayatını korumak için herhangi bir tedbir alınmış mıdır?

Emine Ülkü Araz’ın yerinin sığınma evi personeli tarafından, katile deşifre edildiği iddiasına yönelik Bakanlığınız soruşturma başlatmış mıdır? Başlatmadıysa can güvenliği tehlikede olan kadınların yerinin bizzat can güvenliğini korumakla görevli personel tarafından ifşa edildiği iddiasının soruşturulmamasının gerekçesi nedir? Soruşturma başlatıldıysa sonucu kamuoyuna açıklanacak mıdır?

‘SIĞINMA EVLERİNDEKİ MAĞDURLARIN KİMLİKLERİNİN DEŞİFRE OLMAMASI İÇİN ALDIĞINIZ ÖNLEMLER NELERDİR?’

Bugüne dek sığınma evinde kalan kaç kadının yeri deşifre olmuştur? Sığınma evlerinin yerlerinin ve kalan mağdurların kimliklerinin deşifre olmaması için Bakanlığınızın aldığı önlemler ve uyguladığı cezai yaptırımlar nelerdir?

Emine Ülkü Araz’ın polise şiddet ihbarında bulunmasından ne kadar süre sonra güvenlik güçleri olay mahaline ulaşmıştır? Rehin alınan Emine’yi kurtarma operasyonunun başarılı olmamasına yol açan etmenler nelerdir? Başarısız operasyonla ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?”

‘ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ SAYISINA İLİŞKİN BAKANLIĞINIZIN BİR ÇALIŞMASI VAR MIDIR?’

Soru önergesinde Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu’nun şüpheli kadın ölümlerine ilişkin raporunu da hatırlatan Kadıgil, “Neredeyse erkekler tarafından öldürülen kadın sayısına ulaşan şüpheli kadın ölümleri sayısına ilişkin Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Soruşturmaların etkin yürütülmesi için Bakanlığınız dosyalara müdahil olmuş mudur? Bakanlığınız döneminde kaç şüpheli kadın ölümü aydınlığa kavuşturulmuştur?” diye sordu.

‘ŞİDDET MAĞDURU KADINLARIN DEVLET KURUMLARINA ERİŞİMDE YAŞADIKLARI ÇEKİNCELERİ GİDERECEK ÇALIŞMANIZ VAR MI?’

Yürütülen araştırmaların, şiddete uğrayan kadınların yüzde 90’a yakın bir kesiminin şiddeti bildirmediğini ortaya koyduğunu kaydeden Sera Kadıgil, Bakan Göktaş’a şunları da sordu:

“Eylül 2023 tarihinde Esenyurt'ta evli olduğu erkek tarafından çocuklarının gözü önünde bıçaklayarak öldüren Peri Dağlar’ın cinayetten 8 gün önce şiddet ihbarında bulunduğu, karakola götürüldükten sonra ise herhangi bir şikayetinin olmadığını ifade ettiği bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Konuyla ilgili tarafınıza yöneltilen soru önergesine gelen yanıtta da Dağlar’ın ‘6284 sayılı kanun kapsamında 2021 yılında alınmış bir ay süreli, 2022 yılında alınmış 10 gün süreli ve Nisan 2023'te alman 15 gün süreli tedbir kararları olduğu’ resmi olarak doğrulanmıştır.

Şiddetin süreklilik gösterdiği fakat kadının şikayetçi olmadığı koşullarda, kadının hangi sebeple şikayetçi olmadığı, tehdit ya da korku sebebiyle mi şikayetini geri çektiği vb. sebeplerin değerlendirmesinin gerektiği çok açık bir şekilde ortadadır. Bakanlığınızın şiddete uğrayıp şikayetlerini geri çeken kadınlara ilişkin mevcut tehdit olasılıklarını değerlendirip önlemler aldığı bir mekanizması mevcut mudur?

Yapılan çalışmalar şiddete uğrayan kadınların yüzde 90’a yakın bir kesiminin şiddeti bildirmediğini göstermektedir. Şiddet mağduru kadınların devlet kurumlarına erişimde yaşadıkları çekinceleri giderecek, şiddet önleyici mekanizmalara erişimlerini kolaylaştıracak, şiddet faillerine yönelik cezasızlığının önün geçecek bir çalışmanız var mıdır?”