Türkiye İşçi Partisi (TİP) Muğla İl Örgütü, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı 6 Mayıs 1972 yılında, 12 Mart faşist cuntacıları tarafından idam edilmelerinin yıl döneminde andı. 

Anma programına TİP Muğla İl Örgütü üyelerinin yanı sıra Deniz Gezmiş'in yeğeni Devrim Gezmiş'te katıldı. Anma programı kapsamında okunan basın açıklamasında "12 Mart faşist cuntası döneminde üç fidanın idamına onay veren herkesin adı unutulup giderken, üç fidan milyonların yüreğinde, bilincinde ve mücadelesinde büyümektedir" ifadelerine yer verildi.

Devrim Gezmiş tarafından okunan basın açıklaması şöyle:

DENİZLERE SÖZÜMÜZ DEVRİM OLACAK

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin üzerinden tam 47 yıl geçti. Bunca yıl geçmesine rağmen Denizlerin ne mücadelesi bitti ne de fikirleri. Halkının özgürlüğü, mutluluğu ve bağımsızlığı için emperyalizme, faşizme ve ülkemizdeki işbirlikçilerine karşı mücadele vermiş ve bunun sonucunda gencecik üç fidan idam edilmişlerdi.

Deniz’i Yusuf’u ve Hüseyin’i darağacına yollayanların amacı işçi ve emekçilere gözdağı vermek, büyüyen devrimci kitle hareketini zayıflatmaktı. 12 Mart faşist cuntası üç fidanı anayasayı ortadan kaldırmaya çalışmak suçundan idama gönderdi.

12 Mart faşist cuntası döneminde üç fidanın idamına onay veren herkesin adı unutulup giderken, üç fidan milyonların yüreğinde, bilincinde ve mücadelesinde büyümektedir.

12 Mart hukuku, 12 Eylül faşist cuntasının anayasası ile pekiştirilmiş ve bugünde AKP saray rejiminin antidemokratik uygulamalarıyla devam etmektedir. Bugün AKP saray rejimi kendisine karşı tepki gösteren herkesi terörist ve suçlu ilan etmekte susturmaya çalışmaktadır.

Türkiye halkları 31 Mart seçimlerinde AKP ye boyun eğmeyeceğini ve AKP’nin halka giydirmek istediği deli gömleği yırtıp atmıştır. Sermaye sınıfına siper olan, halkları birbirine kışkırtmayı görev bilmiş AKP’ye Denizlerin 47 yıl önce idam sehpasında söylediği son sözlerini bir kez daha hatırlatmak isteriz.

'DENİZLERİN KARARLILIĞI MÜCADELE KILAVUZU HALİNE GELMİŞTİR'

“Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler köylüler! Kahrolsun emperyalizm! “Bu son sözler Türkiye sol hareketinin mirası olmuş ve denizlerin kararlığıyla mücadele kılavuzu haline gelmiştir.

Bu miras işçi sınıfının, taşeron düzenine, iş cinayetlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı verdiği mücadelesinde yaşıyor.

Bu miras kadınların, LGBTİ bireylerin eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesinde yaşıyor.

Bu miras HES’lere, termik santrallere, nükleer santrallere Yeşil alanların müteahhitlere peşkeş çekilmesine karşı doğayı, yaşamı savunma mücadelesinde yaşıyor.

Bu miras Muğla da Tüv-Türk araç muayene istasyonlarındaki işçilerin sendikal mücadelesinde yaşıyor.

Deniz, Yusuf, Hüseyin ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz bütün devrimcilerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.