İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, FOX TV ekranlarında İsmail Küçükkaya'nın sunduğu programa konuk oldu. Programda organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ifşaatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ahmet Şık, Peker'in ifşa, itiraf ve iddialarından hareketle TİP tarafından hazırlanan araştırma raporu 'Duvar'ı anlattı.

Peker'in, kitabı hazırlayan gazetecilerin sorularını yazılı olarak yanıtladığını belirten Şık, Sedat Peker'in, Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri'nden kendisinin iadesi için girişimlerde bulunduğunu söylediğini kaydetti. 

Sedat Peker'in mafya mensubu olduğunu hatırlatan Ahmet Şık'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Sedat Peker bir kontrgerilla teşkilatının, derin devletin üyelerinden birsiydi. Kendisi de zaten bunu söylüyor. Ama sadece söylüyor. 'Ben bir günahkarım, suçluyum' diyor ama o dönemin suçlarına dair hiçbir şey söylemiyor. Bir tek Kutlu Adalı'nın öldürülmesine dair kardeşi üzerinden bir şey ifşa etti. Onun dosyası da raftan indi. Sedat Peker'in anlattığı hikayeler arasında toplam 43 vaka ve TCK'nin 51 ayrı suç maddesinin 360 kez farklı kişiler tarafından ihlal edilmesi yer alıyor. Ama açılan tek bir soruşturma var o da Kutlu Adalı...

İktidara sesleniyorum: Sedat Peker’e birtakım sıfatlarla hakaret ederek ‘o bir suç örgütü lideri, ciddiye almayın’ diyerek meczup demeye getiriyorlar. Madem öyle, yargı teşkilatı ağzınızdan çıkacak bir talimata bakıyor. Görev, yetki verin, bir savcı bütün bu iddiaları araştırsın. Sedat Peker’in yalan söylediği delilleriyle ortaya çıkarsa hepimiz Peker’i dinlemekten vazgeçelim, ‘yalancıymış’ diyelim. Ama bunu da yapmıyorlar. Biz Türkiye İşçi Partisi olarak Meclis’te soru önergesi verdik, araştırma komisyonu kurulması talebinde bulunduk. Zaten bu kitabın ortaya çıkışı da o.

'DERDİMİZ O DUVARI YIKMAK'

Kutlu Adalı cinayeti dışında bir soruşturma açılmadı çünkü iktidar tarafından avantajdı. Adalı’nın öldürüldüğü dönemin egemen iktidarı AKP değil, kendisini ilgilendirmediği için soruşturma açıldı. Peker’in onun dışında kalan bütün iddiaları son 20 yıla ve kendisinin, AKP’nin resmi mafyası olarak görev aldığı döneme yayılmış.

Kitapta yaptığımız her şey, Peker’in iddialarının geri planını da anlatmaya yönelik. Erişebildiğimiz kaynaklar ölçüsünde, taraflarıyla da konuşarak bir araya getirdik ama dedik ki bu sadece AKP’nin kiri değil, AKP bu dönemin en kirli yapılarından biri ama Türkiye’de bu bir gelenektir. Kitabın adı da o yüzden ‘Duvar’. Türkiye’nin demokrasi ve hukuk normlarına ve barışın hüküm sürmesinin sağlandığı bir ülkeye erişmedeki en önemli duvar, en önemli engel yıkılmış olacak. Biz o duvarı yıkmak derdindeyiz.

'HAFIZA HAKİKATTİR'

Biz o duvarı yıkarsak ya da suçlarını kamuoyuyla ne kadar paylaşabilirsek bahsettiğim normlara ulaşmak için mesafeyi o kadar kısaltmış olacağız. Derdimiz Peker’in anlattıklarına taraf olmak değil ya da suçladığı kişilere yandaş olmak değil. Burada bir hafıza tazelemesi var, hafıza hakikattir.¨