TİP Genel Başkanı yanıtladı: TİP, CHP ile ittifak kuracak mı, toplumsal muhalefet bölünecek mi?

TİP Genel Başkanı yanıtladı: TİP, CHP ile ittifak kuracak mı, toplumsal muhalefet bölünecek mi?

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "3. ittifak" söylemleri ile ortaya çıkan “Toplumsal muhalefet bölünecek mi?” sorusuna yanıt verdi. Baş, mevcut durumda 2 kutuplu siyasetin zaten büyük oranda toplumsal muhalefeti devre dışı bıraktığna dikkat çekti.

İleri Haber

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin olası seçimlere ilişkin yayımladığı ve ilkeleri içeren “Kurtuluş ve Kuruluş İçin... Bir Yol Var!” deklarasyonun ardından siyasi partiler, sendikalar, meslek ve kitle örgütlerine yapılan ziyaretlerde öne çıkan "3. ittifak"a ilişkin açıklamalarda bulundu. İki kutuplu siyasetin, toplumsal muhalefetin büyük bir kısmını devre dışı bıraktığını söyleyen Baş, "3. ittifak gerçekleştirilebilirse o zaman Cumhur İttifakı’nın karşısında çok daha güçlü, nitelikli, birikimli yeni bir cephe daha açabiliriz ve Cumhur İttifakı’nın kazanma şansı sıfırın altına iner" dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından olası seçimlere ilişkin ilkeleri içeren “Kurtuluş ve Kuruluş İçin... Bir Yol Var!” başlıklı deklarasyonun yayımlanmasının ardından siyasi partiler, sendikalar, meslek ve kitle örgütlerine ziyaretlerde bulunuldu. Halen süren ziyaretlerde "3. ittifak" konusu öne çıktı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile görüşmelerinin ardından "3. ittifak" konusunda merak edilenleri gazeteciler İpek Yezdani ve İpek Özbey tarafından hazırlanıp sunulan Sert Soru programında açıklığa kavuşturdu.

‘CHP’NİN 3’ÜNCÜ İTTİFAKLA DOĞRUDAN BİR İLGİSİ YOK’

Gazetecilerin “CHP ziyaretinizin 3. ittifakla bir ilişkisi var mı?” sorusunu yanıtlayan Baş, “Doğrudan bir ilişkisi yok. Önceliğimiz 3. ittifak diye bahsettiğimiz eksende yer almasını arzuladığımız, istediğimiz güçlerleydi. Fakat bir gözlem yaptık; Türkiye’nin siyasi kutuplaşmanın en fazla hissedildiği ülkelerden bir tanesi olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ancak bir ittifak içerisinde bir araya gelebilecek güçler oturuyorlar birbirleri ile konuşuyorlar. CHP an itibariyle Türkiye’nin ana muhalefet partisi ve sokakta Türkiye’nin geleceğine dair yürüttüğümüz tartışmalarda da laf öyle ya da böyle CHP ile Millet İttifakı'na geliyor. O yüzden bunu CHP’den ayrı değerlendirmemizin doğru olmayacağı kararına vardık ve kendi değerlendirmelerimizi, görüşlerimizi de doğrudan CHP ile paylaşmaya ve onlardan da dinlemeyi doğru bulduk” dedi.

‘CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DENİLEN UCUBE SİSTEMDEN KURTULMALIYIZ’

“CHP ile ilgili ne gibi öneriler paylaştınız?” sorusuna 2 temel sıkıntıyı işaret ederek yanıt veren Baş, şöyle konuştu:

“Aslında mücadelenin son noktası cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Nasıl siyaseti sadece Ankara kulislerine sıkıştırmıyorsak bu mücadeleyi de sadece sandığa sıkıştırmayı doğru bulmuyoruz. Ama nihayetinde önümüze bir sandık gelecek ve burada etkili bir tavır almak gerekiyor. Burada Recep Tayyip Erdoğan’da temsil olunan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sistemden kurtulmak, Türkiye’deki milyonlarca insanın herhalde en büyük hayali. Açık söylemek gerekirse aynı hataları tekrar yapmamaktır bizim tezimiz ve yurttaşlarımızla tartıştığımızda da aynı eğilimin kuvvetlendiğini görüyoruz.

‘SEÇİMLERDE 2 HATAYI DA YAPMAMALIYIZ’

Hata dediğimiz şey ne? Daha önce 2 cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan tutumlar başarılı sonuçlar vermedi. Birinci cumhurbaşkanlığı seçiminde, ben oy vermedim tutumunu da doğru bulmuyorum ama Ekmeleddin İhsanoğlu yenilince bütün muhalefet yenilmiş sayıldı. Demek ki sağın karşısına sağ, tek adamın karşısına tek adam koyan bir sistem doğru değilmiş.

İkincisi 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde de dedik ki ‘Tayyip Erdoğan’ın karşısına ne kadar çok aday çıkarsa o kadar başarılı oluruz’. Yani bu durumda seçmen en çok kendisine yakın olan adaya gider oy verir ve seçim ikinci tura kalır ve en fazla oy alan adayın arkasından hep beraber gideriz gibi bir yaklaşım oluştu. Burada da pratik olarak deneyimledik ki sahaya çıktığımızda muhalefetin adayları daha fazla birbirleriyle rekabet etmek durumunda kalırlar. Esas rakip Tayyip Erdoğan ikinci bir hedef olmakla karşı karşıya kaldı.

‘KİMİN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAĞINI DEĞİL, NE HEDEFLEDİĞİMİZİ TOPLUMUN KARŞISINA KOYMALIYIZ’

Hataların ardından nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini aktaran Baş, “Bizim kimin cumhurbaşkanı adayı olacağını değil, ne hedeflediğimizi toplumun karşısına koymamız lazım. Bunu başarırsak herhangi bir kişi cumhurbaşkanı adayı olabilir ama misyonunu, sorumluluklarını doğru tarif etmek lazım. Bir de bu AKP karşısında biriken büyük öfkenin umuda çevrilmesinde koordinatör rolü oynayabilecek bir isim etrafında ortaklaşmak gayet mümkündür” sözlerine yer verdi.

‘TÜM MUHALEFET GÜÇLERİNİN 400 MİLLETVEKİLİNİ HEDEFLEMESİ LAZIM’

Seçimlerin ardından mecliste AKP ve MHP blokunun azınlık haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Baş, “Tüm muhalefet güçlerinin 400 milletvekilini hedeflemesi lazım. Yani bizim 301’le mecliste salt çoğunluğu sağlamakla yetinmememiz lazım. Bu yıkım ancak 400 muhalefet milletvekilinin parlamentoda yıkıcı bir çoğunluk oluşturmasıyla etkili olur. Anayasa'yı çok hızlı bir şekilde referanduma götürecek çoğunluğun oluşması lazım” diye konuştu.

3. İTTİFAK TOPLUMSAL MUHALEFETİ BÖLECEK Mİ?

3’üncü ittifak tartışmalarına da değinenBaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir kere cumhurbaşkanlığı seçiminde hep birlikte bir blok olarak davranıyoruz ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarına son veriyoruz, bunu bir kenara koyalım. Fakat ondan sonra Türkiye’nin yeniden kuruluşu problemi var. Millet İttifakı CHP'nin kendi sağıyla kurduğu bir ittifak. Millet İttifakı, Türkiye'de belli bir temsiliyeti üstleniyor mu, evet. Fakat bu ittifaka karşı en kararlı muhalefeti sergileyen toplumsal güçler, kendilerini Millet İttifakı içerisinde görmüyor, göremiyor. Bu ülkenin gençleri, kadınları, işçileri, Kürtler, Aleviler, LGBTİ+ hareketi; Millet İttifakı'nın içerisinde heyecan, bir umut görmüyor. Ama Cumhur İttifakı'na karşı da Millet İttifakı'ndan çok daha kararlı, çok daha azimli ve bir an önce kurtulmak isteyen milyonlardan bahsediyoruz. Ama bu mevcut 2 kutuplu siyaset bu büyük kuvveti, toplumsal muhalefeti dışarıda bırakıyor. 3. ittifak gerçekleştirilebilirse o zaman Cumhur İttifakı’nın karşısında çok daha güçlü, nitelikli, birikimli yeni bir cephe daha açabiliriz ve Cumhur İttifakı’nın kazanma şansı sıfırın altına iner.

‘BU MEMLEKET 20 YILINI KAYBETTİ, BİR 20 YILINI DAHA KAYBETMEK İSTEMİYOR’

Programda, yurttaşlara da çağırda bulunan Baş, “Hangi siyasi partiye üyeyseniz, hangi siyasi partiye gönül verdiyseniz partinizi uyarın. Ulaşabildiğiniz bütün genel merkezlere sesinizi duyurun. Bu memleket 20 yılını kaybetti, bir 20 yılını daha kaybetmek istemiyor. Hatta bir gün dahi kaybedecek vaktimiz yok. Kimse kişisel, grupsal partisel çıkarını memleket çıkarının önüne koymamalı” diye konuştu.