TİP Genel Başkanı Erkan Baş'tan, AKP'lilere 'teşekkür': 'Sömürü düzeninin ne olduğunu gösterdiniz'

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'tan, AKP'lilere 'teşekkür': 'Sömürü düzeninin ne olduğunu gösterdiniz'

Meclis'te konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Bu bütçeye emeği geçen tüm Saray eşrafına ve AKP’li vekillere teşekkür ediyorum. Kapitalizm denilen insanın insanı sömürmesi üzerine kurulu düzeninin ne olduğunu güzelce gösterdiniz. Bu bütçe ile halkın önünde sadece ve sadece iki seçenek olduğunu gösterdiniz. Ya AKP yönetecek Saray, savaş, sömürü sürecek ya da halk örgütlenecek ve bu saltanat düzeni sona erecek" ifadelerini kullandı.

İleri Haber

Meclis’te artık sona gelinen bütçe görüşmelerinde konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “TİP’in 2020 bütçesine dair söyleyeceği son söz olarak kayıtlara şu geçsin: Bu bütçe göstermiştir ki halkın önünde sadece iki seçenek var, ya barbarlık ya sosyalizm” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda devam eden  2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu.

‘TARAFSINIZ, BİZ DE TARAFIZ’

12 gündür toplam 150 saattir ‘sözde’ bütçeyi konuştuklarını dile getiren Baş, “Siz ezberlediklerinizi anlatıyorsunuz, biz ise halk adına direniyoruz. Doğruları burada da anlatmakta diretiyoruz ama siz görmezden, duymazdan, bilmezden geliyorsunuz. Çünkü tarafsınız, biz de tarafız” ifadelerini kullandı.

‘RAZI DEĞİLİZ’

TİP Genel Başkanı, şunları söyledi:

“22,5 milyon SGK'lının, 12 milyon asgari ücretlinin, emeklinin, EYT mağdurlarının, milyonlarca işsizin ve geleceği kurmayı borçlu olduğumuz, 20 milyon gencimizin, çocuklarımızın tarafındayız ve kısacası evet, bu ülkenin yüzde 99’u adına konuşuyoruz; bu bütçeden razı değiliz!

Çünkü önerdiğiniz şey;

- Saray’ın bir dakikada harcadığı parayla işçiler bir ay yaşasın diyorsunuz.

İşte bunu reddediyoruz.

- İnsanların sizin yüzünüzden mesleklerini yapamayıp sokakta simit satmaya çalıştığı, açlıktan sokakta bayıldığı, her gün yeni bir geçim sıkıntısı intiharıyla karşı karşıya kalmaya ‘fitrat’ demeyi reddediyoruz.

- 84.000 çocuğun anne olduğu, kadına şiddetin her gün arttığı kadın cinayetlerinin önlenemediği bir dönemde sırf Cumhurbaşkanının eşi, çocukları katılacak diye bir toplantıya bakanlık bütçesinden 1 milyon 163 bin harcanmasını reddediyoruz.

- Bu ülkede çocuklar hala birilerinin sırtında dereler aşarak okula ulaşmaya çalışıyorken… Üstelik Anayasada laiklik maddesi varken aslında varlığını tartışmamız gereken Diyanet'e verilen 11,5 milyar bütçeyi reddediyoruz.

- Bu savaşa, yıkıma, ranta ayrılmış, Cumhurbaşkanlığından gelen bütçenin tek bir kaleminin bile sorgulanmadığı bütçeden razı değiliz.”

‘BU İŞ SİZİ RAHAT UYUTMAYACAK’

Konuşmasına devam eden Baş, şu soruları yöneltti:

“ - Biz burada bütçe tartışırken memleketin haline bakınca vicdanınız rahat mı?

- Her 5 çocuktan birinin çalışmak zorunda olduğu bir ülkede, yandaşlara kepçeyle verirken halkınızdan bir yudumu esirgemekten korkmuyor musunuz?

- Siz halkın isyanından hiç mi korkmuyorsunuz?

Bakın açık söyleyelim; Bu bütçe için vicdanınız sızlamıyorsa bile bilin ki başınız çok ağrıyacak. Efendiler, Halkın damarına çok bastınız, bu iş sizi rahat uyutmayacak.”

‘SİZİN SAPLANTINIZ VARSA, BİZİM DE SEVDAMIZ VAR’

Bütçeyi yapanların ve onaylayanların gözlerinin paradan, kârdan başkasını görmez olduğunu belirten Baş, TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay’ın dün Genel Kurul’da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “İtibar düşkünü, mal mülk düşkünü, para pul düşkünü olmuşsunuz. Bu sizin için bir saplantı olmuş. Sizin saplantınız varsa bizim de sevdamız var: memlekete, insana, doğaya, adalete, özgürlüğe sevdalıyız” dedi.

‘HİÇ MERAK ETMEYİN, KAYNAĞI DA BULACAĞIZ’

Baş, konuşmasını dikkat çeken şu sözlerle sürdürdü:

“Bakın göreceksiniz;

- Kuracağımız düzende, tek bir kadın sokakta endişeyle dolaşmayacak.

- Tek bir genç, özgürce  düşünebilir miyim, araştırabilir miyim,  okuyabilir miyim, sevgilimle el ele dolaşabilir miyim, internete girebilir miyim diye dert etmeyecek.

- Gazeteci, aydın, sanatçı, akademisyen özgürce üretmekten korkmayacak.

- Fikirleri değil, işsizliği yasaklayacağız, sömürüyü yasaklayacağız!

- Hiç merak etmeyin kaynağı da bulacağız. ‘Babalar gibi satarız’ diye peşkeş çektiğiniz halkın değerlerini, kamu varlıklarımızı, işletmelerimizi tek tek geri alacağız.

- Devlet garantisiyle yandaşlara aktardığınız; köprü, yol ve hastanelerle kaybettiğimiz milyarları halka geri vereceğiz.

- Bir yanda Saray, bir yanda gecekondu düzeni son bulacak.

‘BİR YANDA GÖSTERİŞ, BİR YANDA SEFALET OLMAYACAK’

- Bir yanda gösteriş, bir yanda sefalet olmayacak.

- Herkes eşit eğitime, eşit sağlık hizmetine para ödemeden kavuşacak.

- Bu ülkenin tüm yurttaşları elektrik gibi, su gibi, barınma gibi en temel insani haklara eşit şekilde belki de hiç ücret ödemeden sahip olacak.

- Parası olan Bilal bedelli askerlik yaparken, parasız Mehmet can vermeyecek. 

- Bu utançlar sizinle birlikte tarihe gömülecek ama yaşattıklarınızı unutturmayacağız.

- Ankara Garı'na Veysel Atılgan, Sivas vilayet binasına Metin Altıok adını vereceğiz.

- Sağlık Bakanlığı binasının adını Türkan Saylan.

- Diyarbakır Jandarma Karakolu'nun yerine Ape Musa Kültür Merkezi kuracağız.

- Şişli Meydanı'nın adını Hrant Dink,  Milli Kütüphane'nin adı Uğur Mumcu olacak.

- Taksim Meydanı'nın adını Özgürlük Meydanı yapacağız.

- Kaçak Saray’ı da… Merak etmeyin yıkmayacağız! Halkın parasıyla yaptığınız Kaçak Saray, halk sizi unutmasın diye utanç müzesi olacak! 1000 odanın her birinde işlediğiniz suçları anlatacağız”

‘SLOGAN KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL’ 

Baş, konuşmasının ilerleyen kısmında “Son olarak teşekkür etmem lazım” diyerek AKP Grup Başkanı Naci Bostancı’nın Genel Kurul’daki “yüzde 1’in bütçesi gibi değerlendirmeler slogandır” sözlerini hatırlattı. “Slogan aslında kötü bir şey değil, uzun mücadele süreçlerini ve hedeflerinin en özetlenmiş halidir” şeklinde konuşan Baş, “Keşke benim de kendisi gibi 1 saat sürem olsa uzun uzun anlatsam ama Meclisimiz belki bir gün o fırsatı bize tanır Halkımızın anlayacağına inanıyorum” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Naci Bey diyor ki: ‘Kıt kaynaklarla sonsuz arzular arasında denge sağlamak zor. Türkiye’nin kaynakları kıt, insanların arzuları sonsuz’muş. Ben de cevap veriyorum; Türkiye’nin kaynak sorunu yok, kaynak var ve çok ama Saray’ın ve patronların sonsuz arzusuna yetmiyor. 2 bin lira alan asgari ücretlinin bitmeyen arzusundan ne olacak, sadece insanca yaşam özlemi var. Özetle arzular sonsuz değil çok insanca, kaynaklar kıt değil peşkeş çekilmiş.”

‘YA BARBARLIK, YA SOSYALİZM’

Bostancı’nın “yine de çok tutarlı” olduğunu ifade eden Baş, “Fukara Tayyip Erdoğan’ı savunmak için Fukara Kraliçe’yi savunmasını takdirle karşıladım. Yalnız, eğer Fransız yoksulları o ‘Fukara Kraliçe”ye karşı ayaklanıp monarşiyi devirip cumhuriyeti kurmasaydı, şu anda bu Meclis’te konuşamıyor olurduk” dedi.

Baş, konuşmasının son kısmında şu ifadeleri kullandı:

“Son olarak bu bütçeye emeği geçen tüm Saray eşrafına ve AKP’li vekillere teşekkür ediyorum. Kapitalizm denilen insanın insanı sömürmesi üzerine kurulu düzeninin ne olduğunu güzelce gösterdiniz. Bu bütçe ile halkın önünde sadece ve sadece iki seçenek olduğunu gösterdiniz. Ya AKP yönetecek Saray, savaş, sömürü sürecek ya da halk örgütlenecek ve bu saltanat düzeni sona erecek.

TİP’in 2020 bütçesine dair söyleyeceği son söz olarak kayıtlara şu geçsin:

Bu bütçe göstermiştir ki halkın önünde sadece iki seçenek var; ya barbarlık ya sosyalizm!”