TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Erdoğan’ın şovuna figüran olmayacağız!

TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Erdoğan’ın şovuna figüran olmayacağız!

Erkan Baş, "Dinlemekten bıktığımız bu sesi, mahkeme salonlarında halkın önünde hesap verirken dikkatle dinleyeceğimize söz veriyorum!" dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nun açılış töreni öncesi Meclis’te basın açıklaması düzenledi. TİP milletvekillerinin bugünkü açılışa katılmayacağını söyleyen Baş, Meclis Başkanlığının ilettiği gündemdeki tek başlığın Erdoğan’ın konuşması olduğuna dikkat çekerek “Meclis’i tümüyle işlevsizleştirmeye çalışan, herhangi bir saygısı olmayan bir şahsın, sadece taşıdığı sıfat nedeniyle, halkın tek bir gerçek sorununu gündeme almayacağı; büyük ihtimalle danışmanları tarafından yazılıp promptera yüklenmiş olan bir metni cama bakarak okumasını dinlemeye sabrımız yok!” dedi.

Sadece bu gündemle yapılacak bir açılış toplantısını reddettiklerini söyleyen ve bu nedenle Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri olarak bu törene katılmama kararı aldıklarını duyuran Baş, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

‘’MIŞ’ GİBİ YAPMAYACAĞIZ’

Burası demokratik bir hukuk devletiymiş gibi; patronlar, yandaş müteahhitler iliğimizi kemiğimizi sömürmemiş gibi, bakanlık koltukları atanmış bir avuç liyakatsiz tarafından kişisel çıkarları için işgal edilmemiş gibi, milyonlarca insan bir avuç azgın azınlık daha da zengin olsun diye açlığa mahkûm edilmemiş gibi, çocuklarımız sokaklarda veya okullarında bile aç susuz kalmıyormuş gibi, dostlarımız hapiste rehin, kadın katilleri, hırsızlar, çeteler sokakta serbest değilmiş gibi, bugünümüzü yarınımızı ve hatta icat ettikleri tarihlerle dünümüzü çalmamış gibi davranmayacağız… ‘-mış’ gibi yapmayacağız.

‘TARAFLI VE TARAFLAŞTIRICI BİRİSİ 84 MİLYONUN CUMHURBAŞKANIYMIŞ GİBİ DAVRANMAYACAĞIZ’

Bugüne kadar ne halkımıza ne de TBMM’ne karşı herhangi bir saygı gösterdiğini görmediğimiz, yemininin tam aksine hepimizin bildiği gibi taraflı ve hatta bizzat taraflaştırıcı birisinin, halkın büyük çoğunluğuna sürekli hakaret eden bir şahsın 84 milyonun cumhurbaşkanıymış da saygı duyulması gerekiyormuş gibi davranmayacağız!

‘HALKTAN ALDIĞIMIZ GÖREVLE BU OYUNU BOZMAK İÇİN BURADAYIZ!’

Mühürsüz oyları geçerli sayarak, darbeyi Allah’ın bir lütfu olarak görüp ilan ettiği olağanüstü hâl koşullarında bir seçimle devletin tüm olanaklarını ele geçirdiklerini, bir kez ele geçirdikleri devlet olanaklarını sürekli olarak halka karşı kullanıp, iktidarda oldukları dönem boyunca devletin tüm kademelerini ele geçirmelerini kabul etmediğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.

Biz, AKP tarafından, Saray Rejimi tarafından kurgulanan oyunun bir parçası olmak için değil halktan aldığımız görevle bu oyunu bozmak için buradayız! Bu oyun bozulmalıdır diyoruz ve Erdoğan’ı dinlemeyi reddediyoruz.

‘RECEP TAYYİP ERDOĞAN ARTIK BİR SİMGEDİR’

Halkın alınteriyle, emeğiyle oluşan bütçeden günde 17,5 milyon lira üzerinde para harcayan bir kişiden söz ediyoruz. Bu yaklaşık 100 bin asgari ücretlinin günlük harcamasına eşit ve bu şartlarda ülkeyi yöneten bir kişinin halktan saygı görmesi, ülkemizin içinde bulunduğu durumun normal kabul edilmesi mümkün değil.

Reçep Tayyip Erdoğan artık bir simgedir! Bu ülkenin gençlerine Avrupa’da mülteci olma hayalleri kurdurtanların; yetişmiş doktoru mühendisi bu ülkeden kovup, başka bir ülkede stajyer olmaya fit duruma getirip üstüne üstlük de insanca yaşamak için girişilen bu macerayı ‘süfli zevkler’ olarak adlandıranların başıdır. 

Yaşadığı hezeyanlarla bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp kadın katillerinin sırtını sıvazlayan, kadın düşmanlarının başıdır. Gençlerimizi tarikat yurtlarında ölüme gönderenlerin, parklarda yatmalarına göz yuman, laiklik karşıtlarının en başıdır. Şiddetin, ayrımcılığın ve nefretin bir devlet politikası haline getirenlerin; LGBTİ+’ların yaşam hakkı dahi olmadığı bir ülke için nefret suçları işleyenlerin başıdır.

Ülkemizi daha bağımlı, halkımızı daha yoksul, küçük bir azınlığı çok daha zengin yapan,

İnsanları kuralsız, çok düşük ücretlerle, sendikasız hatta sigortasız çalışmaya mahkûm eden;

milyonlarca genci işsiz, emekliyi çaresiz bırakan, insanların emeklilik haklarını gasbeden, yoksula yaşamı cehennem eden bir düzenin başıdır. En başındaki kişidir!

‘SARAY’IN NOTERİ OLARAK İŞ GÖREN BU ÇATI ALTINDAKİ DEMOKRASİCİLİK OYUNU…’

Hani başta söyledik ya demokrasicilik oyunu diye; bugün burada hepimizi kendi konuşması için toplayan zat için Meclis ne anlam ifade ediyor rakamlarla bir görelim:

Geçen yıl içinde TBMM'ye verilen 15 bin 664 soru önergesinden sadece 5 bin 802’si yanıtlandı 7 bin 540’ı ise hala cevap bekliyor. Verilen 1476 araştırma önergesine karşılık 1 komisyon kuruldu. Bu dönemde 80 kanun teklifi kanunlaştı. Kanunlaşan tekliflerin 76’sında AKP, 4’ünde ise sadece AKP ile MHP’li milletvekillerinin imzası var. Muhalefetin verdiği yüzlerce kanun teklifinden bir tanesi bile yasalaşmadı.

Başkanlık sistemine geçtiğimizden bugüne Saray’daki zat kaç KHK çıkardı kaç cumhurbaşkanı kararının altına imza attı başlı başına bunu bile hesaplamak bir iş. 5 dakika söz alabilmek için 40 takla attığımız Saray’ın noteri olarak iş gören bu çatı altındaki demokrasicilik oyunun özeti bu işte.

‘ERDOĞAN’IN ŞOVUNA FİGÜRAN OLMAYACAĞIZ!’

Şimdi bugün burada yeni perdenin açılışı yapılacak. Yine sadece zenginler için, sadece kendi çıkarları için ve halkı soktukları cendereyi daha da sağlamlaştırmak için, bizleri susturmak için torba kanunlar getirecekleri yeni perde için bir açılış düzenlenecek ve buna da ileri demokrasi denilecek. Erdoğan tüm bunların onun istediği gibi devam etmesi için geliyor ve bizim onu dinlememizi bekliyor. Erdoğan’ın bu şovuna figüran olmayacağız!

Kuşkusuz bu tutumumuzun esas olarak sembolik bir yanı olduğunun farkındayız.

Ancak TBMM’de de şimdilik sayımızın azlığına bakmadan, aynı duygu ve düşünceleri yüreğinde ve aklında olduğunu bildiğimiz milyonlarca yurttaşımız gibi her gün defalarca tekrarlanan yalanları dinlemeye sabrımızın kalmadığını söylemek ve göstermek istedik.

Halkımızdan ve haklılığımızdan aldığımız güçle biz bu oyunda yokuz diyoruz.

Halkımızla birlikte mücadeleye devam edeceğiz, inanıyoruz ki haklı olanın aynı zamanda güçlü olacağı günlere yaklaşıyoruz. Haklıyız, haklı olanı hep birlikte güçlü kılacağız ve bu oyunu bozacağız.

‘MECLİS KÜRSÜSÜNDE DİNLEMEYİ REDDETTİĞİMİZ BU SESİ TÜM HAYATIMIZDAN ÇIKARACAĞIZ’

Türkiye İşçi Partisi, bu memleketin kurtuluşu ve kuruluşu için her türlü bedeli ödemekten geri durmayanların partisi olarak, milyonlarca yurttaşımız ile birlikte her ne pahasına olursa olsun bu karanlık döneme son vereceğiz.

Bu inançla, bu kararlılıkla yasama dönemine başlıyoruz. Hem TBMM’de hem de atölyelerde, fabrikalarda, plazalarda, okullarda ve elbette sokaklarda halkın mücadelesini büyütecek, her türlü halk düşmanı girişime ve uygulamalara karşı kararlılıkla duracağız.

Yurttaşlarımızın 20 yıllık acılarını son vereceğiz. Eşit ve özgür bir memleketi, barışı ve laikliği, güzel geleceğimizi hep birlikte mutlaka kazanacağız. İşte o zaman; artık duymaktan bile bıktığımız için meclis kürsüsünde dinlemeyi reddettiğimiz bu sesi, tüm hayatımızdan çıkaracağız, kürsülerden-ekranlardan hiç duymayacağız.

‘DİNLEMEKTEN BIKTIĞIMIZ BU SESİ MAHKEME SALONLARINDA DİKKATLE DİNLEYECEĞİMİZE SÖZ VERİYORUM’

Ve elbette evrensel hukuk normlarında bağımsız, tarafsız, adil bir yargı düzenini mutlaka kazanacağız. O zaman yıllardır dinlemekten bıktığımız bu sesi, ekranlardan kürsülerden değil ama mahkeme salonlarında halkın önünde hesap verirken büyük bir dikkatle dinleyeceğimize de söz veriyorum.

Tüm yurttaşlarımızı bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, öfkeliyiz ama öfkemizin umuda döndüğü bir andayız, şundan eminiz bugün son kez TBMM Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla yeni bir döneme başlıyor, bir daha böyle bir sahne yaşamayacağız!