TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün: Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye’nin anahtar gücü olacak

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün: Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye’nin anahtar gücü olacak

TİP Genel Başkan Yardımcısı Ergün, “Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye’nin anahtar gücü olacak” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, Artı TV ekranlarında Kemal Avcı’nın sunduğu “Ankara Gündemi” programına konuk oldu. Programda Avcı’nın sorularına yanıt veren Ergün, 14 Mayıs’taki seçimlerde Emek ve Özgürlük İttifakı ile partisinin izleyeceği yol haritasına ilişkin bilgiler paylaştı.

Programın başında Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin öncesinde ittifak bileşenlerinin, yurttaşlara üçüncü bir yol sunmak hedefiyle aday çıkarmayı gündemine taşıdığını ifade eden Ergün, deprem felaketinin ardından bu fikrin değiştiğini söyledi. Ergün, “Saray Rejimi’nin ilk turda kaybetmesi için gerekli fedakarlığı yapmamız gerektiğini düşündük” diye konuştu.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday çıkarmamasının ülke yönetimine dair sözünün olmadığı anlamına gelmemesi gerektiğinin altını çizen Doğan Ergün şöyle devam etti:

“Esas hedefin Saray Rejimi’nin ilk turda yenmek olduğunu zaten biliyorduk ama bir şekilde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da belirsizlik tablosunda alternatifsiz kalmaması gerektiği konusunda bir değerlendirmemiz vardı. Çok meşru bir değerlendirmeydi bu.

‘ÜLKENİN NASIL YÖNETİLMESİ GEREKTİĞİNE DAİR FİKİRLERİMİZ VAR’

Öte yandan maalesef çok acı bir deneyim yaşadık. Bütün bunların üzerine deprem felaketi yaşandı. Aslında bu doğal bir afet olmasına rağmen yine iktidarın aymazlığı ve suçları nedeniyle Türkiye’de halk çok büyük bir acı yaşadı. Bu iktidarın bir gün dahi yaşamına devam etmesinin insanların yaşamına dair çok ciddi bir tehdit olduğu bir kere daha anlaşılmış oldu.

İlk toplantıya girdiğimizde şunu hepimiz söylüyorduk: ‘Galiba deprem sonunda bir yeni değerlendirmeye ihtiyaç var. Bu işin ilk turda bitmesi için elimizden gelen fedakarlığı yapalım, adım atalım ve Saray Rejimi’nden kurtulma derdini, isteğini, kaygısını gözden kaçırmayalım. Buna işaret edelim, bunu öne çıkartalım ve hep beraber ona göre adım atalım’ demiş olduk. Aday çıkarmama kararı doğrudan bunula ilgili. Öte yandan bunun altını çizmek istiyorum; bu bizim ülkenin nasıl yönetileceğine ilişkin fikirlerimiz olmadığı anlamına gelmez.”

‘EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI YENİ DÖNEMİN ANAHTAR GÜCÜ OLACAK’

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önümüzdeki günlerde 14 Mayıs seçimlerinde hangi adayı destekleyeceğini kamuoyuna duyuracağını belirten Doğan Ergün, “Şu an sadece eğilimler belirleniyor. Eğilimler konusunda ortaklaşınca bunu da net bir şekilde ifade etmiş olacağız” dedi.

“Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi, seçimin ilk turda sonuçlanmasını sağlar mı?” sorusuna da yanıt veren Ergün, şu ifadeleri kullandı:

“Evet sağlar. Emek ve Özgürlük İttifakı göreceksiniz sadece Cumhurbaşkanlığı konusunda değil, Meclis konusunda da sadece seçim konusunda değil mücadele konusunda da toplumsal mücadelelerde de yeni dönemin anahtar gücü olacak. Bunun emekçi halkımız açısından da çok ciddi bir değeri olduğunu görüyoruz. Çünkü gelecek süreçte iktidar nasıl oluşursa oluşsun halkın sigortasını, halkın güvencesini biz oluşturacağız. Emek ve Özgür İttifakı’nın kabul etmediği, daha doğrusu halkın kabul etmediği, emekçilerin kabul etmediği adımlar atılmasının önünde biz olacağız.

Örneğin adalet sisteminde çok büyük bir problem var. Yarın da böyle olabilir. Bunun karşısında halkın güvencesi kim olacak? Örneğin kadınların sözünün temsili konusunda kim öne çıkacak? Bütün bu başlıklarda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çok büyük bir yeri ve önemi olacak. Aynı şey Cumhurbaşkanlığı seçimi için de geçerli.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ciddi bir toplumsal desteği olduğunu görüyoruz. Saray Rejimi’nden kurtulma iradesinin de çok güçlü olduğunu görüyoruz. Bu iki unsur çakışmıştır, üst üste gelmiştir. O yüzden tek adam rejiminden kurtulma iradesi ve inancının kuvvetleneceğini, Emek ve Özgürlük İttifakı açısından da bu iradenin bir parçası olmamız gerektiğini düşünüyorum.”

‘BİZ BİRBİRİMİZE ZARAR VERECEK HİÇBİR ŞEYİN ALTINA İMZAMIZI ATMAYIZ’

TİP’in Milletvekilliği seçimlerine kendi adayları ve logosuyla girmesi kararında uzlaşılmasının ardından başlayan tartışmalara ilişkin de açıklamalarda bulunan Doğan Ergün “Siyasi mücadelede özellikle de sol-sosyalist siyasi mücadelede değerleriniz bazen hesaplara sığmaz. Örneğin biz Newroz’un coşkusunu birlikte yaşarken bir hesap mı yapıyoruz? Deniz Poyraz’a üzülürken bir hesap mı yapıyoruz? TİP’e Kızılay çadırları eyleminde polis saldırdı ben yanı başımda HDP’li yoldaşlarımı gördüm. HDP’li yoldaşlarım hesapla mı yan yana geldiler bizimle? Bunlar hesapsız şeylerdir, yol arkadaşlığıdır” dedi.

Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:

“Baraj sistemi Kürtleri ve sosyalistleri Meclis’e sokmamak için uygulanıyor. HDP bu barajı yerle bir etti, biz de destek olduk ama bizim desteğimizden daha önemlisi HDP alın teriyle uğraşarak o barajı yerle bir etti. Bu seçimde de HDP şunu söyledi: ‘Ben bu barajı sosyalistler için de yerle bir ederim.’ Bu hesapla yapılacak bir iş değil. Yol arkadaşlığıyla yapılacak bir iş. Bizim açımızdan en önemli şey budur.

Altını çizerek söylüyorum; biz birbirimize zarar verecek hiçbir şeyin altına imzamızı atmayız. Türkiye İşçi Partisi, Türkiye’de bütün illeri değerlendirir, HDP’li dostlarımızla, EMEP’li dostlarımızla, diğer müttefiklerimizle beraber Türkiye’deki bütün seçim bölgelerini değerlendiririz. Diyelim ki Bursa’nın birinci bölgesinde şunu görüyoruz; Yeşil Sol Parti, bir vekil çıkarma potansiyeline sahip ve ufacık bir destekle Yeşil Sol Parti oradan vekil çıkarabilir o zaman TİP müzakere eder, görüşür, kendisi de değerlendirmesini yapar ve ‘Bu vekilliğin kazanılması için elimizden ne gelirse yapalım’ der. Bu kadar basit. Bizim yoldaşlık hukukumuz bu kadar basittir.

Başka yerde de bakarız TİP’in Yeşil Sol Parti’nin yanı sıra ittifaka kazandırabileceği on binler, yüz binler olabilir. Bunu da değerlendiririz o zaman da deriz ki; ‘Yeşil Sol Parti buradan üç vekillik kazanıyor. TİP de bu işe girdiği zaman bu vekillik kaybolmuyor üstüne belki bir iki vekillik ekleniyor. O zaman TİP olarak gireriz böylece ittifakımızın vekil sayısını üçten beşe çıkartırız.’

O yüzden altını çizerek söylüyorum; TİP de HDP de EMEP de ittifaka zarar verecek en ufak bir adım atmaz, aksine Türkiye’de barış diyen, adalet diyen, özgürlük diyen güçlerin artması için elinden geleni yapar.”