TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay: AKP'nin, Haziran Direnişi ile 15 Temmuz'u özdeşleştirme hakkı da haddi de yoktur

TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay: AKP'nin, Haziran Direnişi ile 15 Temmuz'u özdeşleştirme hakkı da haddi de yoktur

Basın toplantısında konuşan Barış Atay, "Doğru bildiklerimizi söylemeye, hatta üzerine koyarak söylemeye devam edeceğiz. Sizin bu manipülasyonlarınız bizi gerçekleri belirtmek, ifşa etmek görevinden alıkoyamaz" dedi.

İleri Haber

TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, AKP ve yandaşları tarafından Haziran Direnişi’nin, 15 Temmuz darbe girişimiyle kıyaslanmasına tepki gösterdi. Atay, “Bahsettiğimiz insanlar halkın ta kendisidir. AKP’nin besleyip büyüttüğü daha sonra da kendine rakip olan ve buna güvenerek darbe girişiminde bulunan bir çeteyle halkı özdeşleştirne hakkı da yoktur, haddi de yoktur” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ana Bina'da partinin haftalık basın toplantısında konuştu. Konuşmasına basın emekçilerini ve partisi adına emekçi halkı selamlayarak başlayan Barış Atay, yandaşlar tarafından hedef gösterilen 14 Kasım’da Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya değindi.

AKP’liler, yandaş medya ve sosyal medya trolleri tarafından bir manipülasyon yürütüldüğünü söyleyen TİP Genel Başkan Yardımcısı, Haziran Direnişi’nin bir hak arama mücadelesi olduğunu vurgulayarak, “Halkın hak arama hakkı Anayasa’yla güvence altına alınmıştır. Bazı medya çalışanları 15 Temmuz’la kıyaslıyorlar. Bahsettiğimiz insanlar halkın ta kendisidir. “Bahsettiğimiz insanlar halkın ta kendisidir. AKP’nin besleyip büyüttüğü daha sonra da kendine rakip olan ve buna güvenerek darbe girişiminde bulunan bir çeteyle halkı özdeşleştirne hakkı da yoktur, haddi de yoktur" ifadelerini kullandı.

[ih2]

İzmir’de, eşine “Param yok” diyemediği için yaşamına son veren ve ölümünün ardından cebinden bir buçuk lira çıkan Ali Kabasakal adlı yurttaşın intiharını da hatırlatan Barış Atay, ”Bunlardan bahsederken dahi öfkemizin, üzüntümüzün sınırı aştığını söylemeliyiz. Defalarca söylediğimiz cümleyi tekrar ediyoruz: Halkımız çaresiz değildir ve bu çareyi ararken birlikte mücadele edeceğiz” dedi.

'ZENGİNLERE İŞÇİYİ ARABAYLA EZECEK FIRSATI TANIMAK...'

Avalon şantiyesinde hak mücadelesini sürdüren işçilerin Adem Çelik Şirketler Grubu patronu Adem Çelik tarafından arabayla ezilmek istendiği görüntüleri değerlendiren Barış Atay, “AKP’nin 18 yılda yarattığı bir tablo da bu; işçiye, emekçiye hakkını aramak için sokağı çıkmayı reva gören, bunun üzerinden de baskı oluşturan ama sermaye sahiplerine, zenginlere işçiyi arabayla ezecek fırsatı tanımak” şeklinde konuştu.

'EMEK MÜCADELESİNİN EN ÖNEMLİ UNSURU KADINLAR'

25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yapılan kadın eylemlerine yönelik polis saldırısına da değinen Barış Atay, “İroniktir ki Emine Erdoğan aynı dakikalarda ‘Türkiye’de artık kadınlar haklarını arayabiliyor’ diye açıklama yapıyordu. İstanbul’un sembol binaları ‘kadına şiddete hayır’ kapsamında turuncu renge bürünmüştü. Neden turuncu olduğunu ben de anlamadım” derken; Türkiye’de emek mücadelesinin, iktidara karşı hak mücadelesinin en önemli unsurlarından birinin, hatta en önemli unsurunun kadın mücadelesi olduğunu söyledi. TİP Genel Başkan Yardımcısı, kadınların bu saldırılara direnmekten asla vazgeçmeyeceğini ve kendilerinin de bu mücadelede kadınların yanlarında olduklarını vurguladı.

'BU HAREKETLERİN BİTECEĞİNİ KENDİSİNE HATIRLATIYORUZ'

Gelecek hafta Genel Kurul’da yapılacak olan bütçe görüşmeleriyle ilgili komisyonlardaki tartışmalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun muhalefet vekillerine ettiği hakaretlere ilişkin Soylu’nun ismini anmadan açıklamada bulunan Barış Atay, Soylu’nun bunu ilk defa yapmadığını “üstten bakışçı”, “patronvari” tavırları hep sergilediğini söyledi. Atay, “Bu hareketlerin biteceğini kendisine hatırlatıyoruz” dedi.

AKP'NİN MECLİS'TEKİ 'OLDU-BİTTİ'LERİ

AKP’nin, bütçe komisyon görüşmelerini oldu-bittiye getirdiğini belirten Barış Atay bu durumun, yasaların milletvekilleri tarafından tartışılmadan Genel Kurul’a gelmesine yol açtığını ifade etti. AKP’nin ‘oldu-bitti’ girişimini Genel Kurul aşamasında da sürdürdüğüne değinen TİP Genel Başkan Yardımcısı, bu girişimi şöyle açıkladı: 

“Aynı anda başka bir komisyon toplantısı konuluyor. Genel Kurul’da bulunması gereken komisyondan sadece bir üye Genel Kurul’da bulunuyor. Milletvekilleri aynı zamanda komisyonda oldukları için oylamaya katılamıyorlar ve geçirilmek istenen yasalar bir torba yasa içerisinde ‘oldu-bitti’ye getirilip geçiriliyor. Bunun en yakın örneği, termik santrallere filtre takılmasını 2 buçuk yıl erteleyen yasa. Bu erteleme bir torba yasa içerisinde geçirildi ve Meclis’te neredeyse kimse yoktu.”

[ih3]

'ŞİRKETLER' KONUSU

Komisyondan geçen ve Meclis’te bugün görüşülmesi beklenen torba yasadaki mültecilerle ilgili ‘vatandaşlık’ gibi işlemlerin özel şirketlere devredilmesi konusuyla ilgili de konuşan Barış Atay, Erdoğan’ın özel şirketlerin arttığı yönündeki açıklamasına ilişkin, “Eğer vatandaşlık hakkının verilmesini bile bir şirkete devrediyorsa iktidar, burada şirketlerin arttığını söylemesi normaldir. Ama ne tür şirketlerin arttığı konusu tartışılmaya muhtaç bir konudur” ifadelerini kullandı.

Şirketleşme konusunda açıklamalarına devam eden TİP Genel Başkan Yardımcısı, başkanlık sistemine geçişle birlikte bakanların patronlardan seçildiğini hatırlatarak, ”Bu şirketleşmeye bir örnek de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 9 hastanesi olabilir” dedi. Barış Atay, bakanlar ve ailelerine ömür boyu ücretsiz sağlık hizmeti verilmesini öngören yasa tasarısı hazırlığı hakkında ise “İşçiye, işsize, her gün yok görülen EYT’liye ücretsiz sağlık hizmeti vermek için hiçbir şey yapılmayacak ama AKP’nin bakanına, eşine, dostuna ömür boyu sağlık hizmeti verilecek ve bunun adına da ‘eşitlik’ diyecek. Böyle bir şeye sonuna kadar karşı çıkacağımızı ve elimizden ne gelirse yapacağımızı ayrıca vurguluyorum” şeklinde konuştu.

HASANKEYF'E YAPILAN SALDIRI, IŞİD'İN SURİYE'DEKİ ANTİK KENTLERE YAPTIĞI SALDIRIYLA AYNIDIR'

Diğer şirket sahibi bakanlardan olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un bakanlığa getirilmeden önce alamadığı araziyi otel inşaatı için bakan olduktan sonra aldığını anımsatan TİP Genel Başkan Yardımcısı, Ersoy’un bakanlık döneminde birçok garabet uygulama yapıldığını ancak bunlar arasında en garabetinin Hasankeyf meselesi olduğunu söyledi. Barış Atay, “Binlerce yıllık bir tarihi baraj altında bırakma çabası yetmiyormuş gibi, henüz su altında kalmayan kısmı da dinamitle yıkılmaya çalışılıyor. Bu uygulamaya izin veren bir bakandan bahsediyoruz. Böyle bir saldırı Suriye’deki antik kentlerde IŞİD’in yaptığı saldırıdır” ifadelerini kullandı.

'İKİ VALİ ARASINDA GRAM FARK YOK'

Gümüşhane’deki Dipsiz Göl konusunu da “garabet” olarak niteleyen Barış Atay, “Bundan daha absürt bir şey benim aklıma gelmiyor” derken, Erdoğan’ın “Böyle bir izin nasıl verildi?” sorusuna ise “Böyle bir izin sizin sayenizde verildi” şeklinde cevap verdi. Bu durumun AKP’nin yarattığı bürokrat sınıfının tezahürü olduğunu belirten Barış Atay, “Aynı, öğretmen sandığı muhabire hadsizce ‘Öğretmen misin sen birader?’ diye soran vali gibi. O vali ile Dipsiz Göl’ün boşaltılması iznini veren vali arasında gram fark yoktur. Çünkü AKP için her şey ‘ben istedim oldu’ şeklindedir. Dolayısıyla Erdoğan’ın ‘benim haberim yoktu’ demesi, Dipsiz Göl’ün boşaltılması kadar absürttür” dedi. 

'AYNI ŞEYLERİ CHP YAPARSA BİZ DE AYNI TEPKİYİ VERİRİZ'

Konuşmasının son kısmında Antalya Şehir Tiyatroları'nda işten çıkarılan ve hak arama mücadelesine başlayan sanatçılarla ilgili CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in söylediği "Kapının önünde şov yapıyorlar" sözlerine tepki gösteren Barış Atay, aynı sorunun CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ile de yaşandığını söyledi. "Derdimiz sadece AKP değil, aynı şeyi CHP yaparsa ona da aynı tepkiyi vereceğiz" diyen Barış Atay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tiyatroya idare müdürü olarak sağlık teknikeri getirirseniz, şu ana kadar AKP'nin liyakatsiz atamalarına yaptığınız eleştirileri nereye koyacağız. AKP bitti, bir de sizinle mi uğraşacağız? Neden her kurumun elinden geldiği an ilk gözden çıkardığı alan sanat oluyor? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Antalya Film Festivali üzerinden 'özüne dönüş' diye piyar yapacaksınız, daha üzerinden bir ay geçmeden tiyatrocuları işsiz bırakacaksınız, belediye toplantısında bütçe değerleri üzerinden manipülasyon yapacaksınız... Bundan derhal dönülmesini tavsiye ediyorum sayın Muhittin Böcek'e ve tiyatrocu arkadaşlarımın yanında olduğumu da bir kez daha belirtiyorum."

'KORKMUYORUZ'

TİP Genel Başkan Yardımcısı konuşmasını bitirirken, kendilerini milletvekili olarak halkın seçtiğini ve Meclis'teki görevlerinin hakkıyla muhalefet yapmak olduğunu ifade etti. "AKP devlet de değildir, millet de değildir" şeklinde konuşan Atay, "Bize ayar vermeye çalışanlara, bizi öldürmekle, bizi cezaeviyle, bizi kaba kuvvetle tehdit edenlere tek bir şey söylüyorum: Biz buradayız, söylediklerimizin sonuna kadar arkasındayız. Doğru bildiklerimizi söylemeye, hatta üzerine koyarak söylemeye devam edeceğiz. Sizin bu manipülasyonlarınız bizi gerçekleri belirtmek, ifşa etmek görevinden alıkoyamaz" dedi.