TİP, Can Atalay için Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı
Can Atalay, AYM’nin hak ihlali kararına rağmen hala tahliye edilmedi.
İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile çok sayıda TİP üyesi ve yurttaş, Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi talebiyle Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı.
AYM’nin ikinci kez hak ihlali kararı verdiği Can Atalay, gerekçeli kararın ulaştığı 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararı vermemesi nedeniyle hala cezaevinde tutuluyor.
Erkan Baş, Sera Kadıgil ve Ahmet Şık eşliğinde sabah saatlerinde Çağlayan Adliyesi’ne gelen TİP heyeti, Atalay tahliye edilene kadar adliye önünde bekleyeceğini açıklamıştı.
Saatler geçmesine karşın tahliye kararının verilmemesi nedeniyle, TİP, adliye önünde oturma eylemi başlattı. Sanatçı Müjdat Gezen ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile beraberindeki heyet de Çağlayan Adliyesi önünde başlatılan oturma eylemine desteğe geldi.
'ANAYASA, ERDOĞAN'I DA ONUN İKTİDARINI DA SINIRLAMAKTADIR'
Konuya ilişkin açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, şunları kaydetti:
"Değerli basın emekçileri, sevgili yoldaşlar hepinizi ve sizlerin aracılığıyla sesimizin ulaştığı tüm yurttaşları, içinde adalet bulunmayan bu Adalet Sarayı önünden saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz. Arkadaşlar, günlerce konuşabiliriz, günlerce anlatabiliriz. Gezi Davası diye bilinen, arkadaşlarımızı esir aldıkları o dava tümüyle hukuksuz bir davaydı. Bunun üzerine 14 Mayıs günü itibariyle Türkiye'de gerçekleştirilen genel seçimlerde Hatay halkının verdiği oylarla milletvekili olarak seçilen, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kaydı yapılan, Resmi Gazete'de seçim sonuçlarına göre milletvekili ilan edilmiş olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak seçilmiş olan Can Atalay 6 ayı geçkin bir süredir tümüyle hukuksuz bir biçimde, haksız bir biçimde esir olarak tutulmaktadır.
Bunu daha önce sizlere, sizlerin aracılığıyla yurttaşlarımıza defalarca anlatmaya çalıştık. İktidar yargıyı basit bir sopaya çevirmiş, kendisine biat etmeyen, kendisine teslim olmayan, ona karşı sesini yükseltmeye devam eden tüm yurttaşları tehdit etmek için yargıyı kullanmaktadır. Ve hepimizin gözünün içine baka baka anayasaya rağmen, yasalara rağmen, mahkeme kararlarına rağmen 'Ben sizin seçtiğiniz milletvekilini esir tutuyorum çünkü siz bana teslim olmuyorsunuz' demektedir. Biz başından bu yana buna teslim olmayacağımızı söyledik. Bu ülkede beğenmediğimiz anayasa maddeleri olabilir, beğenmediğimiz yasa maddeleri olabilir, bunları değiştirmek için meşru yollarla mücadele etmeye devam edebiliriz. Ama ortada bir yasa varsa, ortada bir anayasa varsa bu sokaktaki her yurttaşı bağladığı gibi, ona özgürlükler tanıdığı gibi, onu sınırlandırdığı gibi Recep Tayyip Erdoğan'ı da onun iktidarında sınırlandırmaktadır ve onun da yapması gerekenleri yazmaktadır.
'BU MASKELİ BALO CANIMIZA TAK ETTİ'
Geldiğimiz aşamada Anayasa Mahkemesi daha önce bir tahliye kararı vermişken, anayasaya yasalara aykırı biçimde mahkeme bu kararı uygulamamışken, bunun üzerine bir kez daha Anayasa Mahkemesi kararı vermişken, saçma sapan biçimde 'Gerekçeli kararı bekliyoruz' denmişken saatlerdir yurttaşları oyalaması bu hukuksuzluğu devam ettirmesi, Can'ın özgürlüğünü gasp etmesi bizim açımızdan artık canımıza tak etti arkadaşlar. Bu maskeli balo canımıza tak etti diyoruz ve bütün bu maskeleri indirmek üzere kararlılıkla, inatla bugüne kadar olduğu gibi mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizim için fark etmez. Biz içeride, dışarıda, her yerde bu iktidara karşı mücadeleye devam ederiz. Ama bizim üzerimizden yurttaşa hiza vermeye çalışan, bu ülkedeki 85 milyonu tehdit eden bu iktidara teslim olmayacağız. Ve ülkenin bu iktidarın babasının çiftliği gibi yönetilmesine her istediklerini yapmalarına tahammül etmeyeceğiz. Sabahtan beri orada bir mahkeme olduğunu düşündüğümüz için avukat arkadaşlarımız bizler o mahkemenin bir karar vermesini anayasa mahkemesinin verdiği kararın uygulanmasının yolunun açmasını bekliyoruz. Ama belli ki talimat bekliyorlar. Belli ki emir bekliyorlar ve bu kararı veremiyorlar.
'KARAR VERİLENE KADAR OTURMA EYLEMİNE BAŞLIYORUZ'
Biz artık içerideki maskeli bolaya son verdik. Şu dakika itibariyle bu Adalet Sarayı'nın önünde Adalet Sarayı'na sırtımızı dönerek bu karar verilene kadar oturma eylemine başlıyoruz. Hukuka sahip çıkan. Bu memlekette yasaların, anayasaların herkesin üstünde olduğuna inanan tüm siyasi partilere hangi siyasi partiye oy verilmiş olursa olsun hak, hukuk, adalet mücadelesinde bizimle omuz omuz olmayı bu memleketi bu diktatörlüğe teslim etmeme iradesinde olan herkesi de buraya bizim yanımıza oturma eylemimize bekliyoruz. Hepinize teşekkür ediyoruz. Karar çıkana kadar buradayız."