Temelli: Bir yıldır uydurma bir sistemle yönetiliyoruz

Temelli: Bir yıldır uydurma bir sistemle yönetiliyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen, uydurma bir sisteme geçtik. Son bir yıldır da böyle yönetiliyoruz. Aslında yönetilemiyoruz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Temelli, İstanbul seçimi sonrası HDP'nin sonuca etkisine dikkat çekti.

"Seçime birkaç gün kala Abdullah Öcalan'ın mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ekranlarda değerlendirildi. Partinize yönelik operasyonlar, tutuklamalar ve sizlere yöneltilen 'terör örgütü bağlantıları' üzerinden bu siyasi hamleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

'CUMHUR İTTİFAKI TAKTİK DEĞİŞİKLİĞİNE GİTTİ'

"31 Mart'a giden süreçte sürekli suçlandık. Terörist olduk, kovulduk, dinsiz olduk, akla hayale gelmeyecek her türlü hakaret, suçlama ve saldırıyla karşı karşıya kaldık. 23 Haziran'a giderken, Cumhur İttifakı bir taktik değişikliğine gitti. Kürtlere şirin gözükelim taktiğine geçtiler. Kürt kardeşlerim, Kürtler ciğer parem, Kürtçe bir iki kelime, Kürdistan sözcüğünün rahatça kullanımı ve buna yönelik hamleler geldi. Bunu yaparken de yine HDP'nin içinde sanki bir kırılma varmış, bir iktidar savaşı varmış gibi bir senaryo da devreye sokulmaya çalışıldı. Abdullah Öcalan'ın mektubu üzerinden de bu senaryo güçlendirmeye çalışıldı. Ancak hem daha önceki mesajları ve mektubu bütünlüklü okuduğunuzda aslında iktidarın kurgulamaya çalıştığı siyasete karşı çıkan, toplumu demokratik siyasete davet eden ve demokratik çözüm konusunda inisiyatif almaya davet eden bir yerde duruyordu. Belli sözcükleri, kendi cümle bütünlüğünden koparıp ele aldığınızda farklı farklı yorumlamanız mümkün. Ancak biz Öcalan'ı 2013'ten beri çok iyi anlayıp, takip ediyoruz. Yine aynı şekilde yorumladık. Sağlıklı şekilde yorumladığımızın sonuçlarını da zaten hep birlikte yaşadık."

DW Türkçe'den Gazel Acer'e konuşan Temelli, Tıkanan ve sürekli başa saran bir barış ve çözüm süreci var... Siz seçim gecesi de bir kez daha 'üçüncü yol demokrasinin' altını çizdiniz. Üçüncü yol demokrasinin farkı nedir? sorusunu şöyle cevapladı:

'TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL BARIŞI SON 4 YILDA ADETA DİNAMİTLENDİ'

"Üçüncü yol demokrasinin en temel tezlerinden biri demokratik anayasadır. Bir darbe anayasasının yamalı bohça haline geldiği bir anayasamız var. Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen, uydurma bir sisteme geçtik. Son bir yıldır da böyle yönetiliyoruz. Aslında yönetilemiyoruz. Türkiye halkları, toplumu, emekçileri, sivil toplum örgütleri, sendikaları yani siyaset adına söz söyleyecek her yapı, anayasasını yapmalı. Bunun için de ilk adımı meclis atmalıdır. Türkiye'nin toplumsal barışı son dört yılda adeta dinamitlendi. Toplumsal barış adına hiçbir şey ayakta kalmadı. Dolayısıyla toplumsal barış adına adımlar atılmalı. Ama bunlar tabii ki müzakereci bir anlayışı, diyaloğu gerekli kılar. HDP bu kendi durduğı yerden bu meselede sorumluluk almaya devam ediyor. Ama hemen şunu da belirteyim ki, Türkiye'de faşizm koşulları vardır. Faşizmle mücadelede de asla tereddüte düşülmemelidir.