'Temel Gelir Güvencesi' talebi Meclis'te: 'Temel giderler kamu tarafından karşılanmalı'

'Temel Gelir Güvencesi' talebi Meclis'te: 'Temel giderler kamu tarafından karşılanmalı'

Temel Gelir Güvencesi Yaşatır Platformu tarafından dün yayımlanan bildirinin ardından bugün de Meclis'te "Temel Gelir Güvencesi yaşatır" denildi.

İleri Haber

HDP Emek ve Ekonomi Komisyonu tarafından Meclis’te yapılan açıklamada, herkesin gelire ulaşmasının bir hak olduğu vurgulanarak, temel geliri güvence eden bir modele geçilmesi gerektiği belirtildi.

AKP’nin ekonomi politikaları sonucu yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınından önce başlayan halkın krizi, pandemide iktidarın muslukları tamamiyle patronlara açmasıyla daha da derinleşti. Ücretlerdeki düşüşler, artan işsizlik ve yüksek enflasyon emekçiler için ciddi gelir kaybına neden oldu.

Bu şartlarda bir araya gelen 92 kurum, Temel Gelir Güvencesi Yaşatır Platformu’nu kurdu. Dün platformdan yapılan açıklamada, pandemi şartlarında tek çözümüm gelir güvencesiyle desteklenen en az 21 günlük tam kapanma olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca işçilerin haksız yere işten çıkartılmasına ve haklarının ödenmemesine imkan veren Kod29 uygulamasının sonlandırılması istenildi.

‘YOKSULLUK VE İŞSİZLİK DERİNLEŞİYOR’

Bu açıklamanın ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek ve Ekonomi Komisyonu Meclis'te bir basın açıklaması yaptı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın da katıldığı açıklamada konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Türkiye’de ekonomik krizin pandemiyle birlikte daha derin hale geldiğini söyledi. “AKP iktidarının ortaya koydu politikalar, bu sorun daha da derinleşmekten öte gidemiyor. Yoksulluk ve işsizlik derinleşiyor. Yoksulluk yoksunların sorunu değil. Türkiye’deki çarpık düzeni yönetenlerden kaynaklanıyor” diyen Kemalbay, dünyada kapitalizmin kriz içerisinde olduğunun altını çizdi.

‘HERKESİN GELİRE ULAŞMASI BİR HAKTIR’

Kemalbay, şunları söyledi:

“Gelir dağılımda uçurumlar var. Özellikle bölgesel dağılımlarda daha derinleşen bir uçurum göze çarpıyor. Kapitalizm bu krizi aşma noktasında çözüm getiremiyor. İşsizliğin çözülmesi için gelir dağılımın daha adaletli yapılması gerekiyor. Herkesin gelire ulaşması bir hak olarak tanımlanması gerekiyor.”

‘COVİD-19 ÖNLEMLERİ İKTİDAR KAYNAKLI’

Bunun 92 kurumun bir araya gelerek Temel Gelir Güvencesi Yaşatır Platformu’nu kurduğunu ifade eden Kemalbay, dün açıklanan son Sağlık Bakanlığı Günlük Koronavirüs Tablosunu da göstererek, rekorlar kıran salgın verilerine değindi. Kemalbay, pandemi nedeniyle yüzlerce yurttaşın daha hayatını kaybettiğini kaydederek, bunun da iktidarın ekonomik kaygılarından kaynaklandığını ifade etti.

‘TEMEL GİDERLER KAMU TARAFINDAN KARŞILANSIN’

Kemalbay, şöyle konuştu:

“Bütçe tartışmasında bunu ortaya koyduk. Bütçeyi yapmak iktidarın kimden yana tutum aldığını gösterir. Görüyoruz ki iktidar sermayeye, yandaşlarına ve KÖİ projelerine olağanüstü kaynaklar aktarıyor. Bunu pandemi döneminde de yaptı. Bu süreçte hiçbir zaman hız kesmedi. Pandemiden yoksullaşan kesimlere ise gelir payı ayırmadı.

Çoklu başlıklarda genel bir politikaya ihtiyaç var. ‘Temel gelir güvencesi yaşatır’ diyen bu platformun sesine kulak vermeliyiz. Biz de temel gelir başta olmak üzere, eğitimden sağlığa kamunun güçlendirilmesi, yurttaşların işe ulaşamadığı durumlarda temel giderlerinin kamu tarafından karşılanacağı bir modele geçmeyi savunuyoruz.”

‘İNSANCA YAŞAMANIN YOLU ADALETLİ DAĞITIM’

Açıklamasının devamında Temel Gelir Güvencesi Yaşatır Platformu tarafından dün yayımlanan basın bildirisini okuyan Kemalbay, kitle örgütlerini ve halkı bu güvence hareketine destek olmaya davet etti. Kemalbay, sorunların çözümü için ortak mücadeleyi işaret ederken, herkesin insanca yaşayabileceği bir modelin mümkün olduğu ve bunun yolunun kamu kaynaklarının doğru bir şekilde paylaştırılmasından geçtiğini vurguladı.

Platformun bildirisinde ise şunlar kaydedildi:

- "İktidarın sorumsuz politikaları, kalabalık kongreler fiyaskosu, yeterli sayıda aşılama sağlanamaması ve en önemlisi de toplum sağlığını değil ‘çarkların dönmesini’ esas alan yaklaşım koşullarında yıkıcı bir tablo ortaya çıkarıyor. Bu koşullarda gelir güvencesiyle desteklenen en az 21 günlük bir tam kapanma dışında bir çözüm ufukta görünmüyor. Salgını kontrol altına alabilecek gelir güvenceli bir tam kapanmanın maliyeti yaklaşık 12 milyar TL ve bu kaynak bütçede mevcut. Bu yalın gerçeğin es geçilmesi bugünün değil yakın geleceğin de kaybedilmesi anlamına gelecek.”

- “Kağıt üstünde uygulanmakta olan işten çıkarma yasağının Kod-29 aracılığıyla devre dışı bırakılmasına açıkça göz yumuluyor. 176 bin 662 işçinin kıdem ve ihbar tazminatları gasp edildi, işsizlik ödeneğinden yararlanma hakları ellerinden alındı.” 

- “Her toplumsal hareketi polisiye önlemlerle ezmeye çalışan Saray rejimi, milli gelirin sadece yüzde 1,1’ini doğrudan gelir desteği olarak aktardı, bu oran dünya ortalamasının çok gerisinde.”

- “Kur mu faiz mi?’ tahterevallisinde iktidarın her yalpalaması topluma ağır bir bedel ödetmeye devam ediyor. Kamunun borç yükü giderek artıyor. Bütçeden faiz ödemelerine ayrılan pay 2018’de 74 milyar TL iken 2021 yılı itibariyle 180 milyar TL’ye ulaştı. Dış borcun milli gelire oranında yüzde 62,8 ile Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılıyor. Kişi başına düşen gelirde 1,5 milyar nüfusa sahip Çin’in gerisine düşüldü. Dünyada en yüksek enflasyon ve faiz oranı sıralamasında ilk 10’daki yer kıskançça korunuyor. Yüzde 40’lara düşen istihdam, yaklaşık 10 milyon işsiz, yüzde 17’lere yaklaşan enflasyonun çığırından çıkardığı yaşam pahalılığı emekçilerin hayatını uçurumun kıyısına taşıyan bir tablo yarattı. Toplumu nefes alamaz hale getirdi.  Bu tablo kader değildir ve doğal sebeplerden ziyade politik tercihlerin sonucudur.”

- “Toplumsal zenginliğimizin insanca yaşanacak bir ülke inşa etmek yerine bir avuç sermayedarı zengin etmek için kullanılmasına dayalı talan rejimine son verilmeden bu kısır döngüden çıkılamaz. Devasa bir kara delik haline dönüşen Kamu-Özel İş birliği projelerine sağlanan güvenceler el altından artırılır ve döviz cinsinden ödemeler bir gün aksatılmazken, Kanal İstanbul gibi çılgınca rant ve beton projelerinde ısrar edilirken geniş emekçi yığınların, küçük esnafın yıkıma sürüklenmesi kabul edilemez. Alt sınıflardan sızdırılan toplumsal zenginliğin yeni zengin yaratma projelerinde heba edilmesine işsizlik intiharları alıp başını giderken müsaade etmeyeceğiz.”

- “Toplumsal kaynakların adil dağılımının sağlanması ancak bunu talep eden güçlü bir toplumsal hareketin varlığıyla mümkündür.”

- “Yoksulluk, işsizlik ve açlıkla mücadelenin özde bir sistem sorunu olduğunu unutmaksızın, hemen acilen bir Temel Gelir Güvencesi ile yoksulluk ve açlığın pençesindeki insanlarımızın rahatlatılması gerektiğini savunuyoruz.”

- “Pandemi koşullarında işsizlik sigortası yağmalanarak değil halkın bütçesinin kaynaklarından yararlanarak tam kapanmayı destekleyecek bir temel gelir güvencesi politikasının hayata geçirilmesi için mücadeleyi büyüteceğiz. Lütuf değil hakkımızı istiyoruz. Temel Gelir Güvencesi haktır."

İMZACILAR

2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi, 78’liler Girişimi, Akdeniz Çukurova Eğlence Yerleri Derneği (AÇEYDER); Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Anti Kapitalist Müslümanlar, Askeri Darbelerin Asker Muhaliferi Derneği (Adam-Der); Atakent Halk Meclisi, Ataşehir Kent Konseyi, Avcılar Dayanışma Ağı, Avcılar Kafe Bar işletmecileri Derneği, Avcılar Kültür Sanat Derneği, Ayvalık Kent Konseyi, Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (BAMİS); Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS); Bakırköy Dayanışma Ağı, Bakırköy Kent Savunması, Beşiktaş Esnafları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER); BİR ŞEY YAPMALI..., Birleşik Devrimci Parti, Buca Kent Konseyi, Burhaniye Kent Konseyi, Çankaya Kent Konseyi, Demokrasi için Birlik (DİB); Demokrat Gümüşhaneliler Platformu (GÜDAP); Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Merkezi (DADF); Derin Yoksulluk Ağı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK); Devrimci Yapı İş, DİSK Devrimci Turizm İşçileri Sendikası, (DEV-TURİZM-İŞ) Marmara Şubesi, Divriği Kültür Derneği, Doğu Güney Doğu Dernekleri Platformu, Efeler Kent Konseyi, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP); Ege Kent Konseyleri Birliği, Ekoloji Birliği, Emekliler Dayanışma Sendikası, Fethiye Kent Konseyi , Foça Kent Konseyi, Gaziemir Kent Konseyi, Gelecek İçin Biz, Güvence Hareketi, Güzelbahçe Kent Konseyi, Halkevleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP); İVME Hareketi, İzmir Kent Konseyleri Birliği, İzmir Müzisyenler Derneği, Kadıköy Dayanışma Ağı, Kadınlar Birlikte Güçlü, Kafe Bar Çalışanları Dayanışması, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK); Karaburun Kent Konseyi, Karşıyaka Kent Konseyi, Kazdağları Ekoloji Platformu, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kızıltepe Kent Konseyi, Kocaeli Eğlence Yerleri Yatırımcıları Derneği, Komşu Kapısı Derneği, Konak Kent Konseyi, Kuşadası Kent Konseyi, Maltepe Kent Konseyi, Menemen Kent Konseyi, Menteşe Kent Konseyi, Milas Kent Konseyi, Mudanya Kent Konseyi, Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası, Narlıdere Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, Nurtepe-Güzeltepe Dayanışma Ağı, Ödemiş Kent Konseyi, Peri Suyu Koruma Platformu (KAR_DEF); Seferihisar Kent Konseyi, Selçuk Kent Konseyi, Sosyal Haklar Derneği, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP); Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP); Susurluk Kent Konseyi, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP); Turgutlu Kent Konseyi, Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS); Tüm Otel ve Turizm İşçileri Sendikası (OTİS); Türk Tabipleri Birliği (TTB); Türkiye Esnaf Platformu, Türkiye İşçi Partisi (TİP); Türkiye Tekel Bayileri Platformu (TTBP); Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİV-DER); Vatandaşlık Temel Geliri – Türkiye, Vatandaşlık Temel Geliri Araştırma Geliştirme Kültür ve Yayma Derneği, Yeşil Sol Parti, Yurttaş Girişimi