Umut Dağlar

Annelik tartışmaları sosyal medyada tartışıladursun, çok emin olduğumuz ve bu statüye ulaşmaya “mecbur bırakılan” bir şey var: Mükemmel ebeveynlik. Bireylerin kendi kişilikleri ile hayalleri arasına sıkıştırılan çocuklar, bitmeyen istekler, sonsuz aktiviteler, doğrular, yanlışlar, özgürlükler, kurallar ve kuralsızlıklar, değişen duygular... Ebeveyn olmak, hele modern çağda ebeveynlik sıfatını taşımak belki de en zor durumlardan biri. Fakat tüm bunları uzun uzadıya konuşurken gözlerden kaçırdığımız bir şey var -ki bu tartıştığımız meselenin en önemli noktası-: Çocuk olmak.

Çocuk olmak, olması gereken veya bireylere dayatılan ebeveynlik kalıplarının çok daha dışında zor bir mesele. Keşfedilmesi gereken bir dünya, algılanması gereken sayısız durum, öğrenilmeye ve tanımlanmaya ihtiyaç duyulan birçok duygu... Daha da ötesi ve belki de en zor kısmı, çocuklar bunların hepsini deneyerek ve biriktirerek yaşamlarını oluşturuyorlar. Tıpkı bu yollardan geçmiş -fakat ne olduysa tüm bu süreçleri reddetmeye meyilli- ebeveynleri gibi.

Çocukların tüm bu dünyayı algılama ve dünyalarını oluşturma süreçlerinde ise ebeveynlerin dünyasına -sunulan imkanların daha dışında- maruz kalmaları ise onları zaman zaman daha zor süreçlere sokuyor. Mükemmel ebeveyn olma yolunda ilerleyenlerin çocukların hayatlarını sayısız aktivite ile doldurmaları, öğrenilmesi gereken şeyleri doğalından fazla adeta bir “iş” şeklinde çocukların omuzlarına yüklemeleri, beklentiler, ileride olmak istenenler,yeterlilikler, mükemmel çocuklar... Tüm bu liste öğrenmek ve keşfetmek kadar uzun bir liste. Aslına bakarsanız keyifli olarak nitelendirdiğimiz ve çocuklara verdiğimiz işler artık onlar için adeta bir yük. Farkına varsak da varmasak da onların omuzlarına kendi ellerimizle yüklediğimiz çok ağır yükler.

“Benden Bir Tane Olsa” tam da çocukların işleri/yükleri üzerine Peter H.Reynold tarafından kaleme alınmış bir kitap. Hepimiz zaman zaman hatta çoğu zaman kendimizden birer tane daha olmasını dileriz hatta birkaç tane daha. Kitabımızın kahramanı Leo ise daha bir çocuk olarak bunu dilediği anda kendisinden bir tane daha oluyor. Hatta Leolar diledikçe artıyor. Tam da istediği(miz) gibi!

İşleri organize etmek zor. Hatta Leolar arttıkça tüm bu işlerin azalması gerekirken işler  giderek artıyor.

Kitapta Leolar sayısı sadece 10'a kadar. Fakat sayıları ne kadar artarsa artsın Leoların yapacağı işler bir türlü bitmiyor ve açıkçası bu süregelen durum iyice can sıkıcı olmaya başlıyor çünkü Leo, tüm bu iş listelerinin içinde düş kurmak gibi bir maddeyi hiçbir zaman göremiyor. Sadece elindeki işleri yapıyor, uyguluyor ve hiçbir türlü düş kurmaya zamanı kalmıyor.

Peki Leolar arasında bu kısır döngü sürerken Leo buna dur diyecek mi yoksa bu çarkın bir parçası olarak devam edecek mi?

Bizden birer tane olup olmamasının nasıl bir şey olduğuna kitabı okuyanlar karar verecek. Bir yandan da özellikle kitabı okuyan ve çocuklarına okutan ebeveynlerin görmesi gereken bir şey daha var: Çocukların sadece çocuk olduğunu görebilmek.

“Benden Bir Tane Daha Olsa” çocukları ve ebeveynleri bir sorgulama sürecine sokuyor. Çocukluk ve ebeveynlik üzerine belki de sınırsızca düşündürüyor.

Çocukların çocukluğunu yaşayabildiği günler, özgür ve düşlerine sahip çıkabilen ebeveynler için...

KÜNYE: Benden Bir Tane Daha Olsa, Peter H.Reynolds, Altın Çocuk, 2017,32 sayfa.