Tecavüzden korunmaya 5 yıl hapis istemi

Tecavüzden korunmaya 5 yıl hapis istemi

Kendisini tecavüzden korumak için evine zorla giren saldırgana bıçak çekmek zorunda kalan Suriyeli kadın hakkında 5 yıl hapis istendi.

Sakarya’da kendini tecavüzden korumak isteyen kadının 5 yıl hapsi istendi.

Suriyeli N.K.H. (20) ve M.H. (34) çifti üç yıl önce üç çocuklarını yanlarına alıp Suriye’nin Lazkiye şehrinden Sakarya’ya göçtü. Aile, N.S.’nin aynı avludaki müstakil evine kiracı olarak yerleşti. M.H. geceleri sokaklarda kağıt toplayarak ailesinin geçimini sağlamaya çalışırken, evli ve çocuğu olan ev sahibi N.S., genç kadını taciz etmeye başladı.

İddianameye göre N.S., 19 Ocak gecesi eşi kağıt toplamak için evden çıkınca N.K.H.’nin evinin kapısını çaldı. Genç kadın kapıyı açmayınca N.S. camı kırıp içeriye girmeye çalıştı. Saldırgana direnen N.K.H., kaşına yediği bir yumrukla yere yığıldı. N.S., eve girip kadına bir yumruk daha attı. Çıkan arbedede N.S., kadını zorla dudağından öptü. Mutfağa koşan N.K.H., kendisini savunmak için bıçak alırken, korkan N.S., pencereden çıkıp evden kaçtı.

MESAJLARLA DA TACİZ ETMİŞ

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre yapılan incelemede, N.S.’nin genç kadına farklı tarihlerde Arapça aşk mesajları yolladığı saptandı.

Tutuklanan N.S.’ye ‘cinsel saldırı’ suçundan 10 yıla, ‘cinsel taciz’ suçundan 2 yıla, ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan 3 yıla, ‘mala zarar verme’ suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

TECAVÜZDEN KORUNMAK İSTEYEN KADINA 5 YIL İSTENDİ

Kendisini mutfak bıçağıyla savunan N.K.H. hakkında ise ‘silahla tehdit’ suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, “N.K.H.’nin eyleminin meşru savunma olarak değerlendirilebileceği ancak hukuki nitelemenin mahkemenin takdirinde olduğu” ifade edildi.

‘HUKUKİ ABSÜRDLÜK’

Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 28 Şubat’ta görülecek. N.K.H.’nin avukatı Esra Turgut, mağdureye dava açılmış olmasını hukuki absürtlük diye nitelendirerek şunları söyledi: “Savcılık takdiri mahkemeye bırakmış ama bu bizce dile bile getirilmemeliydi.”

DAHA FAZLA