TBB Başkanı Sağkan’dan seçim güvenliği uyarısı
Erinç Sağkan, 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde sandık güvenliğiyle ilgili uyarıda bulundu.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerde hem deprem bölgesi hem de genele yönelik endişe taşıdıklarını söyledi.
Seçim güvenliğinde önceliğin seçmenlerin bilinçlenmesi olduğunu vurgulayan Sağkan, yurttaşların sandık güvenliği konusunda endişelerinin anketlere de yansıdığını ifade etti. Sağkan, "Birçok seçimde sosyal medyaya yansıyan, basının da paylaştığı çöplerden oy pusulalarının çıkması, elektriklerin kesilmesi, mühürsüz oyların geçersiz sayılması ya da İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin YSK’nın ‘bana göre hukuksuz’ şekilde iptal edilmesi gibi insanlarda seçime dönük ciddi bir endişe ve kaygı var. Bunun da haklı sebepleri olduğunu düşünüyoruz” dedi.
'2018’DE YÜZDE 2 GEÇERSİZ OY VARDI'
Sandığa katılım oranının yüksek olduğuna dikkat çeken Sağkan, “Sandığı önemsiyoruz ve sandığın değiştirebilme kabiliyetine inanıyoruz ve önemsiyoruz. Ancak hem deprem bölgesinde hem de genele yaygın bir sandık güvenliği endişemiz var. TBB de bu konuda sorumluluk bilinciyle hazırlıklarımızı yaptık” diye konuştu.
“Öncelikle seçmenlerin kendi haklarını bilmesi gerekiyor” diyen Sağkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“2018 seçimde yüzde 2’lik geçersiz oy sayısı var ve bunun büyük oranda hatalı oy kullanmaktan kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bu nedenle bu hatayı en aza indirgemeleri için seçmenler için bir hukuk rehberi hazırladık. TBB internet sayfasından da yayınladık. Öncelikle kendimiz hata yapmayacağız, haklarımızı bileceğiz. Bunu hazırladık ve vatandaşlarımızın kullanımına sunduk.”
'DEPREM BÖLGESİ SEÇİM GÜVENLİĞİ ANLAMINDA EN RİSKLİ ALAN'
Deprem bölgesinde seçim güveliği konusu ile ilgili de düşüncelerini de paylaşan Sağkan, “Bugüne kadar yaşananlardan dolayı hem deprem bölgesinde hem de genele yaygın bir sandık güvenliği konusunda endişemiz var” dedi. Sağkan şunları söyledi:
“Deprem bölgesi şu anda seçim güvenliği anlamında en riskli alan. Çünkü deprem bölgesindeki çok sayıda yurttaşımız başka illere göç ettiler. Bunların büyük bir oranının geçici olarak bir başka ile gittiklerini ve haliyle ikametlerini almadıklarını biliyoruz. İkametgahlarını farklı illere taşıyanlar bakımından bir sorun yok. Onlar bulundukları illerde oylarını kullanacaklar ancak başka illere göç edip ikametgahlarını almayanların seçim günü kendi memleketlerine dönüp oy kullanmalarını beklemek bu kadar maddi ve manevi zararın olduğu bir süreçte çok da ayağı yere basan bir beklenti olmuyor.”
'VATANDAŞLARIN AYAĞINA SANDIĞI GÖTÜRMEMİZ GEREKİRDİ'
Deprem bölgesinde oy kullanımının düşük olmasını beklediklerini kaydeden Sağkan, “Göç edenler bakımından aynı yabancıların oy kullandıkları şekilde bulundukları illerde bazı bölgelere sandıklar kurularak onların da bu seçime katılmalarını sağlamak aslında devletin pozitif yükümlülüğüdür. Ancak bu yöndeki taleplerin YSK tarafından reddedildiğini biliyoruz. Haliyle bu vatandaşların o gün kendi memleketlerine dönmesini sağlayacak sistemleri hem devletin hem siyasi partilerin çalışması gerekiyor. Seçime katılımı artırmak adına bu zorunlu. Bizim vatandaşların ayağına sandığı götürüyor olabilmemiz gerekirdi” ifadelerini kullandı.
'AVUKATLARIMIZ DEPREM BÖLGESİNDE OLACAK'
Deprem bölgesinde sandık güvenliğinin sağlanması açısından yeterli sayıda sandık görevlisi, müşahit bulunmasının önemine dikkat çeken Sağkan, şöyle konuştu:
“Sivil toplumun orada yer alması çok büyük bir dert olarak görünüyor. Örneğin, bizler orada mesela Hatay Barosu ile çalışacağız, Kahramanmaraş’ta Kahramanmaraş Barosu ile çalışacağız, Malatya’da da Malatya Barosu ile çalışacağız. Ancak oralarda da çok sayıda meslektaşlarımızın geçici olarak başka illere gittiğini biliyoruz. Belirli bir oranda hayat düzene girdiği zaman illerine geri dönecekler o sebepte bizlerin de örgütlenmekte, sandık güvenliğini sağlayacak hukukçu kimliğiyle meslektaşlarımızı zorlandığımız bir süreç yine de barolarımız bu konuda ciddi bir çalışma içerisinde meslektaşlarını görev yerlerine davet ettiler. Orada en azından avukatların bulunacağını söyleyebilirim.”