Tayaş işçileri: Depremde yöneticiler dışarı çıkarken biz çalıştırıldık

Tayaş işçileri: Depremde yöneticiler dışarı çıkarken biz çalıştırıldık

"Ne olduğunu anlayamadan bir de baktık ki biz üretimde çalışmaya devam ederken bizim dışımızda amir, patron, müdürler vs. dışarı çıkmış ve depremin bitmesini bekliyor..."

Tayaş işçileri, deprem sırasında fabrika yöneticilerinin dışarı çıktığını, işçilerin ise çalıştırıldığını söyledi. Tayaş yönetimi ise işçilerin iddialarını kabul etmedi.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) kurulu olan ve patronunun sendika düşmanlığı ile bilinen Tayaş Gıda’da çalışan işçiler, deprem anında yöneticilerin dışarı çıktığını, kendilerinin ise çalıştırılmaya devam ettiğini aktardılar.

İşçiler, Evrensel’e yazdıkları mektupta yaşadıklarını şöyle anlattılar:

“Geçen gün yaşadığımız o korkunç depremde hat başındaydık. Deprem olduğunu tam fark edemedik ama makinelerde bir sallantı ve baş dönmemiz oldu. Ne olduğunu anlayamadan bir de baktık ki biz üretimde çalışmaya devam ederken bizim dışımızda amir, patron, müdürler vs. dışarı çıkmış ve depremin bitmesini bekliyor. 

Ve düşünebiliyor musunuz, biz içeride patron için harıl harıl üretim yapmaya devam ederken içeridekilere ne olur acaba diye düşünmeden kendi kıymetli canlarını dışarıya zor atmışlar. Deprem geçene kadar dışarıda beklemişler. Onlar orada depremin bitmesini beklerken, biz ise bize verilen kotayı çıkarmak için canımız pahasına çalışmaya devam ettirildik. 

Ben arkadaşıma deprem oluyor sanki dedim. Arkadaşımda “Ne depremi forklift geçince sallanıyor ya burası her zaman” dedi. Ben çıktığımda öğrendim deprem olduğunu. Hemen eşimi aradım ‘Çocuklar nasıl, sen nasılsın’ diye sordum, ‘İyiyiz’ dedi. Serviste ağladım, üç kuruş kazanacağız diye bu zor şartlarda çalışıyoruz. Sigara yasak, dışarı çıkmak yasak. Bunlara artık alıştırılmıştık ama deprem olduğunda canımız pahasına sadece üretim devam etsin diye canımızın hiç kıymeti olmayarak dışarı çıkarılmamak çok ağır geldi. 

Çocuklarımı, ailemi, arkadaşlarımı düşündüm. Bizi depremde çalıştırıp kendileri dışarı çıktığında ne düşündüler bilmiyorum ama bir kez daha işçinin canının dahi kıymetinin patronlar gözünde olmadığını, ne kadaUr ‘Biz bir aileyiz’ deseler de bizim işçi olduğumuzun üstünü örtmek için ve karşımızda olduklarını, üretimi en hızlı, en acımasız şekilde devam ettirmek için yaptıklarını artık iyi biliyoruz. 

Bu yalnızca Tayaş’ın değil tüm fabrika ve işyerlerinin aslında sistemin çelişkisi. Çünkü biz onların adeta köleleriyiz. Çalışırken başımıza her şey gelebilir hiç önemli değil yeter ki patronlara zarar gelmesin. Bu durumu biz yaşadık ve çok öfkelendik, sinirlendik. Ama eğer ki Tayaş işçileri olarak birlikte hareket edersek ancak karşımızdakilere insan olduğumuzu anlatabiliriz. Yoksa bugün depremde, yarın iş cinayetiyle, işten atmalarla, insanlık dışı çalışma koşullarıyla hayatımızı kaybedebiliriz. Kaybetmesek bile ömür boyu hastalıklarla uğraşırız. İşçinin işçiden başka dostu olmadığını Tayaş bir kez daha bize gösterdi.”

TAYAŞ YÖNETİCİSİ: DOĞRU DEĞİL

Tayaş Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Uçkun ise iddiaları kabul etmedi. Uçkun “İçeride çalışan bir işçinin dışarıda çalışan bir beyaz yakayı görmesi mümkün değil? Deprem son derece insani bir şey. Bizim böyle bir durumda bir kısım insanı dışarı çıkarıp, bir kısım insanı içeride tutmamız mümkün olabilir mi? Bu son derece insanlık dışı bir uygulama. Böyle bir şey söz konusu bile değil. Depremin olduğu anda ben de fabrikadaydım. Yerimizden kalkmadık bile çünkü hiç hissetmedik depremi. Çünkü binamız o kadar sağlam. Telefon hatları kesilince farkına vardık biz. Bu haberler kişisel menfaatlerine ters düşen işçilerin size getirdiği yalan yanlış haberler” diye konuştu.