İzmir Narlıdere’de 25 Şubat 2018 tarihinde 82 yaşındaki emekli öğretmen babası Tahsin ve 70 yaşındaki emekli bankacı annesi Tuna Çopur ile tartışan 45 yaşındaki Deniz Çopur, eline aldığı bıçak ile anne ve babasına saldırdı. Komşuların gürültüler üzerine polise haber vermesi ile Deniz Çopur olay yerinde gözaltına alındı. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde yaşlı çiftin hayatlarını kaybettiği belirlendi. Deniz Çopur hakkında ‘üst soydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı.

‘AKLİ DENGESİ YERİNDEYDİ’

Bugün İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık Deniz Çopur SEGBİS ile katılırken, Tuna Çopur’un ablası ve sanık avukatı da hazır bulundu. Mahkeme başkanı sanık hakkında Adli Tıp Kurumu 1’inci Üst Kurulu tarafından hazırlanan raporun mahkemeye ulaştığını bildirdi. Sanığın bipolar rahatsızlığı olduğunun tespit edildiği raporda hastalığı nedeniyle Çopur’un zaman zaman kişilik bozukluğu gösterdiği ancak olayın yaşandığı tarihte akli dengesinin yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin bulunduğu yönünde karar verildi.

BABASINI 30 ANNESİNİ 40 YERİNDEN BIÇAKLADI

Duruşma savcısı rapordan hareketle, sanığın olay tarihinde akli dengesinin yerinde olduğunu, hastalığı yüzünden tartıştığı annesini 40 yerinden, babasını da 30 yerinden bıçakla yaraladığı ve bu bıçak darbelerinin çoğunun ölüme sebebiyet verecek derecede olmasından dolayı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep etti.

‘RAPORU ADİL BULMUYORUM’

Duruşmada söz alan sanık Çopur, hastalığı yüzünden daha önce 17 gün tedavi gördüğünü belirterek “Olaydan sonra 15 dakika gözlem altında kaldım ve akli dengemin yerinde olduğuna karar verildi. Bu raporu adil bulmuyorum. Yeniden muayene olmak istiyorum. Annemi ve babamı çok seviyordum. Aklım yerinde olsa böyle bir şey yapmazdım. Hastalığım nedeniyle atak geçirdiğim bir anda oldu. Yani bilincim yerinde değildi" dedi.

SANIKTAN ŞİKAYETÇİ OLMADI

Olayda yaşamını yitiren Tuna Çopur’un ablası sanığın hasta olduğu için cinayeti işlediğini düşündüklerini belirterek sanıktan şikayetçi olmadı. Sanık avukatı da müvekkilinin tekrar muayene edilmesini ve mütalaaya karşı savunma için ek süre talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanığın akli dengesinin yerinde olduğuna dair karar veren kurulunun üzerinde bir üst kurul bulunmamasından dolayı sanık avukatının talebini reddetti. Heyet, sanık avukatına mütalaaya karşı savunma yapması için ek süre verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.