Taliban ideolojisi AKP Türkiye’sinde yaşıyor

Taliban ideolojisi AKP Türkiye’sinde yaşıyor

20 yıllık AKP iktidarı sık sık güzellemeler yaparak ve ‘İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, kürtaj yasasını sürekli dillendirerek, imam nikahı övgüsü, kadın üniversiteleri, pembe otobüs, kız çocuklarına özel kreş’ gibi uygulamalarla şeriat dayatması yaparken Afganistan’da kadınlar ve LGBTİ+’lar Taliban’ın uygulayacağı şeriat endişesi ile ölümü beklediklerini haykırıyor. Kadınlar Taliban’a tepki gösterirken AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla ters bir yanı yok” dedi.

Ayşenur Önal - @Aysennuronal

11 Eylül saldırıları sonrası 2001'de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin iktidardan uzaklaştırdığı Taliban, Afganistan'da başkent Kabil'i de alarak yeniden kontrolü sağladı. Taliban'ın yeniden güç kazanması sonrası kadınlar, yaklaşık 20 yıllık mücadelelerle kazandıkları özgürlüklerini kaybedecek. Taliban'ın inancına göre var olması bile suç olan LGBTİ+'lar ise ölümle burun buruna.

Türkiye’de ise AKP iktidarının şeriat destekçisi cemaatlerle birlikte ilerlemesi ve gücünü buralardan alması, kadınların ve LGBTİ+’ların eşit yaşam mücadelesi noktasında önlerine büyük bir engel olarak çıkıyor. Şeriatı destekleyen cemaatlerin nefret söylemleri söylemleri karşısında sokaklarda seslerini yükseltenler kolluk güçleri tarafından her yönden baskılanmaya çalışılıyor.

İşte AKP iktidarı ile daha da cesaretlenen cemaat ve devlet kurumu çalışanlarından bazı şeriat çağrıları:

ERDOĞAN'DAN TALİBAN'IN TEPKİSİNE YANIT: 'BİZİMLE TERS YANI YOK'

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan'daki Taliban güçlerinin tepkileri için "Nasıl ki Amerika’yla bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, herhalde Taliban bu görüşmeleri Türkiye’yle çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye, onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize, anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” dedi.

AKP GENEL BAŞKANI VE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ŞERİAT SEVDASINI DİLE GETİRDİ

28 Kasım 2019’da AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 6. Din Şûrası Kapanış Programı'nda konuştu. Şeriat sevdasını dile getirmekten kaçınmayan Erdoğan, ''Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz'' derken, ''Yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalma dönemimiz başlıyor'' ifadelerini kullandı. Diyanet'e de çağrı yapan Erdoğan, ''Her din görevlimiz peygamber vaizi gibi hareket etmeli'' şeklinde konuştu.

DIŞİŞLERİ BAKANI’NDAN ŞERİAT OLUMLAMASI

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safedi ile düzenediği ortak basın toplantısında "Şu ana kadar Taliban'ın verdiği mesajları olumlu karşılıyoruz" dedi.

AKP’Lİ VEKİL: ‘ŞERİAT BİZİM HUKUKUMUZDUR’

10 Aralık 2020’de AKP Aksaray Milletvekili Halil Aydoğdu bütçe görüşmeleri sırasında TBMM'de yaptığı konuşmada "Şeriat her şeyin üzerindedir, yani hukuk her şeyin üzerindedir. Şeriat bizim hukukumuzdur, genel hukukumuzdur, örfi hukuk bunun içindedir" dedi. 

DİYANET-SEN BAŞKANI: ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YERİNE ŞERİATI UYGULAYALIM’

3 Mart 2021’de Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını savunduğu açıklamasında, Kuranı Kerim’in tüm kurallarının, yani şeriatın uygulanmasıyla İstanbul Sözleşmesi’yle hedeflenen sonuçlara varılabileceğini iddia etti.

AYASOFYA BAŞ İMAMINDAN YENİ ANAYASA ÇAĞRISI: 'DEVLETİN DİNİ İSLAM OLSUN'

10 Şubat 2021’de AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çıkışı sonrası yapılan yorum ve tartışmalara camiye çevrilen Ayasofya'ya "baş imam" olarak atanan Prof. Dr. Mehmet Boynukalın da katıldı.

Boynukalın, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri olan laikliğin yeni anayasada yer almamasını istedi. Boynukalın, Twitter hesabından, “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini İslam’dı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” ifadelerini kullandı.

TARİKATLAR İSTEDİ AKP YAPTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan cemaatlerin talepleri ile kadınların sokakta kazandığı İstanbul Sözleşmesini 1 gecede feshetti. İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmesini fırsat bilen ve her daim laikliği hedef alan bazı tarikatlar adeta teşekkür sırasına girdi. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un da kaldırılması istendi.

ERDOĞAN: ‘KÜRTAJ YASASINI GETİRECEĞİZ’

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 2012 yılında kendi bedeni hakkında söz sahibi olacak olanın sadece kadın olduğunu yok sayıp kürtaj hakkında şunları söylemişti: “Kürtajla ilgili yasayı hazırlıyoruz ve bu yasayı çıkartacağız. Şimdi bazıları çıkıyor, ‘Kürtaj yaptırmak bir haktır’ diyor. Kadın diyor, ‘İsterse kürtajı yaptırır. O onun kendi hakkıdır. Siz onun vücudunda müdahalede bulunamazsınız.’ İntihar edene de müsaade et. Niye köprüden atlayana müdahale ediyorsun, atlasın aşağı. Böyle saçmalık olur mu?”

TÜRKİYE’DE KÜRTAJ: KAĞIT ÜZERİNDE YASAL, FİİLEN YASAK

2021 yılına geldiğimizde ise Türkiye'de kürtaj yasal ama devlet hastanelerinde sistematik bir engelleme söz konusu. Birçok devlet hastanesi kürtaj olmak isteyen hastaları reddediyor.

‘İSTESENİZ DE, İSTEMESENİZ DE MECLİSTEN GEÇECEK’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, müftülere nikah yetkisi verilmesini öngören yasa tasarısına ilişkin, ”İsteseniz de, istemeseniz de Meclisten geçecek” dedi.

HİZBULLAHÇILARIN PEMBE OTOBÜS ISRARINA KARŞI KADINLARIN DURUŞU

2017 yılında AKP iktidarı kadınları tacizden, istismardan korumak için “pembe otobüs, trambüs, metrobüs” atağı yapmıştı. Ayrımcı uygulamanın örneklerinden pembe trambüsün yeni eğitim ve öğretim yılında Malatya’da uygulamaya konulacağı açıklanmıştı. Kadınlar ise bu uygulamanın taciz riskiyle her yerde karşı karşıya olan kadını ayrıştırmak kadınların kamusal alanları kullanımını, seyahat özgürlüğünü kısıtlamak, kadınların toplumsal alandaki varlığını “tehdit” haline getirmek anlamına gelmesinden dolayı karşı çıkmıştı.

Öte yandan Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen HÜDA PAR Bingöl Kadın Kolları Başkanı Sebahat Apuhan; Yaşam kalitesinin yüksekliği ve yasada belirlenen kadınlara pozitif ayrımcılık adına kadınlarımızın ve erkeklerimizin yaşadıkları şehirde pembe otobüs talep etmeleri hanımlar için bir lüks veya lütuf değil, karşılanması gereken bir ihtiyaçtır açıklamalarında bulunmuştu.

CUMHURBAŞKANI’NIN KADIN ÜNİVERSİTESİ PLANINA KADINLARDAN TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatını verdiği kadın üniversitelerinin 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na eklenmesinin ardından kadınlar sosyal medyada eylem yaptı. #KadınÜniversitesiİstemiyoruz etiketiyle paylaşım yapan kadınlar, “Kadın üniversiteleri açmak isteyenlere soruyoruz; kadınları kamusal yaşamdan kopararak mı kadınların güvenliğini sağlayacaksınız?” diye tepki gösterdi.

ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ YOK SAYILDI, ÇOCUKLAR İSTİSMAR EDİLDİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 5 yaşından itibaren başlamayı amaçladığı okul öncesi eğitim, Diyanet’in 4- 6 yaş grubundaki çocuklara yönelik “Kur’an Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi” ile hemen ikame edildi. 2013-2014 eğitim öğretim yılında pilot olarak seçilen Ankara, İstanbul ve İzmir’de 10’ar, Adana, Kayseri, Diyarbakır, Gaziantep, Samsun, Erzincan ve Rize’de 5’er sınıfı geçmeyecek şekilde uygulanmaya başlanan proje, 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren ise tüm yurda yayıldı.

2012 yılında kuran kurslarına katılımda yaş sınırının kaldırılmasıyla bu kurslarda tanıtımlarında ‘’İşlenmeye hazır zümrüt taneleri’’ olarak isimlendirdikleri çocuklara somut zeka gelişiminin en önemli aşamasında dinsel eğitim verildi. Türkiye’nin de imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan hükümlere karşın okul öncesi çocuklar sağlıklı gelişimleri için 11-12 yaşa kadar uzak tutulması gereken bir yaşta ‘’melek, şeytan, cin, korku, cezalandırılma, sabır, itaat, iman, sorgulamama’’ gibi kavramlar öğretilerek istismar edildi.

11 ÇOCUĞUN YANDIĞI YURTTA KAÇAK KREŞ!

Süleymancılara ait Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta öğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda sadece kız çocuklarının alındığı kaçak bir kreş olduğu yangından sonra tespit edildi. Kaçak öğretmen çalıştırarak 4-5 yaşındaki çocuklara din dersi verilerek çocukların istismar edildiği ise 11 kız çocuğunun yurtta yanarak can vermesi sonucu ortaya çıkmıştı.

LGBTİ+ OYUNCUYA ‘BELAYA DAVETİYE’ TEPKİSİ

Halk arasında Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü ise LGBTİ+ voleybol oyuncusu Ebrar Karakurt’un sevgilisi ile olan fotoğraflarını paylaşmasının ardından şu sözlerle nefret kustu: “İşittiğime göre; Milli takımda oynayan bir voleybolcu lezbiyenliğini teşhir etmiş ve eli klavye tutan birçok kimse bunu müdâfea etmiş, bunca belâ yetmemiş olacak ki artık toplumdaki bazı kimseler yıkıcı bir umûmi belaya davetiye çıkarır hale gelmiş.”

TÜRKİYE’DE YAŞAYANLARIN YÜZDE 12’Sİ ŞERİATI İSTİYOR

İktidar ve cemaatler şeriat güzellemesi yaparken Soner Çağaptay'ın Pew Araştırma Merkezi'nden aktardığı araştırma sonuçlarına göre Türkiye'de 'ülke şeriat ile yönetilmeli' diyenlerin oranı yüzde 12 olarak açıklandı.

1 MİLYON ÇOCUK TARİKATLERİN ELİNDE

Eğitim politikası uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018’de hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 2,6 milyondan fazla kişinin bir tarikat ya da cemaatle organik bağı bulunuyor. Bir tarikat ya da cemaatin mensubu olduğunu ifade edenlerin yüzde dokuzu, "ılımlı İslam" tabirini reddediyor ve İslam’ın özünün cihat olduğuna inanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 10 bin 53 özel öğretim kurumu bulunuyor. Balcı’nın raporuna göre, bu kurumların üçte biri bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılı. Tarikat ve cemaatlerle bağı olan okullarda öğrenim gören öğrenci sayısıysa 210 binin üzerinde. 2018 verilerine göre, tarikat ve cemaatlere ait özel okullarda okuyan öğrenciler için devlet 898 milyon 800 bin lira ödedi.

Balcı, Cumhuriyet’ten İpek Özbey’le yaptığı röportajda ise kuran kursları da dahil edildiğinde yaklaşık 1 milyon çocuğun tarikatların kurumlarına emanet edildiğini dile getiriyor. Bu kurumların, özellikle kız çocuklarını “erkeğe biat kültürü” ile yetiştirdiğini belirtiyor. Tarikat ve cemaatlere bağlı hastanelerin birçoğunun da hastalarını yalnızca hemcinsleri doktorlara muayene ettirmek gibi uygulamaları olduğu biliniyor.