Tahir Elçi'nin katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçti

Tahir Elçi'nin katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçti

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, ölüm yıl dönümünde anılıyor...

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 6. ölüm yıl dönümünde anılıyor.

Barıştan yana tavır alan ve insan hakları çalışmalarıyla bilinen Elçi, Dört Ayaklı Minare önünde tarihi yapılara zarar verilmemesi adına yaptığı basın açıklaması sırasında, kameralar önünde katledildi. 

Elçi'nin hayatını kaybetmesinin ardından etkin bir soruşturma yürütülmediği sıkça dile getirilirken, 14 Temmuz 2021 günü görülen davanın 3. duruşması da silinen kamre kayıtlarının TÜBİTAK tarafından incelenmesi talebiyle 12 Ocak 2022'ye ertelendi.

Elçi, 6. ölüm yıl dönümünde pek çok baro tarafından yapılan açıklamalar ile anılırken, eşi Türkan Elçi de Twitter hesabından paylaştığı şiir ile Tahir Elçi'yi andı. 

TAHİR ELÇİ KATLEDİLDİĞİ YERDE ANILDI

Tahir Elçi’nin katledilmesinin 6’ncı yılında, meslektaşları Diyarbakır Adliyesi’nden Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare’ye kadar yürüdü.

Yürüyüşün başladığı Diyarbakır Adliyesi önü ve çevresi, polislerce abluka altına alındı. Yürüyüşte, Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, kardeşleri Ömer ve Mehmet Elçi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Sinop, Aydın ve bölge baro başkanları yer aldı.

Yürüyüşün sonlandırıldığı Tahir Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare önünde, Elçi’nin vurulması öncesi yaptığı açıklama dinletildi. Tahir Elçi’nin vurulduğu saat 10.53’te yapılan saygı duruşuyla başlayan anmada, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren açıklamalarda bulundu.

Tahir Elçi Davası’nın sıradan bir dava değil siyasi bir dava olduğunun altını çizen Eren, Türkiye’nin tamamen insan hakları krizinin yaşandığı bir ülke haline geldiğini söyledi. Eren, konuşmasının sonunda faillerin ortaya çıkarılması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

KARŞIMIZDA BETON DUVAR

Etkinlikte konuşan Türkan Elçi, “Bugün yine adalet çıkmazındayız” diyerek şunları söyledi:
"Karşımızda beton duvar. Dünyanın boşluğuna bağırır gibi adaletin sağır kulağına 6 yıldır bağırıyoruz. Bizi duyan kim? Huzurumuzu nihayetlendiren, barışın hayalini kurmanın bile nafile bir hayal olduğunu, bizden çok uzaklarda bir yerde olduğunu duyuran kurşun sesi hala kulaklarımızda.
 
Ayaklarının altında öldüğümüz, ayaklarının altına her sonbahar geldiğimiz bu minare her gün tanrının büyüklüğünü kime seslenir. Çeşmesinden kan akan şadırvanlı avluda duaların kabulüne kim heveslenir, durmadan akan kızıl çeşmenin şırıltısıdır karanlık gecelerimizi uzatan.
 
Bilinsin ki dirliğimize, huzurumuza, kardeşliğimize, umutlarımıza karanlık ellerin sıktığı kurşunların enkazı altında kalan sadece etimiz, kemiğimiz, çocukluğumuz, geçmişimiz, toplumsal hafızamız değil, aynı zamanda adaletin kendisidir. Adaleti diriltmek de hukuku uygulayanların yegâne görevidir. Hukukun uygulayıcıları olan yargıçların hiçbir etki altında kalmadan yerde masumca yatan bir vatandaşın hesabını sormak gibi bir zorunluluklarının olduğu bugün yine hatırlanmalıdır.
 
Makamlarını, mevkilerini hukukun kudretiyle muhkemleştirenler bunu iyi bilmelidirler ki viraneye dönmüş tarumar bahçemizde onlardan adalet istemek ne ricamızdır ne de onların adalet tesis etmesi bize bir lütuftur. Bunu onlardan talep etmek ve beklenti içinde olmak, bizim en doğal vatandaşlık hakkımızdır. Bilinsin ki umut, güven, huzur içinde yaşayacağımız bir ülkenin hayali, küstürülen şehirlerle barışmanın yollarından biri de bu sokaktan geçer."