Tahir Elçi, katledilişinin 5. yıl dönümünde anıldı

Tahir Elçi, katledilişinin 5. yıl dönümünde anıldı

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin 5. yıl dönümünde öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare önünde yapılan basın açıklamasıyla anıldı.

Diyarbakır Barosu eski Başkanı ve insan hakları savunucusu Tahir Elçi’nin silahlı saldırıda öldürülmesinin üstünden tam 5 yıl geçti. Elçi, ölümünün 5’inci yıl dönümünde, katledildiği yerde anıldı.

Her yıl kitlesel bir şekilde yapılan anma etkinlikleri, bu yıl yeni tip koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında yapıldı. Diyarbakır Adliyesi önünden bugün saat 10.30’da başlayan yürüyüş, Dört Ayaklı Minare önünde sonlandı ve burada basın açıklaması yapıldı. Ancak pandemi nedeniyle bu yıl kitlesel bir yürüyüş yapılmadı.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te Dört Ayaklı Minare önünde yapılan basın açıklaması sırasında silahlı saldırı sonucu katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi anmak için bir araya gelen baro ve sivil toplum kuruluşları (STK) temsileri, Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare önüne çok sayıda polis eşliğinde yürüdü.

'KALIN BİR CEZASIZLIK ZIRHIYLA KORUNAN ELÇİ'NİN FAİLLERİNİ ARIYORUZ'

Yürüyüşün ardından açıklama yapan Baro Başkanı Cihan Aydın, "Baro Başkanımız Tahir Elçi’nin bulunduğumuz yerde katledilmesinin ardından beş yıl geçti. Kalın bir cezasızlık zırhıyla korunan Elçi’nin faillerini arıyoruz. 218 hafta boyunca Diyarbakır Adliyesi önündeki adalet arayışımızı mahkeme salonlarında sürdürmeye karar verdik. Ancak yapılan ilk duruşma gösterdi ki soruşturma sürecindeki cezasızlık politikası aynı şekilde mahkemeye de sirayet etmiş durumda" dedi.

''Tahir Elçi’nin aramızdan koparılışından sonra ne değişti derseniz: Şark cephesinde değişen bir şey yok'' diyen Aydın, ''Toplum olarak hapsedilmeye çalışıldığımız karanlık daha da zifirileşti. Bu ülkede artık hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok. Seksen milyon insan olağan şüpheli. Her sabah kırılan yada çalınan kapılar, gözaltına alınan onlarca kişinin haberini almakla güne başlamak rutin bir hale geldi. İşkence, yasa dışı öldürmeler, kadın cinayetleri, çocuk istimarları, çevre katliamları konusunda yargının sağır edici sessizliğine tanıklık ediyoruz" şeklinde devam etti.

Aydın, insan hakları ihlallerinin Elçi'nin ölümünün ardından daha da arttığını belirterek örnekler verdi. Kürt sorunun çözümünün güvenlik bürokrasisine devredildiğini, "Kürt meselesinin barışçıl çözümü konusunda Tahir Elçi’nin bıraktığının çok gerisindeyiz. Mesele tümüyle güvenlik bürokrasisine terkedilmiş durumda. Çözümsüzlük politikası can almaya ve can yakmaya maalesef devam ediyor" şeklinde anlattı.

İHD, TAHİR ELÇİ İÇİN ADALET İSTEDİ

Diyarbakır Barosu'nun yanı sıra katledilmesinin yıl dönümünde "mağdurların avukatı" olarak tanımladıkları Tahir Elçi'yi anan Diyarbakır'daki kayıp yakınları, adaletin gerçek anlamda sağlanması için açılan davanın takipçisi olacaklarını belirtti. 

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin her hafta düzenlediği  "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 616'ncısı, pandemi sebebiyle internet üzerinden gerçekleştirildi. Her hafta bir kayıp öyküsünün hatırlatıldığı eylemin bu haftaki gündemi Tahir Elçi’ydi.

Kayıp yakınları adına Tahir Elçi’nin hayat hikayesini paylaşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, aynı zamanda dernekleri üyesi olan Elçi’nin 1990’lı yıllarda yargısız infaz, faili meçhul ve köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını üstlendiğini belirtti. 

“Elçi, 1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası, Roboski Katliamı gibi pek davanın avukatlığını yaptı” diyen Zeytun, Tahir Elçi cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma süreci ve ilk duruşması 21 Ekim’de görülen dava yargılaması üzerinde de durdu. Zeytun, “Olaya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma 4,5 yıl sonra TMK ile yetkilendirilmiş ihtisas mahkemesi olan Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilen iddianame ile davaya dönüşmüştür. Hazırlanan iddianamenin sevk maddesinde Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayı hakkında taksirle insan öldürme suçunun oluştuğu değerlendirilmesi yapılmıştır” dedi.

'ADALETİN SAĞLANDIĞI BİR DAVAYA DÖNÜŞMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

Görülen ilk duruşmaya izleyici kısıtlaması getirilerek kamuoyunun ilgisinin kırılmaya çalışıldığını ifade eden Zeytun, duruşmada söz almak isteyen müşteki ve vekillerin ise salondan çıkarılmak istendiğini kaydetti. Karşılaşılan bu yaklaşımdan ötürü mahkeme heyetinin adil ve usule uygun yargılama yapamayacağı kanaatinin oluştuğunu söyleyen Zeytun, bunun üzerine aile avukatlarını ‘reddi hakim’ talebinde bulunduğunu belirtti.

Bir sonraki duruşmanın 3 Mart 2021 tarihinde yapılacağını dile getiren Zeytun, “Av. Tahir Elçi’nin katledildiği olaya ilişkin hukuk ilkelerinden ve ciddiyetinden yoksun bu davanın, gerçek anlamda adaletin sağlandığı bir davaya dönüşmesi için mücadele edeceğimizi ve takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile paylaşmak isteriz” diye konuştu.