Suruç'taki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Polen Ünlü'nün ağabeyi Doğukan Ünlü tutuklandı

Suruç'taki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Polen Ünlü'nün ağabeyi Doğukan Ünlü tutuklandı

IŞID tarafından 2015 yılında Suruç'ta düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Polen Ünlü'nün ağabeyi Doğukan Ünlü, ''örgüt üyeliği'' iddiasıyla tutuklandı.

20 Temmuz 2015’de Suruç’ta IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 35 gençten biri olan Polen Ünlü’nün ağabeyi Doğukan Ünlü, ''örgüt üyeliği'' iddiasıyla tutuklandı.

T24'ten Elif Akgül'ün haberine göre, stajyer avukat olarak çalışan Doğukan Ünlü 12 Ekim günü saat 15.30 civarında evinden çıktığında polisler tarafından yolundan çevrilerek rutin Genel Bilgi Taraması’na (GBT) sokuldu. Hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Ünlü, Çekmeköy karakoluna götürüldü. Ertesi gün nöbetçi mahkemeye çıkarılan Ünlü "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak Maltepe Cezaevi'ne gönderildi.

'TANIK İFADESİ DIŞINDA DELİL BULUNMUYOR'

Konuya ilişkin T24'e konuşan Ünlü'nün avukatı Kader Tonç, şunları aktardı:

“Bize Doğukan hakkında 25 Eylül’de çağrıya rağmen gelip ifade vermediği gerekçesiyle yakalama kararı olduğu söylendi. Ama Doğukan 15 gündür avukatlık stajını yapıyor, bu nedenle her gün adliyeye gidip imza atıyor. Ayrıca on yıldır ailesiyle beraber yaşıyor. Hakkında bir tanık ifadesi olduğu bize söylendi ama başka destekleyici delil bulunmuyor. Buna rağmen hakkında tutuklama kararı verildi. Son yıllarda muhalifleri cezalandırmak için özellikle tanık beyanlarının kullanılıyor, bunu destekleyen hiç bir delil olmamasına rağmen, itibar edilmemesi gereken tanım beyanları ile yargılamalar yapılıyor.

'SURUÇ İÇİN MÜCADELESİNİ MESLEĞİYLE BİRLEŞTİRMEK İSTİYORDU'

Ayrıca özellikle avukatlık mesleğinin başında stajyer meslektaşlarımıza dönük saldırılar OHAL’den beri yoğunlaştı. Daha mesleğin başında olan Doğukan da Suruç davası için adalet mücadelesini mesleğiyle birleştirmek istiyordu. Ancak genç meslektaşlarımız haklarında iler tutar yanı olmayan beyanlarla özgürlükçü avukatlık pratiğinin dışına itilmek isteniyor.”