Yangından yaralı olarak kurtulan S.K., isimli çocuk “Yangından sonra köye gelen Süleymancılar İsabet Okulları’na gelmemi istedi. Ailem de ben de gitmek istemedim. Orada kalmak istemiyorum” diye konuştu.

Aladağ’daki Süleymancılar tarikatına ait yurtta 3. katta bulunan etüt odasından sağ olarak sadece 11 yaşındaki S.K. kurtuldu.

S.K., Yurt görevlilerinin başlarını zorla  kapattıklarını ve ‘cola, cips ve tavuk etinin ise ‘haram’ olduğunu’ söylediklerini anlattı.

‘BELİMDE VE ELİMDE YANIKLAR VAR’

Belinde ve elinde ciddi yanıklar oluştuğu için uzun süre hastanede kalan 11 yaşındaki S.K., facianın yaşandığı günü şöyle anlattı:

“Yangının çıktığı gün 3. katta etüt odasında ders çalışıyorduk.Bir patlama sesi geldi ve elektrikler kesildi. Biz dışarda bir şeylerin yakıldığını düşündük. Duman gelmeye başlayınca yangın çıktığını anladık.

Ben o sırada kuzenimi cama doğru çektim. Can havliyle camdan aşağıda tutulan battaniyeye atladım. Odadaki herkes hayatını kaybetti bir tek ben kurtuldum. Her tarafım yanıyordu. Belimde ve elimde yanıklar var.”

(11 yaşındaki çocuğun elinde ve belinde yanık izleri hala duruyor)

S.K., “Ben hastanede yatarken yurtta ders veren kadınlar gelerek ‘Sana yangını sorarlarsa; ben hiçbir şey duymadım, görmedim diyeceksin’ dediler. Ben de tamam diyerek geçiştirdim” diye konuştu.

KENDİ OKULLARINA ÇAĞIRMIŞLAR

S.K Süleymancıların yangından sonra köye gelerek kendisini ve başka arkadaşlarını İsabet okullarına çağırdıklarını söyledi. S.K “Yangından sonra köye gelen Süleymancılar İsabet okullarına gelmemi istedi. Ailem de ben de gitmek istemedim. Orada kalmak istemiyorum. Arkadaşlarım gitti ancak onlardan 2 gün sonra oradan ayrılarak YİBO’ya gittiler” dedi.

Yangından sonra bir daha okula gidemediğini anlatan küçük kız, “Kozan’da bulunan YİBO’da kalacağım ama burada bir okula gitmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘COLA, CİPS HARAM’

S.K’nın anlattıkları çocukların gericilerin eline nasıl teslim edildiklerini de ortaya koyuyor:

“Başımızı zorla  kapatıyorlardı. Uzun etek giydiriyorlardı. Pantolon giyemiyorduk.

Bize tavuk eti, cola cips yemeyin ‘haram’ diyorlardı.Ama sonra kendileri yiyordu.

Kendi yedikleri yemeklerin bulaşıklarını bize yıkatıyorlardı. 8. ve 5. sınıf arasında okuyan öğrencilere yemek yaptırıyorlardı.

Yapmadığımızda niye yapmıyorsun? diyerek ceza veriyorlardı. ‘Düzgün yapmadınız’ diyerek tekrar yaptırıyorlardı.

Okuldan gelince dinlenmek yoktu, 3-4 saat Kuran okutuyorlardı.

Komşu kadınlar yurda gelerek 1. katta hatim indiriyorlardı, bu sırada çocuklarına biz bakıyorduk. Yemek saatinden önce yemek yememiz yasaktı.”

‘ALLAH’TAN GELDİ, KADERİMİZ’

Baba Veysel K. olaydan sonra Süleymancılar’ın “Allah’tan geldi, kaderimiz, yazgımız, hepimizin başına gelebilir” diyerek bizi teselli etmeye çalıştıklarını belirterek, “Biz namaz öğretiyorduk’ dediler. Şikayetçi olmamız yönünde bizimle konuştular” diye konuştular.

Baba, “Hastaneye ziyarete gelen avukatlara bizim burada olmadığımızı taburcu olduğumuzu söylemişler. Mahmut Denizin eşi gelenlerin bize ulaşmasını engellemeye çalışmış” diye de ekledi.