Şule Çet'in katil zanlısı Çağatay Aksu, Berk Akand'a 'Ya beraber çıkarız, ya beraber batarız' yazmış!

Şule Çet'in katil zanlısı Çağatay Aksu, Berk Akand'a 'Ya beraber çıkarız, ya beraber batarız' yazmış!

Ankara’da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra 20. kattan aşağı atılarak katledilen Şule Çet’in cinayetinin soruşturulduğu davanın beşinci duruşması Ankara Adliyesi'nde görülüyor.

İleri Haber

Ankara'da cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra bir plazanın 20. katından atılarak katledilen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet’in cinayetinin soruşturulduğu davanın beşinci duruşması bügün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

GÜNCELLEME 13.12

Mahkeme, Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutukluluk hallerinin devamına, 2 hafta sonrasına karar duruşmasına kadar itirazlar için vakit verilmesine karar verdi.

GÜNCELLEME 12.07

Sanık Berk Akand’ın savunmasında “Allah rızası için...” demesi üzerine salondan “Allah belanı versin” sesleri yükseldi.

GÜNCELLEME 11.42

Şule Çet'in avukatları esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarını sunuyor: 

Av. Umur Yıldırım, sanıkların üzerlerine atılı suçların nitelikli hallerinden cezalandırılmalarını ve ağırlaştırıcı unsurları göz önüne alarak hiçbir indirim uygulanmamasını talep etti.

9 parmağın 2'sinde de Berk Akand'ın DNA'sının bulunduğunu vurgulayan Yıldırım şu şekilde savuna yaptı: "Bardaklar şişeler yıkanmış. Vücuttaki izler saklanmış. Telefonlardaki deliller silinmiş. Şule'nin bütün hastane kayıtları, raporlar, tweetleri incelendiğinde net bir şekilde intihara meyilli olmadığı ortadadır. Sorun çözme kabiliyeti vardır. 9 parmakta birden fazla erkek DNA'sı var. Çağatay Aksu'nun kolundaki sıyrık olay günü saklanıyor. Analdaki yırtılmalar, tükürük, anal ve vajinal sıvılar cinsel saldırı ürünüdür.

Her ikisi de sabıkalı olan sanıkların nitelikli cinsel saldırı ve kasten öldürmeden ceza alıp tutukluluklarının devam etmesini talep ediyorum."

GÜNCELLEME 11.36

Savcı mütalaasını okuyor: Çağatay Aksu'nun kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyetten tahdit suçlarından cezalandırılması, Berk Akand'ın öldürmeye yardım ve cinsel saldırı ile hürriyetten tahdit suçlamasıyla müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi.

GÜNCELLEME 11.18

Tanık Furkan Cınkır'ın ifadesinin ardından sanık Berk Akand'ın avukatı Paşa Büyükkayaer'in, sanık Çağatay Aksu'nun Berk Akand'a yazdığı mektupları dosyaya sunduğu ortaya çıktı. Aksu'nun mektuplarda Akand'a "Ya beraber çıkarız ya beraber batarız" yazdığı öğrenildi.

GÜNCELLEME 10.48

Duruşma başladı. Şule'nin erkek arkadaşı Furkan Cınkır tanık olarak dinleniyor:

"Sorunsuz, kavgasız bir ilişkimiz vardı. Çok iyiydi, çok mutluydu, köpeğiyle zaman geçiriyordu. Özellikle son zamanlarda boya vs. yapmıştı hayat doluydu. Psikolojik bozukluğu yoktu, düzenli olarak kullandığı bir ilaç da böyle bir şikâyeti de yoktu. Ölümünden üç gün önce iş yerime geldi, buluştuk. Bu görüşmede iş konusundan söz etmiştik, eski patronları ile görüşeceğini söylemişti. 

Olay günü ise ben biraz rahatsızdım, Şule ile telefonda görüşmüştük, iş görüşmesine gideceğini bilmiyordum ve gece uyudum. Sabah 11'de Şule'nin iş yerinden bir arkadaşı aradı ve ölüm haberini verdi.

Bu haberden sonra ev arkadaşı Lilia'yı aradım, ilk başta bana tam olarak bilgi vermek istemedi, sanırım korkuyordu. Sonrasında karakola gittim ve ölüm haberini öğrendim."

GÜNCELLEME 09.15

Duruşma öncesinde Ankara Kadın Platformu, Adliye önünde bir basın açıklaması yaptı.

--------------------------------------------------

Bir önceki celsede dinlenilen bilirkişi heyeti, olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığının görüldüğünü, Şule Çet'in kendini iterek değil, serbest bir şekilde düştüğünü ve bulguların cinsel saldırıya işaret ettiğini söylemişti.

SORUŞTURMA SÜRECİ

Çet’in katledilmesinin ardından Çağatay Aksu ve Berk Akand gözaltına alındı. İlk ifadelerinin ardından Aksu ve Akand serbest bırakıldı. Otopsi raporunun da ortaya çıkmasıyla soruşturma derinleştikçe savcılık olayın cinayet olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaştı. Ardından soruşturma, cinayet soruşturmasına dönüştürülerek Aksu ve Akand tutuklandı.

OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKARDI

Ankara Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporu, gerçeği ortaya çıkardı. Rapora göre, Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığına dair bulgulara rastlandı. Yine Çet’in tırnaklarında Çağatay Aksu’ya ait doku örnekleri tespit edildi. Kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlanan Çet’in düştüğü iddia edilen pencerede kendisine ait parmak izine ulaşılamaması ise atılma şüphesini arttırdı.

SORUŞTURMAYI YETERİNCE HIZLI YÜRÜTMEDİĞİ İÇİN SAVCI DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI

Soruşturma sürerken Çet’in ailesi ve kadın örgütleri tarafından çeşitli eylemlerle olayın cinayet olduğu ve savcılık tarafından yeterince etkin soruşturma yürütülmediği yönünde kamuoyu oluşturdu. Çet’in cinsel saldırıya uğradığının ortaya çıkması üzerine soruşturmayı yeterince hızlı yürütmediği gerekçesiyle savcı değişikliğine gidildi. Savcı Aykut Hüseyin Koca tarafından soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlendi.

SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ

Savcı iddianamede; ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğü sonucuna ulaştı. Olaydan hemen sonra ’intihar’ diye başlatılan soruşturma, cinsel saldırı ve cinayet soruşturmasına dönüşerek, hazırlanan iddianamede Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ’kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. 

ISMARLAMA MÜTALAA RAPORU HAZIRLANDI

Şule Çet’in katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand lehine alınan mütalaa raporunda katledilen Çet'i suçlayan ifadeler kullanıldı. İlk duruşma öncesinde ortaya çıkan raporda; Çet'in antidepresan kullanması, Çağatay Aksu'nun yanında bulunması gibi sebepler cinsel saldırı ve cinayete kılıf olarak gösterildi.

Raporun istenme gerekçesi olarak öne sürülenler arasında, Çet'in 'majör depresif bozukluk' tanısı aldığı ve ölümünde kullandığı ilacın etkisinin olup olmadığı gibi soruların yer alması da katillerin aklanması için ısmarlama bir rapor olduğunu ortaya koyar nitelikte oldu.

OLAY YERİ KEŞİF RAPORUNA İTİRAZ

Çet ailesinin avukatları, olay yerinde yapılan keşif sonrası hazırlanan rapora keşif raporunun her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı olmadığı, raporda tüm delillerin irdelenmediği gerekçesiyle itiraz etti.

Çet'in pencereden atılması veya atlaması durumunda, ceset, çorap ve ayakkabıların, ilk gün olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği belirtilen raporun bilimsel yöntemlerle hazırlanmadığı ifade edilen dilekçede, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nden akademisyenlerin de dahil olacağı bir kuruldan yeniden rapor alınması talep edildi.

Keşif sonrası açıklama yapan Şule Çet'in avukatlarından Onur Tatar, her türlü güvenlik önlemi alınabilecekken ve mahkeme heyetinin, avukatların, polis memurlarının olduğu bir yerde sanıkların 'güvenlik gerekçesi' ile keşif mahaline getirilmemesini eleştirmiş ve tecavüz bulgusunu ispatlayacak en önemli delillerden biri olan Şule Çet'in düştüğü yerde üzerinde bulunan kilot ve pedin hala bulunamadığına dikkat çekmişti.