Soylu HaberTürk yayınına katıldı: Ağar'ı eleştirdi, istifayı reddetti

Soylu HaberTürk yayınına katıldı: Ağar'ı eleştirdi, istifayı reddetti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HaberTürk ekranlarında Sedat Peker'in iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. İstifayı düşünmediği söyleyen Soylu, Mehmet Ağar'a yönelik "Ben olsam 48 saat içinde marinayı bırakırım" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk'te 'Kübra Par ile Açık ve Net' programına katıldı. Soylu, Habertürk'te program yapan Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy'un yanı sıra TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Sözcü yazarı İsmail Saymaz'ın da sorularını yanıtladı.

AKP MKYK'sında konuşulanlardan bahseden Soylu, Davutoğlu'nun “Odalarınızda ne konuşuyorsunuz, dinletip biliyorum” dediğini iddia etti. İstifa etmeyi düşünüp düşünmediği sorulan Soylu, "Hiç düşünmedim. Benim istifa edeceğim hiçbir hukuki dayanak yok" diye yanıt verdi.

Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

"Çocukluğumdan itibaren siyasetin içindeyim. 1980 darbesinde 11 yaşlarındaydım ama gördüm, öncesini de gördüm. Gaziosmanpaşa'da bir evimiz vardı. Babam Adalet Partisi'nde siyasetçiydi. Eve çıkarken bodrum katını 'bomba var mı' diye kontrol ederek başlardık. Sokağımızın başında bir kişiyi taradıklarını gördük. Siyaset ve demokrasi bize; Yunus'un ifade ettiği gibi, değerlerimizin bize öğrettiği gibi; Ya göründüğün gibi ol ya göründüğün gibi ol.

Bizim neslimizin bizden sonraki nesillere bir borcu var, artık hiçbir şeyi, ne yaşadıklarımızı onlara aksettirmeden gelecek nesillerimize huzurlu bir Türkiye bırakabilmek.

Organize suç örgütü liderinin bu iddialarının ve iftiralarının hepsi saçmalıktır. 'Bunların muhatabı değiliz ve doğru bulmuyoruz' diyerek kenarda durabilirdik. Dikkat ederseniz iki videoda benimle ilgili bir şey yoktu ben kendim devreye girdim. Hepimiz eski Türkiye’yi biliyoruz. Bir siyasal katastrasyon gördüm. Bir tasarı bir kirli plan.

Devleti hedef alıyor. Bir vesayetin sözcülüğünü yapıyor.

DAVUTOĞLU İDDİASI

Yıl 2015. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri önce MKYK toplantısında bir değerlendirme yapabilirken. 'HDP’yle anayasa yapabiliriz' diye bir cümle çıktı ağzından.

Seçim geçti, AKP tek başına iktidarı elde edemedi. Hatırlıyorum ilk MKYK toplantısında bugün DEVA Partisi’nin başkanı Ali Babacan şunları söyledi: Hiç bunlara bakmamalıyız, ekonomiyi ayakta tutmalıyız. Dedim ki bizim sorumluluğumuz bugün bu değil. Bizim sorumluluğumuz demokrasiyi ayakta tutmak.

Tartışmalar o kadar çok şiddetli oluyordu ki. Bir ara Sayın Davutoğlu’nun dengesi kayboldu, 'Odalarınızda ne konuşuyorsunuz, dinletip biliyorum' demişti. 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 arasındaki süreci anlatıyorum.

Ben partinin teşkilat başkanıydım. 'Hepinizin odalarında neler konuştuğunu tek tek biliyorum' diyordu MYK üyelerine söyledi bunu. Koalisyon tartışmaları yaşandığı zamanlar. 'Hepinizin neler söylediğinizi biliyorum' dedi. Biz donduk, arkadaşlarımızla birbirimize baktık. Bunun Türkçe ne anlama geldiği apaçık ortada. Daha sonra çeşitli dedikodular çıktı, fiziki takibin yapıldığı yönünde ama karineye ulaşamadık.

Sonra Cumhurbaşkanı ile Külliye'de bir araya geldik. CHP ile koalisyon hazırlığı var, gidişat bu dedim. Sen ne düşünüyorsun diye sordu. Ben bunun çok yanlış olacağını düşünüyorum dedi, haklısınız dedi. Bu mücadele 1 Kasım seçimlerinden sonra da devam etti. Davutoğlu'nun düşünce kuruluşuna HDP'nin bugün eş başkanı olan Mithat Sancar geldi. Burada Apo içeriden çıkacak, Kuzey Suriye'de bir devlet kurulacak, Türkiye'de özerk bir anayasa yapılacak denildi.

'BU İDDİLARIN HEPSİ SAÇMALIK'

Şunu söyleyebilirim. Organize suç şüphelisinin, suçlusunun, yıllarca herkesin bildiği, tanıdığı birisinin bu iddialarının hepsi saçmalık. Bunlarla ilgili hiç muhatap değiliz. Dikkat ederseniz 1 ve 2. videoda şahsımla alakalı bir şey yok. Bir şey gördüm. Hepimiz eski Türkiye'yi biliyoruz. Bugün karşı karşıya kaldığımız süreçleri de biliyoruz. Bir siyasal kadastrasyon gördük. Bir tasarım, bir kötü plan, bir kirli plan. 

'BİR SESSİZLİK HAKİM'

Söylediklerini ipe sapa gelmez sözler olarak görmedik. Binlerce istihbarat elemanımız var. Bazen suç çetesi çökertiyoruz. Bütün devletlerin vardır. Resmi ve meşru bir şeyden bahsediyoruz. Baktık ki bir eleman bir speakerlık yapıyor. Biz sözcülük ortaya koyuyor. İddiaları tamamen boş olsa da devleti hedef alıyor. Türkiye'ye güya kendi adına bir vesayet ortaya koymaya çalışıyor.
Neredeyse herkese ipiniz elimizde diyor ve bir sessizlik hakim.

Türkiye'nin sahayı temizlemesinden ya ürkerek ya da fırsat vermeden son kaleyi kaptırmamak için bir hamleye giriyorlar. Yıl 2015, Ahmet Davutoğlu Genel Başkan. 7 Haziran seçimleri gelmeden önce bir MYK toplantısında biz HDP ile bir anayasa yapabiliriz diye bir cümle çıktı ağzından. Hepimiz şaşırdık. Seçim geçtikten sonra AK Parti çoğunluğu elde edemedi. Bugünkü gibi hatırlıyorum ilk MKYK toplantısında bugün DEVA Partisinin Başkanı Ali Babacan şunu söyledi: 'Hiç bu işlere bakmamalıyız, şu anda ekonomiyi ayakta tutmalıyız.' Dedim ki 'Bu seçim tamamlanmamıştır. Kampanyaya devam edelim.'

PEKER'İN VİDEOLARI OPERASYON MU?

Burada Türkiye'nin üzerine getirilmeye çalışılan tam da bu, Türkiye'ye operasyon. Hedef Türkiye. Basit bir operasyon var. Türkiye kimi zaman ekonomik, terör saldırılarına maruz kaldı.

Erhan Tuncel ile Sedat Peker'i kim bir araya getirdi? Sedat Peker'e Erhan Tuncel'i kim emanet eder? Hangi sistem emanet eder? 

Sedat Peker tecavüzden dolayı karakola götürülüyor, orada her şey kapatılıyor, bırakılıyor. Bunu yeni öğrendim.

'ESKİ BAKANIN OĞLUNUN EVİNDEN PARA SAYMA MAKİNESİ ÇIKTI'

Ben sadece dışardakilere karşı mücadele etmiyorum. İçerde de sıkıntı var. Ali Tarakçı diye bir adam var. Yerel gazeteci ama derin bir gazeteci. 25.09.2017'de 'Süleyman Soylu'nun oğlunun aracı nasıl durduruldu? Bakan Soylu devreye girmesine rağmen yarım saat araba aranır. İstanbul Emniyet Müdürü telefona çıkmaz' diye bir haber yaptı. Biri çıkıp demez mi böyle bir olay yok diye. Koskoca İçişleri Bakanı çıkıp 'oğlumun aracı aranmadı' nasıl desin. Önceki İçişleri Bakanı'nın oğlunun evinden para sayma makinası çıktı. Çocuğuma defalarca tembih ettim, işinde gücünde ol dedim. Başınıza bir iftira gelirse ne yapacaksınız? Oğlumun arabası durdurulmadı. Burada çocuklarımızı hadım ettik, aman bir şeye karışmayın, bir şeyin içinde bulunmayın, dikkat edin, işinizi yapın. Bize bu şeref yeter, aç kalmayız, açıkta kalmayız. Bunun için kimse çıkıp da böyle bir şey ayıptır, iftiradır demedi. Benim oğlumun arabasında eroin, para, bilmem ne yakalandı, ben de müdahale edememişim diye. Silivri Emniyet Müdürü'nün ölümünün bunula alakası yok tabii.