İleri Haber

Hacettepe Üniversitesi’nde imzalanan TİS’in ücret zamları ile diğer parasal hükümlerinin tüm işçilere uygulanmaması dolayısıyla Sosyal-İş’ten üniversiteye uyarı geldi. Yapılan açıklamada, “Ağır mağduriyet yaşatılan Hacettepe üniversitesi işçisi yalnız ve çaresiz değildir” denildi.

Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Sosyal-İş) ile Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü adına Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında bağıtlanan ve “Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün 10 No’ lu “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolundaki işyeri ile bu işyerine bağlı eklentilerde çalışan taraf sendika üyesi işçileri kapsayan” 1 Şubat 2021 ve 31 Ocak 2023 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi (TİS), 14 Eylül 2021 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi.

Ancak TİS’in ücret zammı ve diğer parasal hükümleri bir kısım çalışanlara uygulanmaya başlandığı halde, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesindeki çalışanlara iki aydır uygulanmadı. Sendikanın, Rektörlük ile yaptığı görüşmede de sözleşme hükümlerinin ayırımsız olarak tüm işçilere uygulanacağı yönünde bir irade ortaya konulmadı ve taleplere olumlu yanıt verilmedi.

‘SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR’

Sosyal-İş’ten konuya ilişkin yapılan açıklamada, TİS’in kapsamını belirleyen 3/A maddesi hatırlatılarak, “Sözleşme hükümlerinin Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün 10 No’lu “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda çalışan tüm işçilere ayırımsız uygulanacağı tartışmasız olarak ortaya konulduğu halde, Rektörlüğün anılan hukuksuz tavrına sessiz kalmamız mümkün değildir” denildi.

‘İŞÇİLERİN DURUMLARI KALMADI’

Rektörlüğün mevcut uygulaması ile 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5 inci maddesinde hüküm altına alınan, işverenin işçilerine karşı “eşit davranma” ilkesini ve “ayrımcılık yasağı” nı ihlal ettiği vurgulanan açıklamada, “Pandemi nedeniyle bir yılı aşkın süredir kısa çalışma ödeneğine mahkum edilen ve bu dönemde edindikleri borçlarla yaşamaya çalışan üyelerimizin, mevcut ekonomik koşullarda asgari ücretle hayatlarını idame ettirecek durumları kalmamıştır” ifadeleri kullanıldı.

‘KAMU ZARARINA DA ZEMİN HAZIRLANIYOR’

Açıklama, şöyle devam etti:

Rektörlük kendi imzaladığı sözleşme hükümlerini iki aydır uygulamayarak, toplu iş sözleşmesinin ilk maddesinde vurgulanan “karşılıklı iyi niyet ve güvenle iş barışını sağlamak” amacına da aykırı davranmaktadır.

Taraflar arasındaki iyi niyet, güven ve iş barışını tehlikeye atan Rektörlük, yüzlerce hukuki başvurunun önünü açmak suretiyle de, faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinden doğacak kamu zararına zemin hazırlamaktadır.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun “Ücretin Gününde Ödenmemesi” başlıklı 34 üncü maddesi, “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz” hükmünü amirdir.

REKTÖRLÜĞE UYARI

Ülkemizin en köklü ve saygın kurumlarından birisi olan Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün imzaladığı sözleşmeyi tanımaması adaleti zedelemekte,  kamuya ve kurumlara güveni sarsmaktadır. Ağır mağduriyet yaşatılan Hacettepe üniversitesi işçisi yalnız ve çaresiz değildir. Toplu iş sözleşmesinin ücret zamları ile diğer parasal hükümlerinin ayırımsız olarak ve derhal tüm üyelerimize uygulanmaması durumunda tüm yasal ve demokratik haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğimizi belirtiyor, iş barışının bozulmasındaki tüm sorumluluğun, imzaladığı sözleşmeye uymayarak hukuku açıkça ihlal eden Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü olacağının bilinmesini istiyoruz.