Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Ebetürk: 2008 krizinden daha ağır bir kriz ortamının içindeyiz

Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Ebetürk: 2008 krizinden daha ağır bir kriz ortamının içindeyiz

Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk ile bugün açıklanan ve yaklaşık 1 milyon artan işsizlik verileri üzerine konuştuk.

Özgür Yılmaz

DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk ile bugün açıklanan ve yaklaşık 1 milyon artan işsizlik verileri üzerine konuştuk.

2008 krizinden daha ağır bir kriz ortamının içerisinde olduğumuzu belirten Ebetürk, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Aralık 2018 işsizlik verilerini açıklaması üzerine sorularımızı yanıtladı.

Bugün açıklanan işsizlik verilerinde 1 milyona yakın bir artış var. Geçtiğimiz ay açıklanan verilerde de bir artış görülmüştü. Bu konuda neler söylemek istersiniz, işsizliğin bu kadar artmasının sebepleri ve sonuçları neler olabilir?

2018 yılında resmi işsizlik oranı yüzde 13,5 oldu. 2017 yılında işsizlik oranının yüzde 10,4 olduğu göz önünde bulundurulduğunda işsizlik oranı 3,1 puanlık çok büyük bir artış gösterdi ve 2018 yılında resmi işsiz sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık 1 milyon kişi artarak 4 milyon 302 bin oldu.

AKP iktidarının “Yeni Ekonomi Programı” ve aldığını iddia ettiği “önlemler”in işe yaramadığı açıkça görülmektedir. Sermaye dostu, özelleştirmeci, piyasacı politikalar; sorunları çözmek bir yana daha da ağırlaştırmaktadır.

2008 ekonomik krizinin ağır etkilerinin yaşandığı 2009 yılında işsizlik oranı yüzde 14 olmuştu. 2018 yılı içinde başlayan ekonomik krizin şimdiden yüzde 13,5’lik bir işsizlik oranına yol açmış olması, içinde bulunduğumuz ekonomik krizin 2008 krizinden daha ağır sonuçlara yol açabileceğine de işaret etmektedir.

Dün açıklanan verilerde de ekonomide bir küçülme görülmüştü. Bu durumun işçi sınıfına ne gibi bir yansıması olabilir?

Bir yandan işsizlik artarken, bir yandan da istihdam küçüldü. 2017 yılına göre, 2018 yılında toplam istihdam sayısı 633 bin kişi azaldı. Genç işsizliği ve kadın işsizliği ise çok daha endişe verici bir boyuta ulaştı. Kadınların işsizlik oranı yüzde 15,4’e, gençlerin işsizlik oranı yüzde 24,5’e yükseldi.

Bu verilere bakıldığında bile daha fazla sömürünün, daha fazla hak gasplarının yaşanması kaçınılmaz olacak, işçiler açısından büyük problemlere yol açacaktır.

Önümüzdeki dönem krize dair sendikal mücadelenin konu başlıkları neler olabilir?

İşsizlik tarihsel bir zirveye doğru giderken, yapılması gereken ekonomik krizin arka planında yer alan politikalarda ısrar etmek değil, bu neo-liberal politikalardan vazgeçmektir. Güvencesiz, geçici ve esnek istihdamın bizzat devlet eliyle yaygınlaştırılması ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun sermayenin yağmasına açılması sorunu çözmemekte, daha da ağırlaştırmaktadır.

Yapılması gereken ise bellidir. Emek dostu politikaların uygulanması artık bir tercih değil, zorunluluk halini almıştır. Patronların kriz bahanesiyle işçi kıyımı yapmasına son verilmeli, toplu işten çıkarmalar yasaklanmalı, kamusal istihdam güçlendirilmeli, çalışma saatlerinin düşürülmesi de dâhil olmak üzere işsizliği azaltacak, istihdamı artıracak bir dizi sosyal politika yaşama geçirilmeli; sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılarak, işçilerin hem işyeri, hem ülke düzeyinde güçlenmesi sağlanmalıdır.