Soma Katliamı davası ertelendi

Soma Katliamı davası ertelendi

Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği katliama ilişkin davanın üçüncü duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davayla ilgili karar mahkeme heyetiyle oylanmak üzere duruşma 16 Haziran'a erteledi.

İleri Haber

Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamında hayatını kaybeden madenci ailelerinin adalet arayışı, katliamın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sürüyor. Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 301 maden işçisinin ölümünden sorumlu olanların yargılandığı Soma Katliamı Davası’nda verilen cezaların Yargıtay tarafından bozulması ardından yeniden başlayan yargılamanın 3’ncü duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

Duruşma öncesi yaşamını yitiren madencilerin aileleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl Örgütü, çok sayıda sendika ve siyasi parti temsilcileri Akhisar İstasyon Meydanı'nda bir araya gelerek, adliye önüne yürüdü. 

Yoğun yağmur yağışına rağmen yapılan yürüyüşte “Unutmadık, unutmayacağız”  ve yaşamını yitiren 301 madencinin isminin yazıldığı pankart açıldı. Sık sık  “Soma’nın kömürü katilleri yakacak", “Katillerden hesabı emekçiler soracak”, “Soma’yı unutma, unutturma”, “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.

'DAVAMIZ EKMEĞİNİ KAZANIRKEN ÖLDÜRÜLENLERİN DAVASIDIR'

Adliye önünde açıklama yapan dava avukatlarından Can Atalay, verdikleri mücadelenin adalet mücadelesi olduğunu belirterek, Soma’daki katliamın olacağının öngörülmesine rağmen önlenmediğini söyledi. Atalay, “Davamız ekmeğini kazanırken öldürülenlerin davasıdır. Türkiye’de işçi canı sarf malzemesi görülmesin diyedir. Soma bunun ilk adımıdır. Türkiye’nin dört bir yanı Soma’ya bakıyor. Olmadık dümenler çevirdiler. Olmadık tezgahlara heves ettiler. Biz bunların bir kısmını bozduk. Fakat henüz yolun başındayız. Hepsini teker teker bozacağız” dedi. 

DURUŞMA BAŞLADI

Açıklama sonrasında duruşmanın görüleceği salona geçildi. Duruşma kimlik tespiti ardından başladı. Sanıklar bir kez daha duruşma salonuna gelmedi. Mahkeme heyeti avukatların reddi hakim taleplerinin Manisa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ret kararını okudu.

Dava avukatlarından tutuklu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı’nın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılma talebi, “Vekillerin tek başına SEGBİS ile bağlanması mümkün değil”  denilerek, reddedildi. 

Avukat Hatice Aslan Atabay, “Meslektaşımız özgür iradesi ile burada avukatlık yapamıyor. Bakanlık genelgeleri gerekçe gösterilerek Kozağaçlı'nın duruşmaya katılması kısıtlanamaz” dedi.

Avukat Mursel Ünder, “Avukatın katılması hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndaki (CMK) kanunun kısıtlayıcı olmadığı çok açıktır” diye belirtti.

Avukat Seçil Ege Değerli de CMK’nin zorlanarak Kozağaçlı'nın katılma talebinin reddedildiğini söyledi. “Yapılan avukatlık kanuna ve TCK'ye aykırıdır” diyen Değerli, “Heyet olarak karar verdik dediniz ama savcılıktan görüş bile istemediniz. Bu yargılamada vekaleti bulunan yüzlerce müvekkili olan bir avukatı göz göre göre engelliyorsunuz. SEGBİS gibi teknolojik yöntemleri kanunu dolanmak için kullanamazsınız. Sizi neden reddettiğimiz bir kez daha anlaşıldı. Biz burada aileler adına hareket ediyoruz. Bu yargılamada yüzlerce müvekkili bulunan avukatın savunma hakkını müvekkillerine bakarak reddettiniz. Tayininize rağmen yargılamaya çıktığınız yetmiyormuş gibi meslektaşımızın duruşmaya katılmasını engelliyorsunuz. Kozağaçlı'nın duruşmaya katılması bugün bir zorunluluktur” sözleriyle tepki gösterdi.

‘TEZGÂH ÇOK BÜYÜK’

Avukat Can Atalay da, “Kozağaçlı için kıyas yaparak uyguluyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Yaşanan gelişmeleri “tiyatro” olarak yorumlayan Atalay, “Sizden talebimiz bu perdeyi yırtın. Sizden önceki görülen duruşmada savcı mütalaa hazır dedi. Sonra ara verildi ve mütalaa verilmedi” dedi.

“Doğal yargıç ilkesi defalarca ayaklar altına alındı” diyen Atalay, şöyle devam etti: “Ancak 3 buçuk yıldır bir kez olsun kararı siz verin. Sizin heyetiniz bu sanıklar ile ilgili madencilik yapamaz diye karar verdi. O karar İzmir İstinaf Mahkemesi'nde kalktı. Can Gürkan ile ilgili uyguladıklarınızı Kozağaçlı için uygulamıyorsunuz. Bu bir tören, amiyane tabirle tiyatro. Sizden talebimiz bu tiyatroya son verin. Geçen duruşmada reddedilen bir hakimsiniz. Dosyada itimattınız kalmadı. Tezgah çok büyük. Mesele sizi aşar. İnsanlığımızı savunuyoruz.”

Avukat Nergiz Tuba Aslan da, “Kozağaçlı’nın özgürlüğünden yoksun olması toplumsal davalarındaki etkisidir. Bunlardan biri de Soma davasıdır. Yasa dışı bir kararla halen tutuklu. Özgürlüğünden yoksun bırakılmış durumda. Bakanlık genelgesiyle dayandırarak bunu kısıtlamayasınız. Kozağaçlı, SEGBİS ile bağlanması gerekiyor” dedi.

“Can Gürkan'ın burada hazır edilmesini istedik ancak reddedildi” diyen Aslan, “CMK 196-4 'ten bahsediyorsunuz. Nasıl bir zorunluluk hali var Gürkan hakkında. Gürkan ilk duruşmada, SEGBİS odasında bile duruşma sonuna kadar beklemedi. Kanunu açıkça dar yorumluyorsunuz. Kozağaçlı'nın katılmasını SEGBİS’ten bile olsa engelliyorsunuz” diye konuştu.

Avukat Nilgün Hasçelik, “İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Ceza Daireleri müşteki veya sanık vekilleri SEGBİS'le dinlenebilir” kararını hatırlatarak, Kozağaçlı'nın son duruşmaya katılması gerektiğini vurguladı.

Mağdur vekillerinin talebi üzerine Kozağaçlı'nın esasa dair savunma verme talebi değerlendirmek üzere mahkeme heyeti oturuma ara verdi. Heyet ara kararı verirken duruşmayı takip eden kayıp yakınları, mahkeme başkanına “Elbistan’ın katillerini boşa çıkardığınız gibi bunu da boşa çıkaracaksınız. Sana inanmıyoruz” diye tepki gösterdi.

Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre, SEGBİS ile duruşmaya katılan tutuksuz yargılanan Can Gürkan’ın savunmasına geçildi. Gürkan, savunma yaparken çok kitap okuduğunu ileri sürmesi dikkat çekti. Adı üzerinde bir algı oluşturulduğu iddia eden Gürkan, yaratılan Can Gürkan’ın kendisi olmadığını söyledi. Cezalandırılma için delillerin oluşması gerektiğini belirten Gürkan, “Tutuklanma kararımda yangının yönetim kuruluna gönderildiğine dair hayatın olağan akışına aykırı. Tutuklanmam hayatın olağan akışına aykırı. Hem de olmayan bir yangın gerekçe gösterildi. Ama yangın olmadığı ortaya çıktı” dedi.

SANIK ÜLKE ADINA GÜZEL ŞEYLER YAPMIŞ

“Bana mühendisler gelip, sorun yok diyorlar. Mühendisler sizlere ne anlattıysalar bana da toplantılarda onu anlattılar” diyen Gürkan, toplumun vicdanını rahatlamak için 5 yıllık uzun tutuklu kaldığını söyledi.

Sanık Gürkan, davanın başından beri hiç yalan söylemediğini iddia ederek,  “5 yıl boyunca cezaevinde kaldım. İşsiz kaldım. Şirketlerim artık yok. Avukatların sermaye beyanlarına ilişkin, sermayeye bu kadar düşman olmaya gerek yok. Ben ülkem için güzel şeyler yaptığımı düşünüyorum” diye belirtti. 

Sanık Gürkan beyanlarda bulunurken, aileler sık sık, “Yalan söylüyorsun. Yangın yoksa bizim çocuklar nasıl yandı? Çocuklarımız yandı, yandı” diyerek tepki gösterdi.

Ardından söz alan sanık Gürkan’ın avukatı, dosyada sanıkların hak ihlaline maruz kaldığını iddia etti. Sanık avukatı, “Taleplerinin ret edildiğini öne sürerek, sanıklar hakkındaki deliler toplandı. Savunma yapamadık. Masumiyet ve hukuk kuralları ihlal edildi. Mağdur olan insanlar var. Müvekkilimiz ve devlet mağdurdur. Müvekkilim suç işlememiş. Üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmiştir. Mahkeme heyetinin adil davranarak, beraatını istiyorum” dedi.

Aileler, “Tarih katilleri unutmayacak. Tarih sizi yazacak” diye tepki gösterdi.

Mahkeme heyeti, eksik hususların toplanmasıyla bir sonraki duruşmayı 16 Haziran’a erteledi.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA 

Duruşma sonrası mahkeme önünde açıklama yapan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Soma için adalet arayışımız bugün de devam etti. İçerde aslında yargı tiyatrosuyla karşı karşıya kaldık. Ailelerin ve avukatların güçlü savunmaları karşısında adalet arayışına cevap bulabileceğimiz bir imare göremedik. Umarız çarşamba günü yanılırız" dedi. Türkiye tarihinin en büyük katliamı yapanların sanki hiçbir insan yaşamını yitirmemiş gibi savunma yaptıklarını söyleyen Kemalbay, "Tamamen ticaretten bahsettiklerine tanık olduk, kabul edilemez bir durumdur.301madencinin davası sonuçlanıncaya kadar bu mücadele sürecek. Biz çarşamba günü de burada olacağız. Bu hukuki süreç yozlaşmış hukuk sistemine işaret ediyor. 7 yıldır bunun sonuçlanmamış olması zaten Türkiye'de hukukun kalmadığının göstergesidir" diyerek bir sonraki duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

Ardından konuşan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de, Soma için adalet talebini yükseltmeye devam edeceklerini belirterek, "Eğer mahkeme olası kastla karar vermezse kanunlarla ilgili değişiklik teklif edeceklerini belirten Özel, "Kanunlarda olası kast uygulanması kaldırılsın diye teklif vereceğiz. Gerekçesine de kullanma alanı yoktur. Soma davasında olmadıysa bundan sonra hiçbir davada olmaz diyeceğiz. Bundan sonrasını mahkeme heyeti düşünsün" diye konuştu.