SML etiket işçileri: Fabrika işçi toplama kampına dönüştü

SML etiket işçileri: Fabrika işçi toplama kampına dönüştü

SML Etiket çalışanları hukuksuz işten çıkarmalara karşı 3 Şubat’tan beri direnişini sürdürüyor.

İleri Haber 

İstanbul’daki SML Etiket fabrikası işçileri, DEVTEKSTİL Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle hukuksuzca işten çıkarmalara karşı fabrika önünde 3 Şubat’ta başlattıkları direnişini sürdürüyor. İşçiler, eylemlerinin içeride çalışan arkadaşlarına duyurulmasını engellemek için fabrika yönetiminin çeşitli yollara başvurduğunu belirterek bir açıklama yayınladı. Açıklama da şu ifadeler yer aldı:

28 Ocak günü SML etiket fabrikasından keyfi ve haksız bir şekilde işten çıkartılan 3 üyemiz ile birlikte 3 Şubat gününden itibaren fabrika önünde kar, yağmur ve çamur demeden direniyoruz.  Fabrika yönetimi direnişimizi karalamak ve işçilere seslenmemizi engellemek adına her türlü ayak oyununu yapıyor. Fabrika çevresini dubalarla kapatıyor, etrafını perdelerle çeviriyor, sesimizin içerden duyulmasını engellemek için siren çalıyorlar, servisleri bir ön kapıdan bir arka kapıdan kaçırarak çıkartıyor. SML yönetiminin saldırı ve uygulamaları bunlarla da sınırlı değil. Fabrikayı adeta işçi toplama kampına dönüştürmüş durumdalar.

Yönetimin her türlü ayak oyunlarına rağmen işçi arkadaşlarımıza seslenmemizin önüne geçilemiyor. Bizler  “Sendika düşmanlığına, keyfi işten atmaya, taşeronlaştırmaya hayır! Güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz!” diyerek 16 gündür fabrika önünde mücadelemizi sürdürüyoruz. Direnişimizi her alana taşıyoruz. SML Etiket fabrikasının üretim yaptığı firmaların kapısına dayanarak “sizler de SML Etiket patronu ve yönetimi kadar sorumlusunuz” diyoruz.

SML Etiket patronu ve yönetimi fabrika önünde direnişte olmamızdan rahatsız oluyor. Bir yandan “biz kurumsal bir firmayız” diyor, diğer yandan işçilere baskı, mobbing uyguluyor. Sendikaya üye olan işçileri öğrenmek için ajanlık dayatmasında bulunuyor. Asıl işte taşeron işçi çalıştırılması yasak olmasına rağmen taşeron işçi çalıştırarak suç işliyor. Sendikalı olduğunu düşündüğü işçileri işten çıkarıyor. Sözde işten çıkarmanın yasak olduğu bu günlerde patronlar için hiçbir şeyin yasak olmadığı açık. SML yönetimi aciz ve ahlak yoksunu biçimde işten çıkardıkları işçilere devlete vereceğimiz cezayı size verelim çıkışı kabul edin aksi halde sizi 25/2 ‘den çıkarırız diyorlar. Rüşvet teklif eden, konum vadiyle işçilerin onurunu teslim almaya çalışan, fabrikayı adeta kışlaya çeviren bu haramiler şimdide şiddete başvurmuş bulunuyor.

SML Etiket yönetimi direnişimize ve sendikal faaliyetimize olan tahammülsüzlüğünü dün, Anadolu Yakası Temsilcimiz Gülnur Ertaş İnce’ye şiddet uygulayarak bir kez daha gösterdi. Fabrikanın güvenlik şefi ön kapıda işçilere seslendiğimiz gelip esnada temsilcimizin üzerine doğru hareket ederek elindeki megafonla darp etmiştir. Darp edilmesinin ardından yere düşen telefonunu almaya çalışan temsilcimiz tehdit edilerek üzerine yürünerek tekrar darp edilmeye ve telefonu gasp edilmeye çalışılmıştır. Fiziki saldırılarından önce sık sık tehditler savuran güvenlik amiri ve yanındaki kişiler her seferinde "parmaklarınızı, ellerini kırarız” vb. tehditler savurarak direnişimizi kırmaya bizlere gözdağı vermeye çalışmaktadır.

Ülkemizde kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Kadın işçi ve emekçiler öldürülüyor ve iktidar sessiz kalıyor. Kadınlar tacize tecavüze uğruyor, suçlular serbest bırakılıyor. Kadınların uğradıkları şiddet, taciz ve tecavüz sermaye devletinden alınan güç ile yapılıyor. 8 Mart’ın ön günlerinde temsilcimize yapılan bu saldırı kadına yönelik şiddetin farklı bir boyutudur.  Geçtiğimiz günlerde de maden mühendisi Canan Tosun, patronu tarafından darp edilerek kolu kırıldı ve tecavüz edilmekle tehdit edildi. Hukuk sisteminin patronların yanında olduğu bir kez daha tescillendi ve saldırgan serbest bırakıldı.

On yıllardır bu topraklarda direnen kadınlara, devrimci kadınlara saldırılar sürdü. Çünkü kadın dediğinizde başını öne eğen, ses çıkarmayan, itaat eden insanlar görmek istiyorlar. Fabrikalarda ustabaşının hakaret, aşağılamalarına göz yuman kadınlar görmek istiyorlar. Ama susmayacak, sessiz kalmayacak mücadeleyle özgürleşmeye, işçi-emekçi kadınları bir adım öne taşımaya devam edeceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı, kadın emeğinin çifte sömürüsüne karşı örgütlenerek güçleneceğiz.

SML Etiket patronuna ve yöneticilerine sesleniyoruz:

Temsilcimize saldırmanızın ve sendikal faaliyetimizi engellemenizin hesabını vereceksiniz. Uyguladığınız alçakça saldırı yanınıza kalmayacak. Her türlü hukuksuz ve haksız uygulamayı fabrikada hayata geçiriyorsunuz. Hakkını arayan işçilere ve sendikalarına karşı şiddet kullanma hakkını dahi kendinizde buluyorsunuz. Sizleri bir an önce saldırılarınızdan vaz geçmeye davet ediyoruz. Bu gibi saldırılarla mücadelemizi engelleyemeyeceğinizi buradan bir kere daha ilan ediyoruz. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası olarak sizlerin peşini bırakmayacağız. Temsilcimize uyguladığınız şiddetin ve işten atılan üyelerimizin hesabını vereceksiniz.