Siyasetin içi dışı
12-02-2021 01:05

Güray Öz
Halkın siyasete müdahalesi siyasal partiler aracılığı ile olur diye bir sınırlama var nedense; yurttaşların doğrudan devreye girmesi bir yana STK’lar, meslek örgütleri, demokratik hak örgütlenmeleri, sendikalar üzerinden işe karışması da pek hoş karşılanmaz. Bin türlü gerekçe gösterilir; kaotik bir ortamın doğması tehlikesinden, nereye varacağı bilinmez çatışma ihtimallerinden söz edilir; sonra vatandaşın siyasetin temel konularından uzak olması, siyaset tekniğini bilmemesi, eğitimsizlik, cehalet de bu gerekçeler arasındadır. Böylece iktidar ve sisteme itirazı olmayan muhalefet partilerinden oluşan yapıya göre düzenlenmiş seçim sistemleriyle, “halkın temsilcisi” ünvanını kazanmış olanlarla yönetim sürecinin icracısı ve denetleyeni devlet bürokrasisi bir tür siyaset seçkinleri katmanını oluşturur.
yazının devamı için tıklayınız
İLGİLİ HABERLER
Cenneti mi cehennemi mi yaşıyoruz?
03-03-2021 01:17

Mustafa Özer
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yeni başkanı ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı ile piyasalara geldiği sanılan ‘erken bahar’, bize
‘Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah
Biri biterken öbürü de başlar vermesin Allah
Böyle gelmiş böyle gidecek korkarım vallah
Yok mu çaresi dostlar fesuphanallah? Ayy
Alemin keyfi yerinde yine maşallah
Bize de bir gün kader güler, güler inşallah’
şarkısını bol bol söylettirecek gibi! Gibi diyorum, çünkü son bir haftada Türkiye ekonomisinde yaşananlar, ‘daha en kötüyü’ görmedik dedirtecek türden gelişmeler!
Yazının devamı için tıklayınız
Yine büyümüşüz maşallah, büyümez olaydık!
02-03-2021 02:29

Nazır Kapusuz
TÜRKİYE; AKP DÖNEMİMDE YILLIK ORTALAMA YÜZDE 4,5 BÜYÜDÜ
Daha önce birkaç yazımda bu büyüme meselesini anlatmaya çalışmıştım. “Büyüyoruz da kime büyüyoruz” diye.
Bazı toplantılarda, panellerde “Türkiye’nin AKP döneminde yıllık ortalama yüzde 4,5 büyüdüğünü” söylediğimde suratlar buruşurdu.
“Hayır bu rakamlar doğru değil onlar manipüle ediyor” diyordu bakışlar.
Yazının devamı için tıklayınız
Bir 'teorik modelin' işaret ettikleri
02-03-2021 02:27

Metin Çulhaoğlu
Okurdan biraz sabır rica ediyoruz; çünkü önce “teorik modeli” hatırlatmak zorundayız…
Bilinen (ya da bilindiği varsayılan) bu model, temel ve üstyapılar alanından oluşur. Temelde, üretici güçler ve üretim ilişkilerini birlikte ifade eden üretim tarzı yer alır. Burası, aynı zamanda temel çelişkinin alanıdır. Bundan sonrasına ya da “yukarısına” üstyapılar alanı diyoruz. Bu alanda devleti, siyaseti, ideolojileri, kültürü, hukuku, normları, kimlikleri ve belirli bir toplumsal formasyona özgü “tarihsel geçmiş algısını” buluruz.
Yazının devamı için tıklayınız
HDP ve ayağa sert girmek üzerine
01-03-2021 12:25

Akın Olgun
Evet, bazen insan ne diyeceğini bilemiyor. Kaskatı kesiliyor kelimeleriniz, sözleriniz, cümleleriniz. Şaşa kalmak değil bu. Adım adım gelinen noktayı görüp, her duruma umutlu bahaneler üretip, mecburiyetlere prangalanmanın ve bahaneler buldukça, ilkelerinizden bir parça daha koparıp, kenara koymanın bir sonucu sadece. Zalimlik var. Zulüm var. Hukuksuzluk, adaletsizlik, inkâr var ve ayakta kalmaya, direnmeye çalışan bir parti var diyorsunuz ve göze görünmez hale getirdikçe her yaklaşımı, kendiniz olmaktan çıkıyorsunuz.
***
‘Çok da şey yapmayalım’ muhalefeti
01-03-2021 08:27

Doğan Ergün
İşçi sınıfı mücadele ettikçe, sosyalistler seslerini yükselttikçe ak koyun-kara koyun ortaya çıkıyor. Ülkenin on yıllardır mahkum edildiği siyaset biçiminin, bu ülkenin toplumsal dinamikleri açısından nasıl da yıkıcı olduğu gün yüzüne çıkıyor.
İyidir…
***
Olmak ya da olmamak
28-02-2021 11:12

Ercüment Sin
Mahatma Gandi sorunu çok iyi özetleyen bir cümle söyler: “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek kadarını değil.” İnsanın neoliberal politikaların kıskacında sadece tüketen varlık olarak tanımlanması son elli yılda dünyayı ondan önceki tüm zamanlardan daha fazla olacak sevide mahvetti. Sadece dünyanın en büyük birkaç çevre felaketine bakmamız bile bunu görmeye kâfidir.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.