SİYAD, 2020’nin en iyi yabancı filmlerini belirledi
SİYAD'ın, 2020’de Türkiye’de vizyona giren filmler arasından ‘en iyileri’ belirlediği listenin ilk sırasında Václav Marhoul imzalı “Boyalı Kuş” var.
20-01-2021 10:15

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), 2020 yılında Türkiye’de vizyona giren en iyi yabancı filmleri belirledi. SİYAD üyelerinin oylarıyla seçilen 20 filmlik listenin ilk sırasında Jerzy Kosinski’nin aynı adlı romanından Václav Marhoul tarafından ilk kez sinemaya uyarlanan ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Doğu Avrupa’da köyden köye, çiftlikten çiftliğe geçen Çocuk’un gözünden savaşın dehşetinin anlatıldığı Boyalı Kuş var.
Listenin ikinci sırasında adını Victor Hugo’nun Sefiller adlı romanından alan, kırık toplum düzenindeki devrim ve isyan temasını günümüzün Paris banliyösüne uyarlayarak bir suç ve vicdan hikayesini merkezine alan Ladj Ly imzalı Sefiller yer aldı.
Kuzey Makedonyalı yönetmenler Tamara Kotevska ve Ljubo Stefanov’ın Bal Ülkesi ise üçüncü sırada yer aldı. Film, yaşlı annesiyle beraber terk edilmiş, elektriği olmayan bir dağ köyünde yaşayan ve arıcılıkla geçinen bir kadının yaşam ve doğaya yaklaşımını anlatıyor.
Listede yer alan filmler ve yönetmenleri şöyle:
1- Boyalı Kuş (Nabarvené ptáče, yön. Václav Marhoul)
2- Sefiller (Les misérables, yön. Ladj Ly)
3- Bal Ülkesi (Honeyland, yön. Tamara Kotevska, Ljubo Stefanov)
4- Sonsuzluk Üzerine (Om det oändliga, yön. Roy Andersson)
5- Bacurau (yön. Kleber Mendonça Filho & Juliano Dornelles)
6- Burası Cennet Olmalı (It Must Be Heaven, yön. Elia Suleiman)
7- Subay ve Casus (J’accuse, yön. Roman Polanski)
8- Annelerimiz (Nuestras madres, yön. César Díaz)
9- Tavşan Jojo (Jojo Rabbit, yön. Taika Waititi)
10- Bedenimi Kaybettim (J’ai perdu mon corps, yön. Jérémy Clapin)
11- Karanlık Sular (Dark Waters, yön. Todd Haynes)
12- Elveda (The Farewell, yön. Lulu Wang)
13- Küçük Kadınlar (Little Women, yön. Greta Gerwig)
14- Bıçaklar Çekildi (Knives Out, yön. Rian Johnson)
15- Kelly Çetesi’nin Gerçek Hikayesi (True History of the Kelly Gang, yön. Justin Kurzel)
16- Yabancı (Exil, yön. Visar Morina)
17- Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians, yön. Ciro Guerra)
18- The Gentlemen (yön. Guy Ritchie)
19- Yeni Baştan (La Belle époque, yön. Nicolas Bedos)
20- Görünmez Adam (The Invisible Man, yön. Leigh Whannell)
İLGİLİ HABERLER
262 tiyatro emekçisinden Boğaziçili öğrencilere destek: 'Bu kez onlar sahnede ve biz onları alkışlıyoruz'
''Mücadele eden öğrencilerin ve akademisyenlerin yanındayız'' ifadelerini yer aldığı 262 imzacılı bildiride ''Bu kez onlar sahnede, direnişin sahnesinde ve biz onları alkışlıyoruz'' denildi.
04-03-2021 11:40

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının başlayan protestolara tiyatro sanatçılarından da destek geldi. 262 tiyatro emekçisinin imzaladığı metin, “Tiyatro sahnesinden direnişin sahnesine selam” gönderiyor.
Aralarında Rutkay Aziz, Füsun Demirel, Ezel Akay, Levent Üzümcü, Tilbe Saran ve Caner Cindoruk gibi isimlerin de olduğu tiyatro emekçileri tarafından yayınlanan "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" başlıklı destek bildirisi şöyle:
"Biz aşağıda imzası olan tiyatrocular,
Üniversitenin bilim, düşünce ve sanat üreterek topluma katkı sağlayacağına inanıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi, sahip olduğu değerler ve demokrasi kültürü sayesinde ülkemizin kültürel ve bilimsel birikimine son derece değerli katkılar sunmuş bir kurumdur. Bu atmosfer sayesinde Boğaziçi Üniversitesi'nde birçok tiyatrocu, sinemacı, müzisyen ve edebiyatçı yetişmiştir.
Bu süreçte öğrencilerin ve akademisyenlerin itirazlarının, başlattıkları eylemlerin en doğal hakları olduğunu düşünüyoruz.
Öğrencilerin ve akademisyenlerin eylemlerinin polisiye yöntemlerle bastırılmaya çalışılması, üniversitenin kapısına kelepçe vurulması, öğrencilerin gece yarısı operasyonlarıyla derdest edilip tutuklanması ve sorumsuzca terörist ilan edilmesi, değerli akademisyenlerimizin itibarsızlaştırılmaya çalışılması, LGBTİ+'ların olmadık hakaretler ile aşağılanması kabul edilemez uygulamalardır.
Mücadele eden öğrencilerin ve akademisyenlerin yanındayız.
Bu kez onlar sahnede, direnişin sahnesinde ve biz onları alkışlıyoruz."
İMZACILAR
2021 Altın Küre ödülleri sahiplerini buldu
Bu yıl Altın Küre Ödülleri'ni kazananlar belli oldu. The Crown, Drama Dalında En İyi Dizi seçilirken; başrol oyuncuları Emma Corrin, En İyi Kadın Oyuncu; Josh O'Connor da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
01-03-2021 10:08

Oscar'ın habercisi olarak görülen Altın Küre Ödülleri (Golden Globes 2021) bu yıl 78'inci kez sahiplerini buldu.
Hollywood Foreign Press Association (Hollywood Yabancı Basın Birliği) tarafından belirlenen sinema ve televizyon dünyasının en iyileri belli oldu.
2021 ALTIN KÜRE ÖDÜLLERİNİN KAZANANLARI
Drama dalında en iyi televizyon dizisi: The Crown
En iyi kadın oyuncu - müzikal veya komedi dalında: Rosamund Pike- I Care a Lot
Televizyon dizisi- en iyi erkek oyuncu - müzikal veya komedi dalında: Ted Lasso
En iyi senaryo: The Trial of the Chicago 7
En iyi animasyon: Soul
En iyi film müziği: Soul - Trent Reznor, Atticus Ross, Jon Batiste
Yabancı dilde en iyi film: ABD-Minari
Televizyon dizisi - en iyi erkek oyuncu - drama dalında: Josh O'Connor
En iyi televizyon dizisi - müzikal veya komedi dalında: Schitt's Creek
Televizyon dizisi - en iyi kadın oyuncu - drama dalında: The Crown Emma Corrin
En İyi Film- müzikal veya komedi dalında: Borat Subsequent Moviefilm
En iyi erkek oyuncu: Chadwick Boseman (Ma Rainey's Black Bottom)
En İyi kadın oyuncu: Andra Day (The United States vs. Billie Holiday)
En iyi erkek oyuncu- müzikal veya komedi dalında: Sacha Baron Cohen (Borat Subsequent Moviefilm)
En iyi kadın oyuncu- müzikal veya komedi dalında: Rosamund Pike (I Care A Lot)
En iyi yönetmen: Chloe Zhao (Nomadland)
Otopark kazısında, Roma ve Bizans dönemlerine ait duvar kalıntıları bulundu
Trabzon Müze Müdürlüğü, çok sayıda arkeolojik kalıntılara ulaşıldığını belirtti.
28-02-2021 21:49

Trabzon'da otopark için kazı yapılan alanda, Roma ve Bizans dönemlerine ait 4 sikke, 1 şamdan ve çok sayıda seramik parçasının yer aldığı arkeolojik kalıntılara da bulundu.
Trabzon'un Ortahisar ilçesi Pazarkapı Mahallesi'nde, Büyükşehir Belediyesi'nin otopark projesi için kamulaştırılan arazide kazı çalışması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuru yapıldı.
Bakanlık onayının ardından Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü görevlilerinin gözetiminde alanda kazı başladı. 5 bin metrekareye yayılan alanda süren kazılarda Roma İmparatoru Hadrianus ile Geç Bizans dönemine ait yapılara ulaşıldı. Milattan sonra 117-128 yılları arasında Roma İmparatoru Hadrianus dönemine ait olduğu düşünülen şehrin ilk sur duvarının güneydoğu köşesinin bir bölümü, aynı döneme ait bir örme sütun ile Geç Bizans dönemi olarak bilinen 1460 yılına tarihlendirilen hendek duvarı gün yüzüne çıkarıldı. Kazılarda ayrıca, Roma döneminde yapılmış evlerin çatısına ait kiremit ile çömlek parçalarına ulaşıldı. Uzmanlar, alanın tarihte bölgenin ticarethane ve yerleşim yeri olduğu görüşünde birleşti.
YENİ KALINTILARA DA ULAŞILDI
Bölgedeki kazılar arkeologlar eşliğinde sürdürülürken, Trabzon Müze Müdürlüğü de yaptığı yazılı açıklamayla, aynı alanda Roma ve Bizans dönemlerine ait 4 sikke, 1 şamdan ve çok sayıda seramik parçasının yer aldığı arkeolojik kalıntılara da ulaşıldığını duyurdu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Şu ana kadar 4 ayrı açmada farklı noktalarda sondaj çalışmaları yapılmış ve yer yer 5-6 metre derinliğe inilmiştir. Yapılan çalışmalar neticesinde mevcut sur duvarlarının 9 metre dışında, dış yüzü 4.5 metre derinliğe inen anıtsal bir hendek duvarı (kuzey-güney yönde) (Bizans Dönemi) tespit edilmiştir. Yapılan kazı çalışmasında ayrıca mevcut sur duvarına 5.50 metre mesafede, 1.50 metre kalınlığında anıtsal ilk sur duvarı tespit edilmiştir. Buradaki yapının temel izleri, Roma Dönemi'ne tarihlenen ve kaleyi koruma maksatlı yapılmış bir yapının olabileceği izlenimini uyandırmaktadır Küçük buluntu olarak 4 sikke, 1 şamdan ve çok sayıda 12, 13’üncü yüzyıl Bizans seramik parçası tespit edilmiştir. Çalışma sonunda hazırlanacak müze raporu Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge kuruluna sunulacaktır."
Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin emek, başarı ve onur ödülleri belli oldu
Kadın yönetmenlerin ve sektördeki kadın emeğinin görünürlüğüne katkı sağlamayı amaçlayan festival üç ayrı tarihte yapılacak.
27-02-2021 10:14

Kadın Yönetmenler Derneği tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenecek Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde Emek Ödülü’ne Sevin Okyay, Başarı Ödülü’ne Eylem Atakav, Onur Ödülü’ne ise Tamara Kotevska layık görüldü.
Festival, 1-7 Mart, 26 Nisan-5 Mayıs ve 25-30 Haziran olmak üzere üç ayrı tarihte yapılacak. Kadın sinemacı ve sektör emekçilerini bir araya getirerek, kadın yönetmenlerin ve sektördeki kadın emeğinin görünürlüğüne katkı sağlamayı amaçlayan festival kapsamında verilecek olan emek, başarı ve onur ödüllerinin sahipleri belli oldu.
- Emek Ödülü’ne Türkiye’nin ilk kadın sinema eleştirmeni olan Sevin Okyay,
- Akademi kategorisinde Başarı Ödülü’ne East Anglia Üniversitesi’nde film, kadın ve medya üzerine çalışan yönetmen Prof. Eylem Atakav,
-Onur Ödülü’ne ise Bal Ülkesi (Honeyland) belgeseli ile Oscar adaylığı kazanan yönetmen Tamara Kotevska layık görüldü.
27 FİLM DÜNYA PRÖMİYERİNİ TÜRKİYE'DE YAPACAK
30 ülkeden 150 filmin başvurduğu festivalde. 45’i Türkiye’den olmak üzere 85 film izleyici ile buluşacak. Balkan seçkisinde yer alan filmlerden 27’si dünya prömiyerlerini ilk kez Türkiye’de yapacak.
1-7 Mart tarihlerini kapsayan ilk programda Türkiye’den filmler, Britanya ve Kosova genelinde çevrimiçi olarak gösterilecek.
Festivalin ulusal yarışma finalistleri, ulusal seçkileri ve Balkan yarışma finalistlerinden oluşan ikinci programı ise 25 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’den çevrimiçi olarak takip edilebilecek.
Festivalde gösterimlerin yanı sıra paneller, söyleşiler ve atölye etkinlikleri de olacak.
JÜRİDE KİMLER VAR?
Festivalin ulusal yarışma jürisinde; akademisyen Dilaver Bayındır, yönetmen Jale İncekol, yönetmen Sevinç Baloğlu, yönetmen Aysim Türkmen ve sinema yazarı Banu Bozdemir var.
Balkan yarışma finalistlerinin jürisinde ise; akademisyenler Ragıp Taranç, Zeynep Merve Uygun Ebru Beyazıt ile festivalin Balkan Temsilcisi Nena Popovic bulunuyor.
Festivalin ödül töreni ise 25 ve 30 Haziran tarihleri arasında İzmir'in Seferihisar ilçesinde düzenlenecek.
Sovyet sinema tarihinin ilk Oscar ödülünü konu alan ‘İlk Oscar’ filminin çekimleri başladı
Sergei Mokritsky’nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Tikhon Zhiznevsky, Anton Momot, Daria Zhovner ve Andrey Merzlikin paylaşıyor.
26-02-2021 13:09

İleri Haber / Çeviri: Şamil Orhan
Rusya’nın Kaluga bölgesinin Medyn kentinde Sovyetler zamanında çekilmiş görüntülerle “Alman askerlerinin Moskova yakınlarındaki yenilgisini” konu alan Moscow Strikes Back (Rusça: Разгром немецких войск под Москвой) belgeselinin yapımını anlatacak olan “İlk Oscar” filminin çekimlerine başlandı. Belgesel, Sovyet sinema tarihindeki ilk ödülünü sinema akademisyenlerinden aldı.
Filmde konu edinilen Moscow Strikes Back belgeseli, ABD’de 1942 yılında 15. Akademi Ödülleri’nde “En iyi belgesel” ödülünü aldı. Ayrıca aynı sene en iyi belgesel dalında “National Board of Review" ödülüne ve en iyi savaş gerçeği filmi dalında New York Film Eleştirmenleri Ödülü’ne layık görüldü. Belgesel, Sovyetler Birliği’nde yine 1942’de Stalin Ödülü olarak bilinen Sovyet Oscarı'nı aldı.
Sergei Mokritsky’nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Tikhon Zhiznevsky, Anton Momot, Daria Zhovner ve Andrey Merzlikin paylaşıyor.
Moscow Strikes Back, 1941 sonbaharında Alman birlikleri saldırdığında çekilmek yerine cepheye giden acemi operatörler Lev Alperin ve Ivan Maisky’yi konu ediniyor. Operatörler, kanlı savaşa tanıklık ederek Moskova cephesini konu alan belgesellerini bir kasete çekiyor ve bu kaset Oscar Ödülü’ne layık görülüyor.
Karakterlerin kurgusal olduğu fakat filmin gerçek yaratıcılarının biyografilerinden esinlenildiği İlk Oscar filminin ilk gösterimi, savaşın 80. yıl dönümü vesilesiyle şubat ve nisan ayları arasında 2022 yılı içerisinde yapılacak.
PEN Duygu Asena ödülü Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya verildi
Türkiye edebiyatının önemli kalemlerinden Duygu Asena anısına verilen PEN Duygu Asena Ödülü, Erdoğan'ın hedef gösterdiği Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya verildi.
22-02-2021 12:00

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'ndeki kayyum rektör protestolarına ilişkin olarak isim vermeden, "Osman Kavala denilen, adeta Soros'un temsilcisi olan kişinin karısı da provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" sözleriyle hedef gösterdiği Prof. Dr. Ayşe Buğra, PEN Duygu Asena Ödülü'ne layık görüldü.
Türkiye edebiyatının önemli kalemlerinden Duygu Asena anısına verilen PEN Duygu Asena Ödülü'ne ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"PEN Yazarlar Derneği her yıl iki ödül verir. Bunlardan ilki kadın hareketinin öncülerinden ve en duyarlı kalemlerinden, genç yaşta yitirdiğimiz Sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülü, diğeri ise o yılın şiir bildirisini hazırlayacak olan, edebiyatımızı varlığıyla, eserleriyle zenginleştirmiş bir şaire verilen PEN Şiir Ödülü’dür.
2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, varlığıyla, çalışmalarıyla, kitaplarıyla, duruşuyla, eğitimci ve bilim insanı kimliğiyle örnek oluşturan Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya sevgi ve saygıyla sunuyoruz. Ayşe Buğra Dünya Bilimler Akademisi’nin 2015 Sosyal Bilimler Ödülü’nü kazanmış dünya çapında bir bilginimizdir.
Üniversite kavramının içinin her geçen gün daha da boşaltıldığı, ülkemiz eğitim sisteminde çağdaş ve evrensel değerlerden uzaklaşıldığı, her alanda olduğu gibi akademik bağımsızlığın da baskı ve tehdit altında olduğu, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verildiği, karşı devrim adımlarının uygulanmaya çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz.
'AYŞE BUĞRA YAŞADIĞI TÜM GÜÇLÜKLERE KARŞIN KENDİNİ ÖĞRENCİLERİNE ADAMIŞTIR'
Bu dönemde, dünya bilim camiasında en saygın yeri olan, eserleri dünyanın birçok üniversitesinde kaynak olarak kullanılan Ayşe Buğra yaşadığı tüm güçlüklere, engellere karşın kendini öğrencilerine adamayı, eğitim vermeyi sürdürmüştür. Adliye koridorlarında uzun sürmüş eziyet sürecinin tanıklığını ve adalet arayışını sürdürürken, haksızlıklara baş eğmemenin de örneğini vermiştir. Yine bu dönemde siyasi otoritenin hakaret, iftira ve tehditlerine uğramış, hedef gösterilmiş, aşağılanmaya çalışılmıştır. Kişilik haklarına saldırılmış, hem bir Cumhuriyet Aydını hem de kadın olarak kendisine bedel ödetilmek istenmiştir. Ayşe Buğra bu saldırılar, bu hoyratlık karşısında her zamanki sağduyulu, alçak gönüllü duruşunu bozmamış, tepkisini “memleketim için üzüldüm” diye göstererek insanlık, vicdan ve terbiye dersi vermiştir.
Biz PEN Yazarlar Derneği olarak Ayşe Buğra’nın üzüntüsüne katılıyor, ancak kadın olmanın, bilim insanı olmanın onurunu, tüm kadınlar için, kadın özgürlüğü için taşıyan ve bunun ülkeyi de, düşünceyi de özgürleştireceğini bilen onun gibi bir Cumhuriyet Kadınımız olduğu için sonsuz bir sevinç duyuyoruz. 2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü kabul ettiği için kendisine teşekkür ediyoruz."