Sıra dışı bir serüvenin kollarında: “Bir yere alışmak güzel, alışmamak da...”

Sıra dışı bir serüvenin kollarında: “Bir yere alışmak güzel, alışmamak da...”

Konuşan deniz kabuğunun ve rüzgarın arkadaşlığında doğanın bizleri sımsıcak kucaklaması, yaşamın ta kendisidir bazen. “Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze”,  bir karavanın içinde sıra dışı bir yolculuk…

Umut Dağlar

Sıra dışı olmak nedir? Sıradanken veya olağan bir yaşamı sürerken zaman zaman kendimizi sıra dışı hissetmez miyiz? Ritüeller, kavramlar, isimlendirmeler… Tüm bunların dışında hayatın zor kararları, çocuklarımızın baş etmek zorunda kaldıkları süreçler, tüm bu zorluklarla baş etmek için aranan yollar…  Tüm bunlar akıp giderken hayatlarımızdan, güneş her sabah doğarken ve batarken… Günaydın değil, aydın gün!

Roza hayatının onuncu yazını yaşarken sıra dışı bir yolculuğa çıkıyor. Annesi ve başkaları tarafından sıra dışı diye nitelendirilen- aslında onun için “normal” olan- teyzesiyle.  Gezgin teyzesiyle nefes aldıkları bir karavanla yollarına yol katarken, köylerin ve insanların arasından geçip denizi dinlerken, “sıra dışı” teyzesinin yazdıklarının ilk dinleyeniyken Roza, şimdilik ve daha sonrası için de söyleyebileceği gibi hayatının en güzel yaz tatilini geçiriyor.

Ömer Açık, çocukların en belirgin özelliğini eğlenceli ve bir o kadar da gizemli bir yolculukla bizlere sunuyor: Keşif, keşfetmek ve keşfetmenin büyülü yolculuğu. Çocuklarımızı kültürel yolculuklara çıkarırken zihinlerinin derinliklerinde birçok düşünceyi de yeniden yeniden keşfettiriyor onlara.

Roza’nın bu sıra dışı yolculuğunda bir de arkadaşı var: Bay Fiskos. Roza’nın sırdaşı, şansı ve belki de dünyanın tek konuşan deniz kabuğu. Bu yaşamda birbirlerini bulmanın şansını doyasıya çıkarırken teyzesinden ise yine alışılmadık bir cevap alıyor: “Hayallerin bir tür gerçek olmadığını da nerden çıkardın?” Bay Fiskos ile kurduğu bu olağanüstü arkadaşlıkta ise asıl şanslı kişinin kim olduğuysa ikisi arasında çekişmeli bir konu.

Roza ve sıra dışı teyzesinin yolculuğunda ise birçok farklı karakter ve olayla karşılaşıyoruz. Aslında bazıları hayatımızın tam içindeyken bazılarıyla ise yeni yeni tanışıyoruz.  Ölümsüzlük iksirini arayan Lokman Hekim’den yeryüzüne köklerini salmak isteyen ağaçlara,  yeraltının uyuyan kalbinden müziğin akıp gittiği cenaze törenlerine…

“Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze” , doğanın bizlere sunduğu eşsiz güzelliği, alışılmışlığın çok öte dünyasını, keşfetmeyi, sıra dışı olmayı, hiç tanımadığımız hayatlara dokunmayı çocuklarımıza öğretiyor. Roza’nın teyzesiyle geçirdiği yaz tatili bizlere yaşamın büyük bir armağan olduğunu göstermenin yanı sıra yaşamın içinden akıp gidenlerin görünmeyen taraflarıyla bizleri tanıştırıyor.

Roza, kent yaşamının kalabalığında kaybolup giden çocukluğunu bir paraşüt yolculuğunun rüzgarında yeniden yakalıyor. Roza; yaşamının zor bir sürecinde kendini keşif dolu, eğlenceli ve bir o kadar da üstüne düşünülmesi gereken bir yolculuğun kollarında buluyor.

KÜNYE: Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze, Ömer Açık, Günışığı Kitaplığı, 2020, 136 Sayfa.

DAHA FAZLA