‘Sınıf İngilizcenin ta kendisidir’: Golding’in deniz üçlemesi

‘Sınıf İngilizcenin ta kendisidir’: Golding’in deniz üçlemesi

“Uygar” dünyanın temsilcileri olarak “yaban” dünyayı “medenileştirmeye” giden kahramanlarımız, aynı zamanda kendileri arasındaki sınıfsal uçurumu da bu yabana götürüyor. Uzun deniz yolculuğu boyunca, sınıflar arasındaki farklılıklar çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor. Bir sınıfa mensup olmanın hayli bilinçte olduğu bir tarihsel kesitte geçen roman, bazı yanları ile okuyucunun kafasındaki “uygar İngiltere” algısını da yerle bir ediyor. Aslında kahramanlarımız yolculuk boyunca medeniyeti değil, medeni dünyanın çelişkilerini “yeni dünya”ya taşıyorlar.

Çoğumuzun Sineklerin Tanrısı eseriyle tanıdığı William Golding’in en kapsamlı eseri olan deniz üçlemesi, geçtiğimiz günlerde son cildin de yayınlanması ile birlikte Sel Yayıncılık tarafından dilimize kazandırıldı. Bülent Doğan (I,II) ve Banu Tellioğlu’nun (III) başarılı çevirileriyle ülkemiz okuruyla buluşan üçleme, on dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinin toplumsal dokusunu oluşturan her sınıftan insanı bir gemide bir araya getiriyor ve dönemin öne çıkan kavramlarını, dönemin şartları üzerinden tartıştırıyor.  William Golding’in bu başarılı üçlemesi aynı zamanda edebi-tarihi roman kategorisinin de seçkin örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bir roman olmanın edebiliği ile anlatmak istediği konunun tarihselliği arasında güzel bir denge tutturan Golding, okuyucuya on dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinin sosyal yapısını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Vaftiz babasının torpili ile Avustralya’daki kolonileşme faaliyetlerinde kendisine iyi bir bürokratik mevki elde eden Edmund Talbot’un etrafında şekillenen roman, dönemin en popüler kavramlarını her açıdan irdeliyor. Özgürlük, kolonicilik, demokrasi, sınıf farklılıkları, medeniyet gibi konuları gemideki karakterler üzerinden tartışırken, okuyucu kendisini bir anda Avustralya’ya doğru yol alan köhne bir geminin içinde buluyor.
“Uygar” dünyanın temsilcileri olarak “yaban” dünyayı “medenileştirmeye” giden kahramanlarımız, aynı zamanda kendileri arasındaki sınıfsal uçurumu da bu yabana götürüyor. Uzun deniz yolculuğu boyunca, sınıflar arasındaki farklılıklar çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor. Bir sınıfa mensup olmanın hayli bilinçte olduğu bir tarihsel kesitte geçen roman, bazı yanları ile okuyucunun kafasındaki “uygar İngiltere” algısını da yerle bir ediyor. Aslında kahramanlarımız yolculuk boyunca medeniyeti değil, medeni dünyanın çelişkilerini “yeni dünya”ya taşıyorlar.
İngiltere’nin Fransa ile savaş halinde olduğu bir dönemde uçsuz bucaksız denizlerde yol alan bu savaş gemisinden bozma yolcu gemisi, okuyucu açısından yer yer bir sosyolojik araştırma sahasına dönerken kimi zaman da acıklı trajedilerin oynandığı bir tiyatro sahnesine dönüşüyor. Bu sahnenin en küstah ve daimi oyuncusu genç Talbot üzerinden yapılan gözlemler, dönemin İngiltere’sinin ayrıntılı bir şemasını bizlere çıkarıyor.
Geçiş Ayinleri, Yan Yana ve Aşağıdaki Yangın adlı üç kitaptan oluşan roman, yalnızca bir sınıf analizini değil aynı zamanda İngiliz sosyo-kültürel yapısını ve dönemin can alıcı tartışmalarını da içinde barındırıyor. Dönemin felsefi, bilimsel ve siyasal tartışmalarını her cilde ustalıkla yediren yazar, iyi bir denizci ve tarihçi olduğunu da okuyucuya gösteriyor. Kitabı, yavan bir dönem romanı olmanın ötesine taşıyan ise yazarın hem edebi bir anlatımı ustaca uygulaması hem de mizahı, romanın her yerine sırıtmayacak şekilde yedirmesi diyebiliriz.
Üçleme, İngiltere’yi bir gemide toplamanın yarattığı karmaşıklığı ise dilinin ve anlatımının akıcılığı ile dengeliyor. Devlet otoritesinin kaptan ve birkaç subay tarafından temsil edildiği bu gemide, hem gemideki otoritenin hem de İngiliz asilzadelerinin en büyük çekinceleriyse tayfanın ve alt tabakanın isyan ihtimali...
“İngiliz sosyal ve sınıfsal yapısına has özelliklerin, güvertenin tümüne ve kamaralara sirayet ettiği bu klostrofobik gemi” okuyucuyu bir deniz macerasına çıkarırken aynı zamanda tarihin çarklarının nasıl döndüğünü anlatan bir “tarih kitabı”nın parçası haline getiriyor. Bana da, Golding’in deniz üçlemesinin tamamını okumaktan çekinmeyin, pişman olmayacaksınız, demek kalıyor.


KÜNYE: Aşağıdaki Yangın, William Golding, Çeviri: Banu Tellioğlu, Sel Yayıncılık – William Golding Kitapları Dizisi, 2017, 300 sayfa.

DAHA FAZLA