Sezgin Tanrıkulu: Kayyum politikası halk iradesine darbedir

Sezgin Tanrıkulu: Kayyum politikası halk iradesine darbedir

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis genel kurulunda, AKP’nin kayyum politikalarına ilişkin bir konuşma yaptı. Tanrıkulu, kayyum politikalarının halk iradesine darbe olduğunu dile getirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM genel kurulunda Halkların Demokratik Partisi grubunun kayyumlar ile ilgili Meclis’e sunduğu öneri üzerine konuşma yaptı.

Tanrıkulu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: 

"Darbe sadece tankla topla yapılmaz. Eğer seçilmiş halkın iradesine el koyuyorsanız sonuçta bu da darbedir. Bakın kayyım politikası yasaya uygun olabilir, ama Anayasaya da uygun değil, hukuka da uygun değil, vicdana da uygun değil. Kayyım politikasının ardında aslında ele geçirme mantığı vardır, gasp mantığı vardır. Burada birçok kere ifade ettim. Eğer niyet gasp ve ele geçirme ise, bunun sonucu olarak ta yapılan talandır, yıkımdır ve yok etmektir. Şimdi kayyım atadığınız kişiler kimler? Valiler ve kaymakamlar yani Devletin memurları. Dolayısıyla 48 belediyede yani Güneydoğu Anadolu’da bütün bölgede bütün belediyeler valilik binasına dönüşmüş durumda, kaymakamlık binasına dönüşmüş durumda ve yerellik ortadan kalmış durumda. Valilik binasından bir farkı yok Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin. İnsanlar su faturası yatırmaya gidiyorlar, kapıdaki polis soruyor: Niçin geldin, neden geldin diye… Böyle bir tablo var. Yine bir bakalım aynı mantıkla hangi vali nereden gelmişse genel sekreteri orada, bütün daire başkanları yerel değil dışarıdan getirilmeler, bütün daire amirleri öyle ve atanan bütün kadrolar böyle."

Tanrıkulu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Yine soralım bakın, sizler sorun bölgedeki meslek odalarına sorun, sivil toplum örgütlerine sorun. Hizmet alımları nereden yapılıyor, mal alımları nereden yapılıyor? Bütün yolsuzluğun kaynağı da buradan çünkü denetim yok, denetim yok, en azında kendi bildiklerimi buradan paylaşıyorum ben ve paylaştım birçok kere ve burada 26 Şubat tarihinde tam 30 sayfalık Kayyım Raporu yayınladım. O Kayyım Raporunda hem bu yolsuzluklara hem de kayyım politikasının aslında Kürt kültürüne ve tarihine nasıl bir darbe vurduğunu çok açık bir biçimde ifade etmeye çalıştım bu raporda. Ben vidan sahibi milletvekillerine sesleniyorum, vicdan sahibi…"

'KAYYIM POLİTİKASI BİR YAĞMA POLİTİKASIDIR'

Bakın kayyımlar aynı zamanda, ya bu yolsuzlukları hep ifade ettik, yıkımı ifade etik, ama aynı zamanda geldikleri kültür nedeniyle Kürt gördükleri yerde, Kürt ismi gördükleri yerde terör mantığıyla her şeyi yok ettiler. Şunu soracağım vicdan sahibi milletvekillerine: Celadet Eli Bedirxan, Kürtlerin tarihinde çok önemli bir isimdir. İlk Latin Kürt Alfabesini yazan aydındır aynı zamanda. Adı Siirt’te kütüphaneye verilmişti. Kayyımın il yaptığı icraat nedir biliyor musunuz? Kürtlerin vicdanına ve tarihine darbe o kütüphaneyi yok etmek ve yıkmak oldu. Şimdi bütün politikalarınız bunun üzerine inşa edilmiş. Ahmed Arif’in büstü Diyarbakır’da… Tam da kayyım politikalarından sonra yok edildi. Dolayısıyla şunu ifade etmeye çalışıyorum son olarak: Kayyım politikası bir darbeci politikadır, bir yağma politikasıdır, bir gasp politikasıdır ve yereli ortadan kaldırma politikasıdır. Eğer vicdanınız el veriyorsa, burada Araştırma Komisyonu kurmazsınız, başka bir şey yapmazsınız ama sadece şunu yapın."

'KAYBETMEYE MAHKUMSUNUZ'

Tanrıkulu son olarak şunları kaydetti:

"Diyarbakır’da, Mardin’de ve Van’da genel sekreterler kim, daire başkanları kim, hizmet alımları nereden yapılıyor, mal alımları nereden yapılıyor, yerelden mi yapılıyor dışarıdan mı yapılıyor sadece bunu araştırın bu yağma politikasının ne anlama geldiğini çok iyi anlarsınız. Van’da, Van Büyükşehir Belediyesinin bütün mal varlıkları talan edildi, satıldı peşkeş çekildi! Böyle bir politikanın sahibisiniz ve kaybetmeye de mahkumsunuz!