Seyhan Belediyesi işçileri kayıplarını istiyor

Seyhan Belediyesi işçileri kayıplarını istiyor

Seyhan Belediyesi işçileri geçen dönem kötü bir sözleşme imzaladıkları için geçmiş kayıplarının karşılanmasını talep ediyor.

Toplu iş sözleşmesi (TİS) süreçleri ara bulucuya giden Seyhan Belediyesi işçileri, iğneden ipliğe gelen zamlarla birlikte hükmünü yitiren TİS taslağının yenilenerek, en düşük net ücretin 6 bin lira olmasını ve sosyal haklarda artış yapılmasını istiyor.

DİSK/Genel-İş Sendikası ile Seyhan Belediyesi arasında devam eden TİS görüşmeleri, şimdiye kadar belediye şirketi yetkililerinin bir ücret teklifinde bulunmamasından dolayı tıkandı. Sözleşme ara bulucu sürecine girdi. Taslakta birinci yıl için yüzde 35 ve ikinci yıl için enflasyon artı yüzde 3 refah payı isteniyor. Seyhan Belediyesi işçileri geçen dönem kötü bir sözleşme imzalandığı için geçmiş kayıplarının karşılanmasını ve enflasyonun altında kalmayacak bir ücret almak istediklerini söyledi. “Bu taslak geçmiş kayıplarımızı dahi telafi etmiyor” diyen işçiler net 6 bin liralık ücretin altına imza atılmamasını istiyor. İşçilerin onayına sunulmadan TİS imzalanmaması gerektiğini ifade eden işçiler genel merkezin kendilerine rağmen imzalayacağı bir TİS’i kabul etmeyeceklerini söyledi.

Seyhan Belediyesi İmar AŞ işçileri KHK ile taşerondan belediye şirketine geçtikten sonra iki sözleşme imzalandı. İşçiler her iki sözleşmede de ücretlerinin hemen eridiğini ifade ediyor. 2019-2020 yılını kapsayan sözleşmede “Yasal asgari ücrete gelen zamlar aynı oranda işçi ücretlerine yansıtılır” maddesinin olduğunu hatırlatan işçiler geçen dönem imzalanan sözleşmede bu maddenin kaldırıldığını ifade etti. Kazanılmış hakların üzerine yeni kazanımlar edinmek gerekirken var olan hakların elden gittiğine dikkat çeken işçiler, “Bu sözleşmede geçmiş kayıpları telafi etmek ve enflasyonun altında kalmayacak bir ücret almak istiyoruz. Ancak sendikamız Genel-İş’in istediği ücret 5 bin 300 lira ve üstelik bunun içinde yol, yemek, çocuk parası gibi sosyal haklar da var. Bu ücret artışı ile kayıplarımız dahi karşılanmaz” dedi.

‘TÜİK BİLE YÜZDE 36 DEDİ’

Evrensel’den Volkan Pekal’ın haberine göre; geçen dönemki kayıplardan bahseden bir işçi, “Ücretim önce sosyal haklarla birlikte 3 bin 700 oldu. Sonra her dönem verilen yol parası, imzalanan TİS’te servis kullananlara verilmemesi yönünde anlaşıldığı için verilmedi. Ücretim 3 bin 500 oldu. Sonra vergiye girdi, 3 bin 300’e düştü. Yemek parası da bu aldığımız paranın içerisinde. İyi bir yemek yiyeyim desen ayda 500 lira yapar. Elimizde asgari ücret kalır” dedi.

CHP’nin belediyeler için geçtiğimiz yıl açıkladığı asgari ücretin 3 bin 200, bu yıl açıkladığı asgari ücretin 4 bin 500 lira olduğunu hatırlatan işçi, “Bu asgari ücretleri bize giydirilmiş olarak vermesinler. Bunlar asgari rakamsa TİS görüşmeleri bu rakamlar üzerinden yapılırsa bu açıklamalar anlamlı olur. Yani geçen yıl açıklanan 3 bin 200 liradan yemek ve yol parasını çıkarınca zaten 2 bin 800 lira kalıyor. Sendikasız bir iş yerinde de 2 bin 800 lira ile birlikte yol ve yemek parası karşılanıyor zaten. Bize sosyal haklarla giydirilmiş ücretten bahsederek iyi zam aldığımıza ikna etmeye çalıştılar ama sonuç asgari ücret. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Milyonların ücreti düşük belirleniyor’ diyerek TÜİK’in düşük gösterdiği rakamlara dikkat çekmek için TÜİK önüne gitti. Bu olumlu bir hareket ancak belediyelerin de buna göre hareket etmesini bekliyoruz. Bizim taslağımızın ilk yılı yüzde 35. Bu 2021’deki kayıplarımızı bile karşılamaz. TÜİK bile yıllık enflasyon yüzde 36 diyor. Gerçek rakam ise yüzde 80’lerde. Kılıçdaroğlu’nun TÜİK önüne gitme nedenini düşünüp ona göre teklif versinler” dedi.

‘TAŞERONUN BİLE GERİSİNE DÜŞTÜK’

Yüzde 30 ila yüzde 40 arasında ücret kaybı yaşadıklarını belirten bir işçi de “KHK hiç çıkarılmamış olsa, taşeron işçisi olsam 4 bin 253 lira asgari ücrete ek olarak yüzde 35 ekstra ücret zammı alacaktım. Bununla birlikte maaşım 5 bin 741 lira yapar. Ancak taşeronun ilerisine gitmemiz gerekiyorken onun gerisinde ücretlere mahkum ediliyoruz. KHK ile geçtiğin için yüzde 35 zammın öldü diyorlar. Oysa KHK ile belediye şirketine geçerken bütün haklarımızla geçmiştik. CHP belediyelerde 4 bin 500 lira asgari ücret açıkladı. Bu miktarın üzerine operatör zammım olan yüzde 35 eklendiğinde ise 6 bin 100 lira maaş almam gerekir. Sosyal haklar, yemek, yol, vs. bir tarafa bıraksan bile bugün 6 bin lira çıplak ücret almam lazımdı. Ama sendikamızın verdiği taslakta sosyal haklar dahil 5 bin 300 lira isteniyor. Sözleşmenin revize edilmesini kaç kere söyledik ama sendikamız ‘İşverenin teklifini görelim’ diyor” dedi.

‘ZAMLARLA BİRLİKTE TASLAĞIN ESPRİSİ KALMADI’

Bir başka işçi ise mevcut sözleşme taslağının hazırlandığı zaman bu kadar yüksek enflasyonun, bu kadar yüksek zamların olmadığını söyledi. Yılbaşından sonra da çok sayıda yeni zamlar geldiğini ifade eden işçi, “Bu taslak geçmiş kayıplarımızı dahi telafi etmiyor. O zaman bu taslakta istenen ücret 5 bin 300 lira. Ama bu net ücret değil, içinde sosyal haklar da var, yani giydirilmiş bir ücret. Sosyal hakları içinden çıkarırsan bu ücret asgari ücret düzeyinde kalıyor. Bu 5 bin 300’ün içinde evli iki çocuk parası var, yol parası var. Yemek parası var. Sendika aidatı var. Muhtemelen bu taslak hazırlanırken bu kadar zamların olacağı, yüksek bir enflasyonun yaşanacağı ve buna göre asgari ücretin de yüksek olacağını hesaplamadılar. Zamlar bir patladı, artık 5 bin 300’ün bir esprisi kalmadı. Onun için bu taslak bu kadar düşük oldu şimdi. Ama bu bir kanun değil. Bu taslağın değişmesi lazım” dedi.

İŞÇİLER NE İSTİYOR?

Şu an saat ücretlerinin 17-17,5, 18-18,5 lira civarında olduğunu söyleyen Seyhan Belediyesi işçileri, ücretlerinin net 6 bin lira olmasını talep ederken, sosyal haklarda da artış istiyor. İşçiler yol, yemek, çocuk parası, yakacak, eğitim parası, dini bayram parası gibi haklar dışında 52 günlük ikramiye talep ediyor.

Taşeronda olmaları durumunda alacakları ücretin hemen hemen 6 bin lira olacağını ifade eden işçiler, yoksulluk sınırının 13 bin lirayı aştığı, açlık sınırının 5 bin liraya dayandığı bir yerde 6 bin liranın düşük bile olduğunu söylüyor. Bunu elde etmek için sendikanın işçilerin taleplerinin arkasında durmasını isteyen işçiler, netleştirdikleri talepler dışında bir sözleşmenin imzalanmasını istemiyor. Ayrıca işçiler sözleşmenin kendilerinin onayı alınmadan imzalanmasını istemiyor.