SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "2022’nin Kadınları Ödülleri"nde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, ‘Yılın Kadını’ ödülüne layık görüldü. Ödülünü alan Kadıgil, salondaki kadınlara “Erkekliğe, paraya tapan iktidarı sandığın dibine gömeceğiz. Asıl mücadelemiz de ondan sonra başlayacak. Direnin, direnin, direnin arkadaşlar. Tünelin ucundaki ışık çok yakın” diye seslendi.

Bu yıl ikincisi düzenlenen "2022’nin Kadınları Ödülleri"nde halk oylarıyla seçilen 21 kadına, ödülleri Pera Müzesi’nde düzenlenen törenle takdim edildi. İranlı Kadın Direnişçiler adına Parastoo Salehi, Afganistan’da Taliban’a karşı direnen kadınlar adına Zakira Hekmat, Gezi’nin kadın tutukluları adına ise Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater ve Mine Özerden ödüle layık görüldü. TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, ‘Yılın Kadını’ ödülünü alırken, Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü de Kadın Koalisyonu aldı.

CHP eski İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’tan ödülünü alan Kadıgil, “Meclise girdiğimde hiçbir şey bilmiyordum. Bu salonda oturan kadınlar, dernekler, hocalar var. Onların yazdıklarını okuyarak neyin ne olduğunu anlayabildim. Şu anda sizlerden öğrendiğimi, sizlerden aldığımı oradaki o yaşlı zengin hetero erkek kulübünün kafasına kafasına atabiliyorsam sizin sayenizde, çok teşekkür ediyorum. Beni siz uyandırdınız, beni kadın mücadelesi uyandırdı. Biraz geç oldu ama arayı kapatıyorum” sözlerine yer verdi.

‘NE BU ÜLKEDE NE BU DÜNYADA BÖYLE YAŞAMAYA MAHKÛM DEĞİLİZ’

Kadıgil konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada 3 saattir izlediklerimize bakıyorum ve ‘bu ne ya!’ diyorum. Bu ne be! Nerede yaşıyoruz biz! İçinde yaşadığımız ülkeye bakın, dünyaya bakın! Başımıza gelenlere bakın! Hakikaten içimde muazzam bir öfke büyüyor çünkü biz böyle yaşamak zorunda değiliz! Ne bu ülkede ne bu dünyada biz böyle yaşamaya mahkûm değiliz.

Tam buradan da içimde işte üçüncü duygu büyüyor. O duygunun adı da aslında bu törenin özündeki duygu. O duygunun adı ‘umut’ çünkü nerede bir zalim varsa, nerede bir zulüm varsa, nerede bir ezen varsa karşısında hiç korkmadan direnen bir kadın, bir işçi, bir lubunya, bir Kürt, bir Alevi ama illaki bir öteki var. İyi ki varlar, iyi ki bu mücadeleyi veriyorlar, iyi ki daha iyi bir dünya için çalışıyorlar.

‘ERKEKLİĞE, PARAYA TAPAN İKTİDARI SANDIĞIN DİBİNE GÖMECEĞİZ’

Bizim burada oturduğumuz 3 saat içerisinde artık 107 gün 9 saat değil, 107 gün 6 saat kaldı. 107 gün 6 saat sonra biz bu erkekliğe, paraya tapan iktidarı sandığın dibine gömeceğiz. Asıl mücadelemiz de ondan sonra başlayacak. Direnin, direnin, direnin arkadaşlar. Tünelin ucundaki ışık çok yakın."