Şenyaşar Ailesi Tepkili: AKP'nin İşin İçinde Olduğu Ortaya Çıktı
Şenyaşar konuyla ilgili "Eğer ki iktidar bu olayın üstüne gitmiş olsaydı, bu şahsı milletvekili yapmaz ve üyelikten çıkarırdı" dedi.
18-08-2018 18:51

Urfa'nın Suruç İlçesi'nde 14 Haziran’da yaÅŸanan ve 4 kiÅŸinin öldüÄŸü olaylarda baÅŸrol oynayan AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, partinin bugün yapılan 6'ncı OlaÄŸan Kongresi'nde MKYK’ye seçildi.
Olayda 3 üyesini kaybeden ÅženyaÅŸar ailesi ise bu duruma tepki gösterdi. Aile adına konuÅŸan Osman ÅženyaÅŸar, “Yıldız’ın MKYK seçilmesi AKP’nin bu olayın içinde olduÄŸunun göstergesidir” dedi.
'ÜZERİNE GİTMİŞ OLSAYDILAR MİLLETVEKİLİ OLAMAZDI'
Bizzat AKP Genel BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın hazırladığı 50 kiÅŸilik MKYK listesinde bulunan Yıldız'ın seçilmesiyle ilgili Mezopotamya Ajansı’na konuÅŸan Osman ÅženyaÅŸar, “Suruç’ta yaÅŸanan olayın bizzat içinde olanlardan biride İbrahim Halil Yıldız. AKP kongresinde MKYK’ya girdi. Bu geliÅŸme bize ÅŸunu gösteriyor. AKP bu olayın bizzat içinde yer alıyor. EÄŸer ki iktidar bu olayın üstüne gitmiÅŸ olsaydı, bu ÅŸahsı milletvekili yapmaz ve üyelikten çıkarırdı. Ancak yaÅŸanalar bize gösteriyor ki maalesef iktidarda bu olayın bir parçasıdır” dedi.
NE OLMUÅžTU?
Urfa’nın Suruç İlçesi'nde 14 Haziran’da AKP Milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti sırasında çıkan ve sonrasında hastaneye taşınan olaylarda Esvet ÅženyaÅŸar, oÄŸulları Adil ve Celal ÅženyaÅŸar'la AKP’li Yıldız’ın aÄŸabeyi Mehmet Åžah Yıldız’ın yaÅŸamını yitirmiÅŸti.
ÅženyaÅŸar ailesi üyelerinin hastaneye yaralı olarak getirdildiÄŸi ve hastanede vahÅŸice linç edildiÄŸi birçok tanık ifadesinde ve otopsi raporlarında yer almıştı. Bu olaya dair hiçbir yasal iÅŸlem baÅŸlatılmazken, faiillerin dışarıda rahatça dolaÅŸmasından dolayı ÅženyaÅŸar ailesi Suruç'u terk etmiÅŸti.
İLGİLİ HABERLER
Ergün Atalay yeniden Türk-İş Genel Başkanı seçildi
Ergün Atalay Türk-İş'in 23'üncü Olağan Genel Kurulu'nda, yeniden genel başkan oldu.
07-12-2019 19:30

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) 23. OlaÄŸan Genel Kurulu'nda Ergün Atalay, yeniden baÅŸkan seçildi.
Türk-İş'ten yapılan açıklamaya göre, Ergün Atalay, geçerli oyların 236'sını alarak yeniden genel baÅŸkan oldu.
Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Genel Mali Sekreter Ramazan AÄŸar, Genel EÄŸitim Sekreteri Nazmi Irgat ve Genel TeÅŸkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar da görevlerine yeniden seçildi.
Seçimin sonuçlanmasının ardından Atalay, delegelere hitaben kısa bir teÅŸekkür konuÅŸması yaptı.
Samsun'da cemevine 'ibadethane' statüsü
Samsun'da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'ne ait Atakum Cemevi'ne 'ibadethane' statüsü verildi.
07-12-2019 18:06

Samsun, Atakum İlçe Belediye Meclisi'nde oy çokluÄŸu ile alınan kararla, Pir Sultan Abdal Kültür DerneÄŸi'ne ait Atakum Cemevi'ne 'ibadethane' statüsü verildi. Teklife; CHP ve İyi parti grubu 'evet' oyu verirken AKP ve MHP grubu 'ret' oyu kullandı.
Atakum Belediye Meclisi aralık ayı toplantısı Atakum Belediye BaÅŸkanı Cemil Deveci baÅŸkanlığında gerçekleÅŸtirildi. Toplantıda 4 gündem maddesi görüÅŸülerek karara baÄŸlandı.
Meclisin en önemli gündem maddesi, Atakum Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri tarafından geçen ay meclise sunulan, cemevinin ‘ibadethane sayılması' teklifi oldu. Daha önce 2 kez görüÅŸülen ve tartışmalara neden olan gündem maddesi bu kez kabul edildi.
AKP VE MHP REDDETTİ
Atakum Belediye Meclisi’nde Pir Sultan Abdal Kültür DerneÄŸi’ne ait cemevinin ‘ibadethane’ sayılmasına iliÅŸkin teklif, AKP ve MHP’li 13 üyenin ret oyuna karşılık, CHP ve İYİ Partili 17 meclis üyesinin oylarıyla kabul edildi.
Bu kararla, Karadeniz’de ilk kez bir ilçe belediyesi, cemevine ‘ibadethane’ statüsü verdi.
"AİHM KARARINA UYGUN"
Sözcü'den İsmail Akduman'ın haberine göre, Kararı deÄŸerlendiren CHP’li Belediye BaÅŸkanı Cemil Deveci, “Bu karar, AİHM kararları doÄŸrultusunda alınan bir karardır. Anadolu'da birçok yerde cemevlerine ibadethane statüsü daha önce verilmiÅŸti. Bu süreç burada biraz sancılı oldu ” diye konuÅŸtu.
Mansur Yavaş: Otobüs alacaklarına dinozor almışlar
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 2010 yılında 1940 olan belediye otobüs sayısının 1540'a düştüğünü belirterek "Otobüs alacaklarına dinozor almışlar" dedi.
07-12-2019 17:12

Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Mansur YavaÅŸ, Hacettepe Ekonomi TopluluÄŸu’nun düzenlediÄŸi söyleÅŸiye katıldı.
YavaÅŸ, 2010 yılında 1940 olan belediye otobüs sayısının 1540'a düÅŸtüÄŸünü belirterek, CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın talebiyle görevini bırakan Melih Gökçek'e yönelik, "Otobüs alacaklarına dinozor almışlar" ifadelerini kullandı.
"SİZİN PARANIZI HARCIYORUZ, KURUŞUNUN BİLE NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMELİSİNİZ"
Belediye BaÅŸkanı seçildikten sonra Ankara'da neler deÄŸiÅŸtiÄŸi sorulan Mansur YavaÅŸ, “Ankara’da çok ÅŸey deÄŸiÅŸti. Gelir gelmez saydamlığı ve ÅŸeffaflığı ortaya koyduk. İhaleleri kameralar önünde yapıyoruz, herkes görüyor ve ona göre itiraz ediyor. DüÅŸünün bir boru ihalesini yüz binler izledi. Biz Ankaralılardan aldığımız vergileri nereye harcadığımızı göstermek istedik. Åžimdi elektronik ihale sistemi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Katılımcı bir yönetim anlayışını benimsedik. ÇeÅŸitli konularda çalıştaylar yaparak, uzmanların önerilerini dinledik. Muhalefetin çok rahatsız olduÄŸu bir durum daha var; tasarruflar ve hesap verebilirlik. Sizin paranızı harcıyoruz, kuruÅŸunun bile nereye gittiÄŸini bilmeniz gerekiyor. Tasarruf ediyoruz ama muhalefet bunu bir kenara koyduÄŸumuzu düÅŸünüyor ve buradan yap yatırımlarını diyor. Sadece 400 milyon eskiden kalma borcumuz var. Hacizler yağıyor. Bir yandan bunlarla boÄŸuÅŸuyoruz, diÄŸer yandan yatırım yapmaya çalışıyoruz” dedi.
"OTOBÜS ALACAKLARINA DİNOZOR ALMIÅžLAR"
YavaÅŸ devamında belediyeye ait otobüslerin yetersiz olduÄŸunu ifade etti:
“Projesi olmayan bir ÅŸeye bu kadar para yatırıldı. Neler olacağı önceden planlanmadı, akıllarına ne geldiyse onu yaptılar. Üniversiteler, meslek odaları karşı çıktı. Herkes karşı çıktı. Ama projenin yapılmasına bir kiÅŸi karar verdi. EÄŸer uzmanlara sorulsaydı, bu kadar para buraya harcanmamış olacaktı. Mesela, 2010 yılında belediyenin 1940 otobüsü varmış. 2014 yılında seçim oldu, Ankara’nın çevresi geniÅŸledi. 17 ilçe daha katıldı, nüfus arttı. Aradan 10 yıl geçiyor, 2020’ye geldiÄŸimizde otobüs sayısı 1540. Günlük 40 tanesi bakıma gidiyor. Çevre ilçelere verilenlerle beraber 1330 otobüs kalıyor. Biz bunlarla hizmet vermeye çalışıyoruz. En son alım 2013 yılında olmuÅŸ, yaÅŸ ortalaması 10,5. Otobüs alacaklarına dinozor almışlar. Bence, ÅŸehrin öncelikleri yaÅŸayanlarla birlikte tespit edilmeli, onlara sorulmalı.”
Erdoğan'dan eski yol arkadaşlarına: Bunlar dürüst değil
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski yol arkadaşları Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'i suçladı.
07-12-2019 16:18

AKP CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan, partisinin il baÅŸkanları meclis toplantısında konuÅŸtu. ErdoÄŸan burada yaptığı konuÅŸmasında AKP kurucuları eski yol arkadaÅŸlarını suçladı.
ErdoÄŸan, "Yumurtadan çıkıp kabuklarını beÄŸenmeyenler varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz, kendi hüsranlarını da hazırlar" dedi. Eski yol arkadaÅŸları için ErdoÄŸan, "Bunlar Halk Bankası'nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası'ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası ciddi bir kredi veriyor. Maalesef bunlar, ödeme planında Halk Bankası'na ödemeleri yapmıyorlar. Halk Bankası da kendilerini sürekli uyarıyor. Åžu anda borçları 417 milyon noktasında." diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasından satır baÅŸları ÅŸöyle:
Bizler bir büyük davanın sevdalısı insanlar olarak buradayız. Hepimiz bu davanın neferiyiz. Gelecek nesillere daha büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmak istiyorsak, çalışmamız gerekiyor. Bugün söylediÄŸimizi 20-30 yıl söylemeliyiz. Bugün baÅŸka yarın baÅŸka olmamalıyız. AK Parti sıradan bir siyasi teÅŸekkül deÄŸildir. Türkiye, nasıl binlerce yıllık devlet tarihi içindeki son halka ise AK Parti de bu büyük davanın günümüzdeki en önemli temsilcisidir.
"VATANDAŞA TEPEDEN BAKAN KİBİR ABİDELERİNİN BU DAVADA YERİ OLMAZ"
Kendi nefsinin peÅŸine düÅŸen sadece kendi ajandasına, kariyerine, hesabına odaklanan kiÅŸilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaÅŸa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Kibir en büyük isyandır. İnsanı ateÅŸ deÄŸil, kendi kibri yakar. Davası insan olan 82-83 milyonuyla herkesi, kısaca yaratılanı yaratandan ötürü seven bir davayız biz. Hiçbirimizin hesapla davranma, aklı yerine nefsinin sesine kulak vermek lüksü yoktur. Yumurtadan çıkıp kabuklarını beÄŸenmeyenler varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz, kendi hüsranlarını da hazırlar.
"AK PARTİ GÜNDEM TAKİP ETMEZ"
Hiç kimsenin gündeminin peÅŸine takılmayacağız. Dolaylı yoldan bizi baÅŸarısız göstermeye yönelik çabalara karşı dikkatli olmalıyız. Bilerek veya bilmeyerek ülkeyi güvensiz gösterme çabalarına karşı dikkatli olmalıyız. Medyanın kıskacına düÅŸmemeliyiz. Unutmayalım, AK Parti gündem takip etmez, gündem belirler. Kendi gündemi vardır. İftira ve yalan hızlı yayılır ama doÄŸrularla karşılaÅŸtığında daha hızlı bir ÅŸekilde söner, gider. İstanbul Türkiye'nin kaderini belirlemede bir numaralı ÅŸehirdir. İstanbul'un nabzını iyi tutarsak Türkiye'yi de yakalamış oluruz. Bu konuda sizlere büyük görev düÅŸüyor. Türkiye ile AK Parti'nin kaderi karışmıştır. Türkiye'yi seven bizi seviyor, nefret eden bizden de nefret ediyor.
"SURİYE'DEN ÇIKMAYIZ"
Åžu anda Barış Pınarı Harekatı ile Suriye'de devam eden süreç Türkiye'nin nereden nereye geldiÄŸini gösteriyor. Dünyada hangi liderle konuÅŸsak bize "Buradan ne zaman çıkacaksınız?" diyorlar. Biz de "Sizin orada ne iÅŸiniz var?" diyoruz. Son dörtlü zirvede de konuÅŸtuk. Suriye halkı bize "TeÅŸekkür ederiz, artık çıkabilirsiniz" demedikten sonra oradan çıkmayız. Çünkü Adana Mutabakatı ile oradayız. Fransa'nın ÅŸu anda hali ortada. Fransa'da her yer yanıyor, yıkılıyor. Niye? Zulüm ile abad olunmaz, onun için.
LİBYA İLE AKDENİZ MUTABAKATI
Türkiye-Libya arasında bir mutabakat metni imzalandı ve bu mutabakat metni ile özellikle de deniz yetki alanlarının sınırlarının daraltılmasına yönelik anlaÅŸma meclisimizden geçti ve ben de imzaladım böylece ÅŸimdi de BirleÅŸmiÅŸ Milletler'e gönderildi. Yunanistan, Libya'nın büyükelçisini deport etti. Deport etseniz ne olacak. Libya ile kararlı tutumuzu devam ettiriyoruz, ettireceÄŸiz. Libya ile Türkiye arasında hamdolsun gayet güzel bir hat inÅŸa ediyoruz. Libya ile imzalan anlaÅŸma ile Akdeniz'deki oyunlar bozuldu. Uluslararası haklarımızı sonuna kadar savunacağız, takipçisi olacağız. Tabii parlamentomuzdan çatlak sesler çıkıyor ancak biz dik duracağız. Ülkemizin egemenliÄŸini, hukukunu, çıkarlarını, milletimizin ve tüm dostlarımızın haklarını korumak için verdiÄŸimiz mücadelede hep dik durduk, dik durmaya da devam edeceÄŸiz.
"KÖÅžEYE SIKIÅžTIRMAK İÇİN EKONOMİYİ DEVREYE SOKTULAR"
Artık eskiden olduÄŸu gibi Türkiye'yi diledikleri ÅŸekilde itip kakamadakları, yönlendiremedikleri, yönetemedikleri için hırçınlaşıyorlar. HırçınlaÅŸtıkları için de muvazeneyi kaybediyorlar. Bizi köÅŸeye sıkıştırmak için diplomasinin yanı sıra ekonomiyi de devreye soktular ama baÅŸarılı olamadılar. Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar. Cumhur İttifakı güçlenerek yarınlara yürüyecek. Seçimden buyana 74 bin 176 üye kaydıyla İstanbul teÅŸkilatı adeta yeni bir diriliÅŸin içerisinde bulunuyor.
"BUNLAR HALK BANKASI'NI DA DOLANDIRMAYA ÇALIÅžTILAR"
İstanbul'da bir Åžehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar. Bu üniversitesinin bir ayağında bizim olduÄŸumuzu, diÄŸer ayağında malum zatın olduÄŸu söyleniyor... Åžehir Üniversitesi'nin tahsisini baÅŸbakanlığım döneminde ben yaptım. Tahsisini ben yaptığım halde malum zat baÅŸbakan olunca bunu mülkiyet devrine dönüÅŸtürdü. Bu yapılamaz. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu devri yoktur, olmamıştır. Bunlar dürüstlüÄŸü hiçkimseye bırakmıyorlar. Hani bunlar dürüstü. Bu mülkiyet devrini yaparken yanında Ali Babacan, Mehmet ÅžimÅŸek, Feridun Bilgin var. Bitmedi; bunlar Halk Bankası'nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası'ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası ciddi bir kredi veriyor. Maalesef bunlar, ödeme planında Halk Bankası'na ödemeleri yapmıyorlar. Halk Bankası da kendilerini sürekli uyarıyor. Åžu anda borçları 417 milyon noktasında.
"BİZİM HALEF SELEF OLDUĞUMUZ CUMHURBAŞKANI BENİ ARADI"
Burayı tahsis etmemiz bunlara önem verdiÄŸimizin ifadesiydi. Çok deÄŸerli bir yer 2,5 milyon gibi. Bizim halef selef olduÄŸumuz cumhurbaÅŸkanı aradı. Siz bunu halledersiniz dedi. Kendisine dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. GeçmiÅŸte bankaların nasıl battığını biliyoruz. Bizim dönemimizde bankaların hiçbiri kasayı boÅŸaltmadı biz de kasayı boÅŸaltamayız. Ülker grubu buraya ciddi destekler verdi daha sonra çekildi. Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK de diyor ki siz de mütevelliyi bırakın. Onu da yapmıyorlar. kardeÅŸlerim tezgah baÅŸka. Biz ne oradaki öÄŸrencilerimizin ne de akademisyenlerin düÅŸmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok. Burada adeta Halkbank'ın dolandırılması söz konusu.
Tezgah baÅŸka. Biz ne oradaki öÄŸrencilerimizin ne de akademisyenlerimizin düÅŸmanıyız. Bu iÅŸin Danıştay'a müracatını yapan kim biliyor musunuz? CHP'nin yanından hiçbir zaman ayrılmayan TMMOB. CHP bunların yanında. Kimin eli kimin cebinde belli deÄŸil. Bunu özellikle tabanımıza anlatalım.
Cumartesi Anneleri 767. haftada Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri, 767. hafta buluşmasında gözaltında kaybedilen gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu.
07-12-2019 14:08

Ersan Kınık - @ErsanKinik
İçiÅŸleri Bakanlığı ve BeyoÄŸlu Kaymakamlığı tarafından 700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemleri engellenen Cumartesi Anneleri, 767. hafta buluÅŸmasında da İnsan Hakları DerneÄŸi (İHD) İstanbul Åžubesi önünde bir araya geldi. YoÄŸun polis ablukası altında gerçekleÅŸen buluÅŸmada, gözaltında kaybedilen Hüseyin TaÅŸkaya’nın akıbeti soruldu.
Bu haftaki buluşmaya CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı.
'HÄ°Ç KİMSE KORKU, ENDİŞE VE BELİRSİZLİK DUYGUSU İLE YAÅžAMAYA MAHKUM EDİLEMEZ'
Basın açıklamasını İHD İstanbul Åžube BaÅŸkanı Av. Gülseren Yoleri okudu. Bireylerin her türlü hak ihlâlinden arındırılmış bir hayat sürmelerinin, en temel anayasal hakları olduÄŸunun altını çizen Yoleri, hiç kimsenin korku, endiÅŸe ve belirsizlik duygusu ile yaÅŸamaya mahkum edilemeyeceÄŸini ve kimsenin, bir hak ihlâline uÄŸradığında etkili bir arama güvencesinden mahrum bırakılamayacağını söyledi ve ÅŸu sözleri kaydetti:
'ARTIK YETER!'
“Ancak bizim Anayasal ve evrensel hukukun güvencesindeki bu haklarımız yok sayılıyor. Sahip olduÄŸumuz hak ve özgürlüklere hukukun ilke ve esaslarına aykırı bir ÅŸekilde müdahale ediliyor. Herkese karşı dürüst, eÅŸit ve tarafsız davranmakla yükümlü olan kamu görevlileri bize karşı keyfi, taraflı ve önyargılı hareket ediyor.
Bu yüzden 767 haftadır meydanlardan, sokaklardan haykırıyoruz: Hukuk devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyan, adalete ve eÅŸitliÄŸe uygun bağımsız bir hukuk düzeni kuran devlettir. Artık yeter, kayıplarımıza ve adalete ulaÅŸmak için hukuk devleti istiyoruz.”
Basın açıklamasının ardından Hüseyin TaÅŸkaya’nın eÅŸi Sultan TaÅŸkaya konuÅŸtu. Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasına tepki göstererek “Evimiz bize yasaklandı, kayıplarımızın peÅŸini bırakmayacağız” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
'YAKINLARIMIZ, HİÇBİR VASFI OLMAYAN İNSANLARIN ELİNE VERİLEN GÜÇLE KATLEDİLDİ'
Sultan TaÅŸkaya’nın ardından, Hüseyin TaÅŸkaya’nın kızı Serpil TaÅŸkaya seslendi. Mücadeleye 9 yaşında baÅŸladığını söyleyen Serpil TaÅŸkaya, 1971 yılında Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde gerçekleÅŸtirilen Stanford Hapishane Deneyi’ni anlatarak ÅŸunları söyledi:
“Deneyden çıkarılacak sonuç, siz hiçbir vasfı olmayan insanların eline güç verirseniz bunu vahÅŸice kullanır ve egosunu tatmin eder. Hiçbir vasfı olmayan insanların eline devlet tarafından verilen güçle kaybedildi yakınlarımız”
'İSTERDİM Kİ DEDEM ELİMDEN TUTUP PARKLARA GÖTÜRSÜN'
Serpil TaÅŸkaya’dan sonra ise Hüseyin TaÅŸkaya’nın torunu, 9 yaşındaki Duygu Melis TaÅŸkaya konuÅŸtu.
“Annemin babasını kaybettiÄŸi yaÅŸtayım. Yıllardır babasını arayan annemle birlikte ÅŸimdi ben de dedemi arıyorum.
Dedem ben doÄŸmadan önce kaybedilmiÅŸ ve ben de dedemi hep annemden dinledim. İsterdim ki dedem elimden tutup parklara götürsün, benim torunum çok akıllı deyip arkadaÅŸlarına anlatsın, olmadı. Ama onu bulana kadar aramaya devam edeceÄŸim, vazgeçmeyeceÄŸim.”
'KAYIPLAR BU SİSTEM BİR AYNASIDIR, BU AYNAYI GÖRMEK İSTEMESELER DE BİZ BURADAYIZ'
Duygu Melis TaÅŸkaya’nın ardından konuÅŸan TaÅŸkaya’nın oÄŸlu Åžerif TaÅŸkaya, babasının kontrgerilla paramiliter güçler tarafından gündüz ortası yüzlerce tanığın olduÄŸu bir yerde gözaltına alındığını söyleyerek ÅŸu ifadeleri kullandı:
“Babam gözaltına alındıktan sonra insanlık dışı iÅŸkencelere uÄŸradı. Aile olarak mercilere baÅŸvurmamıza raÄŸmen soruÅŸturma açılmadı. BildiÄŸiniz gibi 90’lar JİTEM’in kurallarının geçerli olduÄŸu bir dönem ama bu bizi baÄŸlamadı. Biz her ortamda babamızın akıbetini sorduk.
Bu hukuk topluma barış getirmez. Kayıplar bu sistemin bir aynasıdır. Bu aynayı görmek istemeseler de biz buradayız!”
'İKİ YAKANIZ BİR ARAYA GELMESİN'
Yapılan konuÅŸmaların ardından son olarak, 3 yıl önce Rıdvan Karakoç’un katillerinin yargılandığını göremeden yaÅŸamını yitiren Karakoç’un annesi Asiye Karakoç anıldı ve oÄŸlu Hasan Karakoç bir konuÅŸma yaptı.
“Annem, birçok annemiz gibi katillerle hesaplaÅŸamadan, onların ceza aldığını göremeden aramızdan ayrıldı. Katillerle hesaplaÅŸamadan hayatını kaybeden anne ve babalarımızı anıyorum. Bıraktıkları yerden mücadeleye devam ediyoruz. Sesimizi kısmaya çalışıyorlar, bizi Galatasaray Meydanı’ndan alıp buraya sıkıştıranlar, annelere paçoz diyenler, terör örgütlerinin maÅŸası olmuÅŸ diyenler utansın. Evlatsız bıraktığınız anne ve babaların ahı üzerinize tutsun. İki yakanız bir araya gelmesin, yaÅŸam yüzü görmeyin. Sizinle hesaplaÅŸmadan buradan gitmeyeceÄŸiz, biz gitsek de bizim evlatlarımız sizden hesap sormaya devam edecek.”
NE OLMUÅžTU?
Hüseyin TaÅŸkaya, 6 Aralık 1993 tarihinde Siverek BaÄŸlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden askerler, polisler ve Bucak aÅŸiretine mensup korucular tarafından gözaltına alındı. Gözaltı iÅŸlemini gerçekleÅŸtiren 30 araçlık konvoya Siverek Jandarma Karakol Komutanı ÜsteÄŸmen Ahmet Åžentürk komuta ediyordu.
Ailesi Hüseyin TaÅŸkaya'yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa ve valiliÄŸe baÅŸvurdu. Askeri yetkililer gözaltı iÅŸleminden kısa bir süre sonra TaÅŸkaya'nın polisler tarafından götürüldüÄŸünü söyledi. Emniyet "bizde yok Sedat Bucak'a sorun" dedi. DYP milletvekili, aÅŸiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak ” Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiÅŸ; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor” dedi.
Olayı soruÅŸturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmakla görevli Siverek Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı, akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gerçekleÅŸmesine raÄŸmen Hüseyin TaÅŸkaya'nın gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak deÄŸerlendirdi ve takibata yer olmadığı iddiasıyla Takipsizlik Kararı verdi. Ailenin tüm baÅŸvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin TaÅŸkaya'dan bir daha haber alınamadı.
Başak Demirtaş: Selahattin olanlardan dolayı çok öfkeli ve üzgün
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, ailesinin başına gelen trafik kazası sonrasında eşiyle görüştüğünü belirterek, "Selahattin ile dün görüştük. Bütün olanlardan dolayı çok öfkeli ve üzgündü" dedi.
07-12-2019 12:48

Hakların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ’ın tutuklu bulunduÄŸu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde görüÅŸe giden ailesi, TekirdaÄŸ'ın Çorlu ilçesi yakınlarında dün trafik kazası geçirmiÅŸti. DemirtaÅŸ’ın eÅŸi BaÅŸak DemirtaÅŸ eÅŸiyle yaptığı görüÅŸmeyle ilgili mesajlar paylaÅŸtı.
Dün kendisini ziyarete gelen anne babası ve aile üyeleri kaza geçiren Selahattin DemirtaÅŸ’ın çok öfkeli ve üzgün olduÄŸunu aktaran BaÅŸak DemirtaÅŸ, “Her ÅŸeye raÄŸmen dışarıya umut ve moral yüklü selamlarını gönderdi” dedi.
GörüÅŸmeyi Twitter hesabından aktaran BaÅŸak DemirtaÅŸ’ın mesajları ÅŸöyle:
“Selahattin ile dün görüÅŸtük. Bütün olanlardan dolayı çok öfkeli ve üzgündü. Her ÅŸeye raÄŸmen dışarıya umut ve moral yüklü selamlarını gönderdi. Binlerce ailenin kilometrelerce uzaklıktaki cezaevlerinde olan yakınlarını ziyaret edecek imkanı yok. Yıllardır çocuklarını göremeyen yaÅŸlı anne babalar var. Bu yol eziyetinin son bulması için siyasetçilerin ve tüm kamuoyunun duyarlı olmasını bekliyoruz.”
Selahattin ile dün görüÅŸtük. Bütün olanlardan dolayı çok öfkeli ve üzgündü. Her ÅŸeye raÄŸmen dışarıya umut ve moral yüklü selamlarını gönderdi.
— BaÅŸak DemirtaÅŸ (@Basak__Demirtas) December 7, 2019