Tugay Candan - @TugayCandann

Mail: [email protected]

DGD-Sen’e üye oldukları için bir kısmı ücretsiz izine çıkarılan, bir kısmı da önce Esenyurt’a sürgün edilen, ardından işten çıkarılan Şekerpınar deposundaki Migros işçileri, ücretsiz izinlerin kaldırılması ve işten çıkarmalara karşı direnmeye devam ediyor. Direnen işçilerden Özkan Yıldız, “Biz çalmadık, çırpmadık; onurumuzla, şerefimizle çalıştık. İşimizi geri istiyoruz” dedi.

Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeki Şekerpınar Migros deposunda çalışan işçiler yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgına karşı alınmayan önlemler, uzun çalışma saatleri, kötü işyeri koşulları, mobbing ve tacize karşı Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası’nda (DGD-Sen) örgütlendi.

SENDİKALI İŞÇİLERE ÜCRETSİZ İZİN VE SÜRGÜN

Üye olan işçilerden 70’i ücretsiz izine çıkarılırken, 3 işçi ise İstanbul Esenyurt’ta bulunan depoya sürgün edildi. Sürgün edilen işçilerin Esenyurt’a gitmemesi üzerine önce işçilere ihtar çekildi, ardından 3 işçi de işten çıkarıldı.

‘150 KİLOMETRE UZAĞA ‘KENDİ İMKANINLA GİT’ DEDİLER’

Yaşananların ardından işçiler Çayırova’da bulunan depo önünde direnişe geçti. 7. günündeki direnişte bulunan işçilerden Özkan Yıldız, İleri Haber’e açıklamalarda bulundu.

8 buçuk yıldır depo çalışanı olduğunu söyleyen Yıldız, pandemi döneminde sabah 08.00-akşam 22.30 saatleri arasında çalıştıklarını, tehditle mesai yaptırıldığını söyledi. Sendikalı olduktan sonra 9 Aralık’ta Esenyurt depoya sürüldüğünü belirten Yıldız, “Ben Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşıyorum. Migros’un taşeron şirketi Us Grup 150 kilometreyi kendi imkanımla gitmemi istedi. Gitmedim diye 30 Aralık’ta sözleşmemin tek taraflı feshedildiği söylendi. Benim gibi 2 arkadaşım da işten çıkarıldı” dedi.

‘SENDİKALI OLDUĞUMUZ İÇİN İŞTEN ÇIKARILDIK’

Sendikalı oldukları için sürgün ve işten çıkarmaya maruz bırakıldıklarını vurgulayan Yıldız, “Depo çok pis, yemekler berbat, soyunma odaları pislik içinde, tuvaletler rezil durumda” derken 20 metrekarelik soyunma odalarını 50 kişinin kullandığını, tuvaletlerin ise oldukça yetersiz olduğunu ifade etti.

‘SOSYAL MESAFEYE UYMAK İMKANSIZ’

700 kişinin çalıştığı depodaki dinlenme alanlarında sadece 20 masa olduğunu söyleyen Yıldız, masalara 6’şarlı şekilde oturmak zorunda kaldıklarını ve salgın döneminde sosyal mesafeye uymanın imkansız olduğunun altını çizdi.

‘İŞİMİZİ GERİ ALANA KADAR DİRENİŞE DEVAM EDECEĞİZ’

Direnişe devam edeceklerini ifade eden Yıldız, “Ücretsiz izne çıkardıkları arkadaşlarımızın bir an önce yeniden iş başı yapmalarını istiyoruz. Hepsinin bakmakla yükümlü oldukları aileleri var, çocukları var. Ben ve 2 arkadaşımın sözleşmesini feshettiler. Bizler de işimizi geri istiyoruz. Biz çalmadık, çırpmadık; onurumuzla, şerefimizle çalıştık. İşimizi geri istiyoruz” dedi.

‘SORGU ODALARI’ KURULDU’

DGD-Sen Genel Başkanı Murat Bostancı da depoda sendikal çalışmaya dair yoğun bir baskı olduğunun altını çizdi. Daha önce sendika temsilcisinin işten çıkarıldığını hatırlatan Bostancı, depo müdürü Esat Gün tarafından “sorgu odası” kurulduğunu ve burada işçilerin tek tek çağırılarak sendika çalışmaları hakkında sorgulandığını ve tehditlere maruz bırakıldığını söyledi.

‘KADIN İŞÇİLERE YÖNELİK TACİZ’ İDDİASI

Depoda yönetici ve amirler tarafından kadın işçilere yönelik taciz iddiaları olduğunu da söyleyen Bostancı, “Sendika yönetiminden Neslihan Acar arkadaşımız bu konularla da ilgileniyor” dedi.  Bostancı, halen çalışmaya devam eden işçilerin “Sizleri de ücretsiz izne çıkarırız” şeklinde fazla mesai tehditlerine maruz bırakıldığını söyledi.

‘COVİD-19’A YAKALANAN İŞÇİLERİ TERK ETMİŞLER’

İki hafta kadar önce 80’e yakın işçinin Covid-19’a yakalandığını söyleyen Bostancı “İşçileri hastanede terk etmişler. İşçiler kendi imkanlarıyla tedavi olmaya çalışmış. Temaslı işçileri de hiçbir şey yokmuş gibi mesaiye çağırmışlar. İşyerine her gün ambulanslar geliyor. İş kazası mı, salgın mı? İçeriden bilgi alamıyoruz” dedi.

‘GÖRÜŞME TALEPLERİMİZ REDDEDİLİYOR’

Görüşme taleplerinin reddedildiğini de açıklayan Bostancı, taşeron şirket Us Grup’un topu Migros’a attığını, çözüm için Migros’un adım atası gerektiğini ancak taşeronların da burada sorumluluğu olduğunun altını çizdi.

Bostancı, işçiler haklarını geri alana kadar direnişi sürdüreceklerini vurguladı.