Sendikalı oldular işten çıkarıldılar!

Remzi Kitabevi İzmir Agora Şubesi'nde çalışan ve sendikalaşma mücadelesi verdikleri için işten atılan Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk yaşadıklarını İleri'ye anlattı. İleri yazarlarından işçilerin mücadelesine destek geldi.

Ece Çalıkuş - İleri

Türkiye'nin en büyük kitap satış zincirleri ve yayınevleri arasında yer alan Remzi Kitabevi, iki çalışanını sendikaya üye oldukları için işten çıkardı. DİSK'e bağlı Sosyal-İş sendikasına üye olduktan 10 gün sonra işten çıkarılan işçiler, başlattıkları boykot kampanyasıyla hak arama mücadelesine devam ediyor. Şirketin mağaza uyumunu bozduklarını gerekçe göstererek işten çıkardığı Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk, başlarından geçenleri İleri'ye şöyle anlattı: 

İŞTEN ÇIKARMA İSTANBUL'DAN BAŞLADI: Sendikalaşma hedefiyle başlattığımız örgütlenme çalışması yaklaşık iki senedir süren bir çalışma. İlk önce İstanbul Remzi Kitabevi şubelerinde çalışan arkadaşlarımız bizi bu çalışmadan haberdar etti. Biz de bu mücadelenin İzmir ayağını örgütlemek için seferber olduk. Remzi Kitabevi'nin ağırlıklı olarak şubeleri İstanbul'da. İzmir'de de iki şubesi bulunuyor. Türkiye'de toplam 200 civarı çalışan sayısı olduğunu düşünüyoruz. İstanbul'daki arkadaşlarımızın başlattığı çalışmanın ardından biz de İzmir'de temaslar kurmaya başladık. Fakat sonra İstanbul'da bu işin yürütücülüğünü yapan arkadaşlarımızın işten çıkarıldığını öğrendik. Dolayısıyla bizim örgütlenme çalışmamız sekteye uğradı. Bu da yaklaşık bir-bir buçuk sene sürdü. İstanbul'la olan bağımız kopmuş oldu.

CİDDİ HAK KAYIPLARINA UĞRADIK: Daha sonra biz İzmir'de ilk önce ekonomik sonra da bazı sosyal hakları talep edebileceğimize karar verdik. Bunlar arasında maaşların yükseltilmesi, yemek ücretlerinde iyileştirilmeler yapılması, yol ücretlerinin karşılanması gibi talepler vardı. Önemli taleplerimizden biri de fazla mesailerle ilgili düzenleme yapılmasıyla ilgiliydi. Bizler bunca zaman çok ciddi hak kayıplarına uğramış olduk. Bir taraftan sendikaya üye olup sendikal bir mücadele vermek istedik diğer taraftan da uğradığımız bu hak kayıplarının önüne geçmek istedik. Bunun dışında son zamanlarda iş yükümüz sürekli olarak artmaktaydı.

SENDİKALI OLDUKTAN 10 GÜN SONRA ÇIKARILDIK: Bu süreçte Remzi Kitabevi’nin çeşitli kademeden yöneticileriyle görüşmelerimiz oldu. Kendilerine taleplerimizi ilettik. Yöneticiler, taleplerimizi haklı görmekle birlikte, bu konuda yapılması gerekenleri kendilerine bırakmamızı istediler. Biz de demek sizin yaptıklarınız bir işe yaramıyor ki şimdiye kadar bir sonuç alınamadı dedik. Başka şekilde bu işi yürütmek istediğimizi söyledik ve sendikadan bahsettik. İşten çıkarılmadan 10 gün önce de zaten DİSK'in Sosyal İş sendikasına üye olmuştuk. Yöneticilerle yaptığımız görüşmeler, işverenin, karşısında hak arayan ve örgütlenme isteğinde çalışanlar görmek istemediği kanaatini uyandırdı bizde. Yöneticilerle görüşmelerden 2 gün sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden işimize son verildiği haberini aldık.

YÖNETİM BİZE FIRSATÇI GÖZÜYLE BAKIYOR: Onlar bizi başlarından bu şekilde savdıklarını sanıyorlar ama biz mücadelemizi her türlü kanaldan sürdürmekte kararlıyız. Yönetim bize fırsatçı gözüyle bakıyor. Sabit Fikir dergisinde bir yazı çıktı Remzi Kitabevi sendikalı çalışanları işten mi attı diye. Orada şöyle bir ifade var. Şirketten alınan bilgiye göre bizler işlerimizi gerektiği gibi yapmadığımız ve mağaza uyumunu aksattığımız için işten atılmışız. Tazminatlarımızın ödendiğine de özel olarak vurgu yapılmış. Bunun sebebi de tazminatın sus payı olarak bize sunulması. Tazminatınızı da ödedik artık bize daha fazla sorun çıkarmayın zihniyeti var. Ayrıca haberde belirtilenin aksine biz 2.5 yıl boyunca işimiz sonuna kadar layıkıyla yaptık. Hiç kimse bunu aksini iddia edemez.

BOYKOT KAMPANYASI BAŞLATTIK: İşten atıldıktan sonra mücadelemize boykot çalışması ile devam ediyoruz. Sosyal medya üzerinden hem kamuoyuna hem de diğer kitabevi çalışanlarına da sesimizi duyurmak ve yaşadığımız haksızlığı protesto etmek için “Remzi Kitabevi'ni boykot et” kampanyası başlattık. Çünkü verdiğimiz mücadelenin haklı olduğunu düşünüyoruz. Sendikalaşma mücadelesinin sonuna kadar arkasında duracağız ve bunu büyütmek için elimizden geleni yapacağız. Zaten bu kararlılığımız ve geri adım atmayışımız nedeniyle işten atıldık.

OKUMAK VE OKUTMAK BİR SORUMLULUKTUR: Diğer satış odaklı çalışan emekçilerin dışında kitap emekçilerinin maruz kaldığı bir sömürü biçimi daha var. Kitap emekçileri aynı zamanda okuyan ve okuduğunu paylaşmak isteyen insanlar. Mağazaya bir müşteri geldiği zaman biz elimizden geldiğince yol göstermeye çalışıyoruz. Okumayı ve okutmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Yalnızca bedensel değil fikirsel de bir çaba harcıyoruz. Ama bunun hiçbir zaman yalnızca maddi değil manevi olarak da karşılığını alamamaktayız. Tabii böyle çalışanlar da para ve itibar olarak patrona kazandırmakta.

İLERİ YAZARLARINDAN İŞÇİLERE DESTEK
İleri Haber köşe yazarlarından Ahmet Cemal, Metin Çulhaoğlu ve Yavuz Alogan, işten çıkarılan Remzi Kitabevi çalışanlarına destek vererek, sendikalaşma nedeniyle işten atılmanın kabul edilemeyeceğini ve emekçilerin yanında olduklarını belirtti. Yazar çevirmen Ahmet Cemal, yazar Çulhaoğlu ve yazar-çevirmen Alogan'ın destek mesajları şöyle:

Ahmet Cemal: Sendikalaşma hakkının neredeyse insanlığının tarihi(!) kadar eskimeye yüz tuttuğu bir çağda, hâlâ sendikalaşma gerekçesiyle işten insan çıkarmanın ne derece çağdaş(!) bir tutum olduğunu gerçekten düşünmek gerekiyor.

Metin Çulhaoğlu: İşten çıkarılan Remzi Kitabevi çalışanlarının yanındayız. Emekçilerin sendikayı üye olma nedeniyle işten çıkarılması kararını kınıyorum ve emekçilerin başlattığı boykota destek veriyorum. 

Yavuz Alogan: Sendikaya üye olmak her ücretlinin en doğal hakkıdır. Sendikaya üye oldu diye çalışanı işten çıkarmanın en yakışmadığı, en traji-komik ve ayıp  olduğu çalışma alanı, hiç kuşkusuz, yayıncılık-kitapçılık alanıdır. Bütün kitapseverlerin, yazarların, çevirmenlerin, editörlerin Remzi Kitabevi'nde yaşanan olayı, sendikaya üye oldu diye çalışanı işten çıkarma olayını, her türlü  iletişim aracıyla, arkadaşlarımız işe geri alınana kadar kınamalarını öneriyorum.

DAHA FAZLA