Sendikalı iki işçinin görevine son veren Ataşehir Belediyesi önünde eylem: Sonuna kadar devam edeceğiz

Sendikalı iki işçinin görevine son veren Ataşehir Belediyesi önünde eylem: Sonuna kadar devam edeceğiz

CHP'li Ataşehir Belediyesi'nde çalışan iki işçinin hukuksuz gerekçelerle işlerine son verilmesi nedeniyle DİSK/Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubesi harekte geçerek belediye önünde eylem başlattı.

Ezgi Zeynep Önder

CHP'li Ataşehir Belediyesi'nde çalışan iki işçinin hukuksuz gerekçelerle işlerine son verilmesi nedeniyle DİSK/Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubesi harekte geçerek belediye önünde eylem başlattı. Belediye binası önünde bir araya gelen işçiler, iş akitlerine son verilen arkadaşlarının işe iadesini isterken, talepleri yerine getirilene kadar eylem yapacaklarını açıkladı. 

Sendikal faaliyetleri nedeniyle görevlerine son verilen Destek Hizmetleri Müdürlüğü İşyeri Sendika Temsilcisi Melike Şahin ve Güvenlik Sen Baştemsilcisi Alişan İpşiroğlu'na sloganlarla destek veren işçiler, basın açıklamasının ardından oturma eylemini başlattı. 

'NE OLURSA OLSUN SONUNA KADAR DİRENİŞİMİZİ DEVAM ETTİRECEĞİZ'

Disk temsilcisi Cem Karasoy, sürece ilişkin yaptığı açıklamada, ''Bizler Disk/Genel İş Anadolu Yakası 1 No'lu Şube olarak Kartal, Kadıköy, Ataşehir'de üç belediyede örgütlü ve üye sayısı 6 bin 500 olan bir sendikayız'' diyerek şunları söyledi:

''Ataşehir Belediyesi'nde de yaklaşık 1 yıldır taşeron arkadaşlarda örgütlüyüz ama burada işveren baskısı hiçbir zaman eksik olmadı. Daha düne kadar maaşlarımız eksik yatmıştı. 
Maaşlarla ilgili bilgilendirme yapmak için toplantılar yaptık, birim birim gezdik, dolaştık, bildiriler dağıttık. Tam da bildirilerin dağıtımı esnasında Baştemsilci olarak görev yapan Melike Şahin isimli kadın arkadaşımız, bildiri dağıtımı mazeret gösterilerek 4 koduyla (kamuda işveren tarafından iş akdinin tek taraflı, hiçbir gerekçe sunulmadan fesih edilmesi) feshedildi. Ama biz şunu söylüyoruz. biz Ataşehir Belediyesi ile bir toplu sözleşme imzaladık ve sözleşmede disiplin maddemiz var. Disiplin maddesinde ceza cetveli var. Bunun karşılığında ne ceza verilmesi gerekiyorsa onun verilmesi lazım. Tek taraflı fesih, kesinlikle bizim sosyal demokrat bir belediyeden kabul edeceğimiz bir tavır değildir, bunu kabul etmiyoruz. Burada direnişimizi başlattık. Ne olursa olsun sonuna kadar kadar direnişimizi devam ettireceğiz. İşçi arkadaşlarımız işine dönene kadar, durumlar şartlar ne olursa olsun biz her şeyi göze aldık. Mali örgütlenmeler de yapacağız, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler; hepsiyle de tek tek gerekli irtibatlarımızı yapacağız, görüşmelerimize devam edeceğiz. Gerek basın açıklaması olarak gerekse eylemsellik olarak bundan sonra durmayacağız. İşçi arkadaşlarımız işine dönene kadar tüm hızıyla devam edecek.'' ifadelerini kullandı. 

'TEK SUÇUMUZ İŞÇİ ARKADAŞLARIMIZIN HAKKINI SAVUNMAK'

İşine son verilen işçilerden Melike Şahin, 4 buçuk yıldır Ataşehir Belediyesi'nde çalıştığını belirterek şunları söyledi:

''Disk/Genel İş Sendikası'na bağlı büro destek temsilcisiyim. Daha öncesinde 2018'de KHK sürecinde işten çıkarılanlardan biriyim. O süreçte de bir direniş gerçekleştirdik ve işlerimize geri döndük. Direnişten sonra herhangi bir örgütlülüğümüz yoktu belediyede, sendikalı değildik hiçbirimiz. Disk/Genel İş Sendikası ile birlikte burada bir çalışma başlattık, sendika olarak yetkimizi aldık, temsilci seçimlerimizi yaptık, işçi arkadaşlar bizleri temsilci olarak seçtiler. Sonrasında 1 Temmuz 2019 tarihi itibariyle Ataşehir Belediyesi ile birlikte bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzaladık. Sözleşmeye istinaden, işçi arkadaşlarımızın problemlerini çözme noktasında çalışmalar yaptık. Benim ve işten çıkarılan arkadaşım Alişan'ın tek suçu, işçi arkadaşlarımızın hakkını savunmak. Biz üzerimize düşen görevi layıkıyla yaptık. İşçi arkadaşlarımızın sorunlarını her platformda dile getirdik. Belediye yönetimiyle yaptığımız görüşmelerde de, şube yönetimiyle yaptığımız görüşmelerde de birebir yaşadığımız problemleri, TİS'e rağmen ihlal edilen sorunları her yerde paylaştık. Dile getirmekten
çekinmedik, çekinmeyeceğiz de. Sonuç itibariyle Anaysal haklarımız var, bunları her zaman dile getirdik.''

'İŞ AKDİMİ FESHEDİP HİÇBİR GEREKÇE YOK DEDİLER'

Şahin, işten çıkarılırken herhangi bir gerekçe gösterilmediğini belirterek şöyle devam etti:

''Cuma günü İştirakler Müdürlüğü tarafından arandım, bir tebligatınız var Melike Hanım gelip alır mısınız dediler. Ne ile ilgili dedim, iş akdiniz feshettik dediler. Peki gerekçe nedir dedim, hiçbir gerekçe yok dediler. 4 koduyla SGK'dan çıkışım yapılmış. Yani işveren herhangi bir gerekçe göstermeden beni işten çıkardı. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Çünkü biz herhangi bir  onursuzluk yapmadık, hırsızlık yapmadık, namussuzluk yapmadık, işimize gelmemezlik yapmadık çalışmamazlık yapmadık. 4 buçuk yıldır hakkımda tutulmuş herhangi bir  tutanak yok. Müdürlerimle, amirlerimle aramda herhangi bir tartışma sürtüşme olmamıştır. Temsilcilik görevimi de, belediyedeki işimi de bugüne kadar layıkıyla yaptım.  Demek ki suçumuz işçi arkadaşlarımızın hakkını savunmakmış ama biz haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Her zaman her yerde dile getirdik. İşçi arkadaşlarımızın, yani birçok birimde 2200'e yakın KHK ile geçiş yapan arkadaşımız taşeron şirketlerdeyken ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Bunların bir anda çözülmesini zaten beklemiyorduk hiçbirimiz. Bunların çözülmesi adına verdiğimiz mücadeleden belediye yönetimi rahatsız olmuş olmalı ki bizleri işten attı.''

'BİZLERİN İŞTEN ATILMASI ÇOCUKLARIMIZIN CEZALANDIRILMASI DEMEK'

Oturma eyleminin işlerine geri dönene kadar devam edeceğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

''Alişan arkadaşımız ve sendika ile beraber burada bir oturma eylemi başlattık ve biz işe geri dönene kadar devam edecek. Biz işlerimize geri döneceğiz. İşlerimize geri dönene kadar burada olacağız. Sadece Melike ve Alişan olarak oturmuyoruz burada, Türkiye'de bütün KHK ile geçiş yapan taşeron arkadaşlarımız adına oturuyoruz. Türkiye'nin her yerinde birçok direniş var. Belediyelerden özellikle son süreçte işten atılmalar çok fazla. Aliağa Belediyesi'nde işten atılan işçi arkadaşlar var, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde işten atılan
arkadaşlar var, Üsküdar Belediyesi'nde işten atılan arkadaşlar var ve en son Güngören Belediyesi'nden işten atılan arkadaşlar var. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bizler işçiyiz, emekçiyiz. Alınterimizle evimize, çocuğumuza ekmek götürüyoruz. Bizlerin işten atılması demek çocuklarımızın, ailelerimizin de cezalandırılması demek. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Sonuna kadar, işlerimizi geri alana kadar burada oturmaya devam edeceğiz.''

'BİZİ YILDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'

İşine son verilen Alişan İpşiroğlu ise ''Basit şeylerle bizi yıldırmaya çalışıyorlar'' diyerek şunları söyledi:

''Ataşehir Belediyesi Günvelik-Sen Baştemsilcisiyim. Burada hakkımdaki iddialar basit şeyler. Erken çıktın gibi ki böyle bir durum yok. Ben teslim ettim, anonsumu verdim,
öyle çıktım. Bunu benimle birlikte mesaide olan tüm güvenlik arkadaşlarım biliyorlar, güvenlik amiri de dahil. Çamur at izi kalsın mantığı. Basit şeylerle bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Bazı taleplerimiz oldu. Verilmeyen, eksik ödenen paralarımız vardı. Çalışma ortamımız, şartlarımız iyi değildi. Bunlarla ilgili taleplerde bulunduğumuz için bize böyle bir yaptırım uyguladılar, işten çıkardılar. İşten çıkarmalar bizi yıldıramaz.''

'BELEDİYE ÇALIŞANI ARKADAŞLARIMIZIN BURAYA GELMESİNİ ENGELLEDİLER'

CHP üyesi olduğunu belirten İpşiroğlu, yaşananlara tepki gösterirken şöyle devam etti: 

''Ben aynı zamanda şunu söylemek istiyorum, CHP üyesiyim. Kız kardeşim de Malatya Arguvan'da ilçe başkanı. Biz aileden bu partiye emek vermiş insanlarız. CHP bu olmamalı, kendi söyleminin altında kalmamalı. Genel başkanımızın bir söylemi var; hak, hukuk, adalet, konuşan Türkiye... Sendikal örgütlenmeler bizimle olacak söylemleri. Bunlar dünkü söylemler, unutulacak şeyler değil ki zaten CHP'de olması gereken şeyler bunlar. Ama Ataşehir Belediyesi yöneticilerinin, başkan ve yardımcılarının tutumlarını analmak mümkün değil. Bir insana çamur atarsınız, izi kalsın dersiniz ama o insan onurluysa onda çamur kalmaz. O çamur kendilerine bulaşır. Maskeleri düşer, zaten düşecek. Bugün oturma eylemiyle başlıyoruz. Bunu kıracaklarını düşünüyorlarsa aldanıyorlar, gerçekten aldanıyorlar. Ben her anlamda Melike arkadaşıma da güveniyorum, kendime de güveniyorum, işçi arkadaşlarıma da güveniyorum. Belediye çalışan arkadaşlarımızın buraya gelmesini, tutanak tutarız gibi türlü bahanelerle engellediler. O insanlarınn kalben bizimle olduğunu biliyorum.bunlar direnişi kırmaz. Oturma eylemi netice vermezse, şunu açık yüreklilikle söylüyorum. Açlık greviyse açlık grevi... İstanbul'dan Ankara'ya adalet yürüyüşü diye
yürürüm, beni bu noktaya getirmesinler. Bu bir tehdit değil, yani bunu yaparım. Benim oyumu verdiğim parti, bu tür insanlar tarafından yönetilemez.''

'SÖYLEYECEKLERİMİZ TEHDİT DEĞİL YAŞANACAK GERÇEKLERDİR'

Konuya ilişkin DİSK/Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Ataşehir Belediye Başkanı ve yönetimi ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığı belirtilirken, ''Arkadaşlarımızın bir an önce işe iade edilmelerini talep ediyoruz. Aksi takdirde söyleyeceklerimiz tehdit değil yaşancak gerçeklerdir. Eylemliklerimiz sanki 1000 kişi işten çıkarılmış gibi en üstten reaksiyonla devam edecektir'' denildi.