Sendikal faaliyet yürüttükleri için işten çıkarılan Oral Ambalaj Fabrikası işçileri direnişe başladı

Sendikal faaliyet yürüttükleri için işten çıkarılan Oral Ambalaj Fabrikası işçileri direnişe başladı

İzmir'in Torbalı ilçesindeki Oral Ambalaj Fabrikası'nda çalışan 5 işçi, 'fazla mesaiye kalmamaları' bahane edilerek, sendikal faaliyet yürüttükleri için patron tarafından işten çıkarıldı. Fabrika önünde direnişe başlayan işçiler basın açıklaması yaparken, haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Hüseyin Naval - @huseyinNaval

AKP'nin sözde 'işten çıkarmaları yasakladığı' ve işçileri 1170 liraya mahkum ettiği Türkiye'de işverenlerin emekçilere yönelik saldırıları son bulmuyor. 

İzmir'in Torbalı ilçsinde bulunan Oral Ambalaj Fabrikası'nda çalışan 5 işçi, fabrikada sendikal faaliyet yürüttükleri için, patronlar tarafından 'fazla mesaiye kalmamaları' bahane edilerek işten çıkarıldı. Koronavirüs salgını koşullarında 'işten çıkarmanın yasak olmasına' rağmen işlerine son verilen emekçiler, fabrika önünde direnişe başladı. Bugün öğle saatlerinde basın açıklaması yapan işçiler, işçilerin en temel hakkı olan sendikalaşma haklarının tanınmasını talep ederken, işlerine son verilen emekçilerin de işe geri alınmalarını istiyor.

'FAZLA MESAİYE KALMAMA' BAHANESİ...

İleri Haber'e konuşan Türkiye Selüloz, Kağıt, Ağaç ve Mamülleri İşçileri Sendikası (Selüloz İş) Örgütlenme Uzmanı Aykut Günel ise, işçilerin yasadışı yollardan işlerine son verildiğini belirtirken, "İşveren, fabrikada örgütlenme çalışması yaptığımız için arkadaşlarımızı işten çıkardı. Sonra da işçilerin fazla mesaiye kalmamalarını bahane etti. Bu iki şekilde yanlış; birincisi pandemi koşullarında işçiler işten çıkarılamaz. İkincisi işçiler fazla mesaiye kalmak zorunda değiller. İşçi istemezse fazla çalışmaya kalmayabilir. Biz sendikal haklarını kullandıkları için işten atılan işçilerin işe geri alınmalarını talep ediyoruz. Mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.

'KADERİMİZİ İŞVERENİN İKİ DUDAĞI ARASINA BIRAKMAYACAĞIZ'

Öte yandan işçiler, fabrika önünde jandarma kontrolü altında basın açıklaması yaparken, açıklamada "İşveren içeride istediği baskıyı yapsın, istediği kadar işçi çıkarsın. Bizler köle değiliz. Bizler emekleriyle çalışan işçiler ve onun öz örgütü olan sendikayız. Kaderimizi, geleceğimizi işverenin iki dudağı arasına bırakmayacağız, kendi geleceğimiz üzerinde söz sahibi olacağız. Bunu kabullenemeyen, işçileri köle gibi gören, istediği zaman istediğini yapacağını düşünen işveren bilsin ki, sendikayı ve işçilerin söz hakkını tanıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.

'BU KADERİ DEĞİŞTİRECEĞİZ'

"İşten atmak yasaya aykırı olsa bile işçilerin kaderi değişmemektedir. Ama biz Selüloz-İş Sendikası ve Oral Ambalaj işçileri olarak bu kaderi değiştirmeye kararlıyız ve değiştireceğiz" denilen basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

"Değerli sınıf dostları, sevgili basın emekçileri;

Sendikalaşma hakkını kullandıkları için işten atılan Oral Ambalaj işçilerinin direnişine ve basın açıklamasına hepiniz hoş geldiniz.

Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde sendikal örgütlenme demek işten atılmak demektir. İşten atmak yasaya aykırı olsa bile işçilerin kaderi değişmemektedir. Ama biz Selüloz-İş Sendikası ve Oral Ambalaj işçileri olarak bu kaderi değiştirmeye kararlıyız ve değiştireceğiz.

Bir süredir sendikal örgütlenme çalışmamızın devam ettiği Oral Ambalaj işyerinde, işveren örgütlenmeyi duyduktan sonra 5 üyemizi hukuksuz ve yasaya aykırı bir şekilde işten çıkardı. Gerekçe olarak da fazla mesaiye kalmamaları gösterildi. Hepinizin de bildiği gibi içinde bulunduğumuz pandemi koşullarında işten çıkarma yasağı olmasına rağmen, sendika alerjisi olan işveren yasaları dinlemeksizin üyelerimizi işten çıkardı.

İşçilerin ekmekleriyle ve gelecekleriyle oynayarak, işçilere baskı yaparak sendikal örgütlenmeyi bitireceğini düşünen işveren yanılmaktadır. Bugün başlattığımız direnişle biz bu örgütlenmeyi en kısa sürede bitireceğiz ve toplu sözleşme için masaya oturacağız. Çünkü işverenin yanıldığı bir konu var ki, o da hem işten atılan üyelerimiz hem de içeride çalışmakta olan üyelerimiz haklarına, geleceklerine ve sendikalarına sahip çıkmaya devam edeceklerdir.

İşveren içeride istediği baskıyı yapsın, istediği kadar işçi çıkarsın. Bizler köle değiliz. Bizler emekleriyle çalışan işçiler ve onun öz örgütü olan sendikayız. Kaderimizi, geleceğimizi işverenin iki dudağı arasına bırakmayacağız, kendi geleceğimiz üzerinde söz sahibi olacağız. Bunu kabullenemeyen, işçileri köle gibi gören, istediği zaman istediğini yapacağını düşünen işveren bilsin ki, sendikayı ve işçilerin söz hakkını tanıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlenmenin her türlü baskıya maruz kaldığı, işçilerin işten atılarak gözdağı verilmeye çalışıldığı bu işyerinde kararlılıkla sendikal mücadeleye ve örgütlenmeye devam edeceğiz.

İçeride çalışan ve şu an bizi duyan bütün işçiler rahat olsunlar. Yalnız değiller ve olmayacaklar. Biz Oral Ambalaj işçilerine güveniyoruz. Geleceklerine sahip çıkacaklar ve kararlılıkla başlattıkları bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceklerdir.

Bizim taleplerimiz son derece net ve açıktır. Burada vermiş olduğumuz mücadele de bunun göstergesidir. Buradan bir kez daha işverene sesleniyoruz.

İşçilerin anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkı tanınsın ve her türlü baskı son bulsun!

Sendikal haklarını kullandıkları için işten atılan işçiler işe geri alınsın!"