Seçimlerin ardından belediyelerde başlayan 'cadı avı'nın getirdikleri: Bir kadının ölümüne giden süreç...

Seçimlerin ardından belediyelerde başlayan 'cadı avı'nın getirdikleri: Bir kadının ölümüne giden süreç...

Seçimlerin ardından gelen yönetim değişikliğiyle beraber Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde personellere yönelik başlatılan 'cadı avı'nın, 39 yaşındaki Alev Aslangiray'ı ölüme götürdüğü süreci tüm detaylarıyla paylaşıyoruz...

İzel Sezer - @izelsezer

Seçimlerin ardından yönetim her değiştiğinde belediyelerdeki personellerin de değişmesinin beraberinde getirdiklerini, yönetimdekilerin kendi akraba ve yandaşlarını işe alma çabalarını ve seçimler sonrasında hızlıca başlayan ‘cadı avının’ nerelere gelebileceğinin bir hikâyesini paylaşıyoruz…

Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunu olan ve Akdeniz Üniversitesi’nde işletme doktorası yapan 39 yaşındaki Alev Aslangiray, seçimler sonrasında yerel yönetimin değişmesiyle işine son verilen yurttaşlardan sadece bir tanesi. 6 Mart 2020’de yaşamını yitiren Aslangiray, aslında hedefi üniversitede akademik çalışma yapmak olan fakat AKP’nin Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve Cumhurbaşkanlığı atamalarıyla içini boşaltarak yandaşları doldurması sonucu, akademiye girme konusundaki her türlü çabası sonuçsuz kalan bir kadın.

Alev Aslangiray, ailesinin aktardığına göre, 2008-2011 yıllarında Akdeniz Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken, Antalya’da bir dönem ara ile iki kez AKP’den belediye başkanlığı yapmış Menderes Türel’in eşi Ebru Türel ile yüksek lisansta sınıf arkadaşı olması sebebiyle tanışmıştı. Alev’in siyaseten AKP ile hiçbir bağı olmamakla birlikte, bu tanışıklık ve işsiz olması nedeni ile Ebru Türel’in referansıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Atatürk Kültür ve Sanat Evi birim sorumlusu olarak 2009-2010 yıllarında sözleşmeli olarak çalıştı. 2009 yılında yapılan yerel seçim neticesinde belediyenin CHP’ye geçmesi ile birlikte yeni gelen yönetimin mobbing ve baskısına dayanamayarak istifa etti.

İstifa sonrasında henüz bitmemiş olan yüksek lisansını tamamlayıp, işletme bölümünde doktoraya başladı. Doktora yaptığı süreçte yarı zamanlı çalışma imkânı bulamadığı için bu 4 yıllık dönemi işsiz olarak geçirdi. 

2014 yılında yapılan yerel seçimlerde yeniden AKP’nin kazanması sonrasında, Ebru Türel yeniden Alev Aslangiray ile çalışmak istedi fakat Alev, daha önce yaşadığı mobbing ve belediyede çalışmak istememesi nedeni ile Türel’in telefonlarını yanıtsız bıraktı. Ebru Türel, Alev’e tez danışmanının tavsiyesi nedeniyle tekrar iş teklifinde bulundu. Uzun yıllardır işsiz ve ailesine bağımlı olan Alev Aslangiray, bu işi kabul etmek zorunda kaldı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde kendi uzmanlık alanı da olan ölçme ve değerlendirme biriminde 2014 yılında sözleşmeli olarak işe başladı.

Yaklaşık iki yıl sonra kendisinden önce iki müdürün değiştiği Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü’nde vekâleten müdürlük görevine başladı. Bu görevi yürütürken kendi sorumluluk alanında bulunan Antalya Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (ASMEK) ile ilgili Yaygın Eğitim Merkezlerinde Kursiyer Beklentisi: Antalya Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Merkezi (ASMEK) Örneği isimli bilimsel makaleyi yayınladı.

BELEDİYENİN DEĞİŞMESİYLE 3 SAAT UZAKLIKTAKİ İLÇEYE SÜRÜLDÜ

Akademik kariyerine rağmen yıllarca işsiz kalan Alev Aslangiray’ın işsizlik hikâyesi burada da son bulmadı…

2019 yılında yapılan yerel seçimler neticesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’den CHP’ye geçmesiyle Alev Aslangiray, haziran ayının sonlarında herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü vekilliğinden alınıp ikametine 3 saat mesafedeki Gazipaşa’da Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü’ne bağlı ASMEK birimine görev tanımı olmaksızın sürüldü. Bir yandan ailesi, diğer taraftan da Alev bu süre zarfında kendini yeni yönetime anlatabileceğini düşünerek içeride bulunan izinlerini kullanıp Gazipaşa'ya gitmeyi bir süre erteledi ve süreç içerisinde yönetimle görüşebilmek için yoğun bir çaba harcadı.

‘DAVA AÇMA SÜRECİ BİTENE KADAR OYALADI, SONRA ALEV’İN ÇIKARTILDIĞI POZİSYONDA KENDİ EŞİNİ GÖREVLENDİRDİ’

Aslangiray ailesinin anlattığına göre, Alev, belediyede Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan Ramazan Demir’e ulaştı. Ramazan Demir yapılan görüşmede Alev’in liyakatli birisi olduğuna inandığını ve bir süre beklemesini, Gazipaşa’ya kendisinden haber almadan gitmemesini telkin etti. Bu sürede sürgüne itiraz için yürütmeyi durdurma ve dava açma süresi işlemekteydi. Ramazan Demir her görüşmede Alev’e sorunun halledileceği umudunu verdi. Ta ki dava açma süresi sona erene kadar…

Ramazan Demir, dava açma süresinin sona erdiği günün ertesinde Alev’e “Maalesef senin işin olmayacak” diyerek, görüşmeleri sonlandırdı. Ramazan Demir, bu esnada kendi eşi Hülya Demir’i Alev’in daha önce yürüttüğü pozisyonda görevlendirmişti. Şu anda da Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü’nü aynı zamanda ASMEK Genel Koordinatörü olan Hülya Demir ve Güven Ulutekin vekaleten yürütüyor.

Ailenin bu iddialarını sormak için Ramazan Demir’e ulaşmaya çalışsak da, kendisi sorularımıza yanıt vermeyi reddetti.

SÜRGÜNÜN ARDINDAN İŞTEN ÇIKARILDI

Alev, Ekim 2019’un başında Gazipaşa’ya gidip, daha önce kendi sorumluluğunda olan birimde görev tanımı olmaksızın çalışmaya başladı. Bu süreçte Gazipaşa’da ev kiralayıp, hafta sonları Antalya’ya gelerek çalışmasını sürdürdü. 2020 Ocak ayı başında sözleşmesi yenilenmeyerek Alev’in görevine son verildi. Bu süreçte Gazipaşa’dan ayrılıp Antalya’ya dönen Alev yaşadığı durumla ilgili hukuki girişimleri başlattı. 

GAZETELERDE YAPILAN HABERLERLE HEDEFE KONULDU

Bu gelişmelerin ardından, bir yerel gazetede Alev Aslangiray’ın personele mobbing yaptığı, personel kayırdığı gibi iddialarda bulunuldu. Alev’in bu haberi yapan gazeteciyle görüşerek belediyede yaptığı çalışmaları anlatmasıyla, ilgili yazı gazetenin internet sitesinden kaldırıldı.

Kaldırılan bu haberin ardından, Alev Aslangiray, Gazipaşa’da çalışmasına devam ederken yerel internet sitesi haberimizvar.net adlı sitede Ebru Küçükaydın’ın “Asmek’te fişleme skandalı” başlığıyla kaleme aldığı yazıya konu oldu. Yazıda kursiyerlerin kayıt esnasında T.C. kimlik numaralarının alınması ve kurs sonunda kurs bitirme belgelerinin Halk Eğitim Merkez’inden alınıp kursiyerlere verilmesi fişleme olarak nitelenmişti. Alev Aslangiray’ın ablası Eylem Aslangiray Candemir, yapılan bu haberlere ilişkin ‘’Kardeşim yaptıkları ipe sapa gelmez haberler yüzünden aylarca üzüntü yaşadı. Onların yazdıklarını, hakkında gazete haberi var diye kardeşimin önüne koydular. Ne üzücü ki İbrahim Akkaya ve Ebru Küçükaydın’ın yaptığı haberlere ilişkin kardeşimin mahkemeye yaptığı başvuru, öldüğü gün sonuca ulaştı. Haberler yayından kaldırıldı’’ dedi.

'BELEDİYE GÖREVLİLERİ ALEV'İN BELGELERİNİ ALARAK DAVA ERTELEMESİ TALEBİNDE BULUNDU'

Üç ay Gazipaşa’da çalışan Alev’in kadro karşılığı olan sözleşmesi yenilenmeyerek iş akdi 2 Ocak 2020 tarihinde tek taraflı olarak sona erdirildi. Alev bu işleme karşı Ocak 2020’de idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma ve işlemin iptali ile ilgili; ayrıca hakkında çıkan haberlerle ilgili erişim yasağı konusu ve tazminat talebiyle dava açtı.

Öte yandan, ailenin iddiasına göre, Alev’in açtığı davanın ertelenmesi için belediyeden 2 memur, Alev Aslangiray’ın kişisel bilgilerini kullanıp nüfus kayıt örneğini alarak mahkemeye sundu. Aile, bu olaya ilişkin de suç duyurusunda bulunulduğunu ifade etti.  

AORT ANEVRİZMASI SEBEBİYLE HAYATINI KAYBETTİ

İşten çıkarılma sonrası yoğun bir şekilde iş arama çabasına giren Alev 4 Mart 2020 tarihinde 23 tansiyonla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatırıldı. Ailesinin aktardığına göre, hiçbir sağlık problemi olmayan ve tansiyon hikâyesi bulunmayan Alev,  aynı gece aort yırtılması teşhisiyle acil ameliyata alındı ve 6 Mart 2020’de ise hayatını kaybetti. Ailenin doktorlarla yaptığı görüşmelerde rahatsızlığın ani tansiyondan kaynaklandığı ve tansiyonun ise aşırı stres ve üzülme kaynaklı olabileceği aktarıldı.

‘BİR YANDA İKTİDARIN TROLLERİ, BİR YANDA CHP’NİN YEREL TROLLERİ ARASINDA KALDIK’

Alev Aslangiray’ın ölümüne giden süreci İleri’ye anlatan arkadaşı ve Ankara Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olan Erkan Muniroğlu, ‘’Alev akademisyen olmak istediği için belediyede çalışmak istemiyordu fakat liyakatinden dolayı onlar Alev’le çalışmak istiyorlardı. Tez danışmanı başta olmak üzere birçok kişi ısrar etti ve uzun süredir işsiz olmanın getirdiği stres nedeniyle Alev bu işe girmek zorunda kaldı. İşin içinde Ebru Türel olduğu için Alev'le ilgili gerçekleri anlatma girişimimizde hiç sonuç alamadık. Bir tarafta Alev üzerinden CHP’ye yüklenmek isteyen iktidarın trolleri, diğer yandan CHP’nin yerel trolleri arasında kaldık. CHP’nin parti içi muhalefetinin bazı isimleri de acımızı paylaştıklarını beyan etmelerine rağmen bu topa girmek istemedi’’ şeklinde konuştu.

‘TRAVMA VE DÜŞMEYLE OLABİLECEĞİ GİBİ, STRES VE HİPERTANSİYON DA SEBEP OLABİLİR’

Alev Aslangiray’ın ölüm sebebi olan aort anevrizmasını Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz’e sorduk. Aort anevrizması, bir diğer adıyla aort diseksiyonunun sebebinin genellikle kişinin altyapısında genetik yatkınlığı ve anevrizma olması olduğunu söyleyen Dokgöz, aort diseksiyonunu şöyle açıkladı:

‘’Bu anevrizma stresle, hipertansiyonla veya aşırı eforla ya da darbeyle yırtılabilir. Yırtıldığı zaman kişi bunu her zaman fark etmeyebilir. Yavaş yavaş da olabilir, akut bir şekilde de olabilir. Akut olursa aniden kanamayla şok gelişip yetmezlik sonucu ölebiliyor kişi. Ya da aşırı kanayıp tablo ilerleyebiliyor. Stres ve anksiyeteden ziyade kişinin zaten altyapısında anevrizması vardır. Aortun tabakalarında zayıflık olabilir, o anevrizmayla beraber zayıflık yırtılabilir ve yırtıldığı zaman da bu şekilde kanamalar olur. Travmayla, düşmeyle olabileceği gibi aşırı stres ve hipertansiyon da buna yol açabilir.’’