10-Bulworth – Yönetmen: Warren Beatty (1998)

Kaybedecek bir şeyi kalmayan senatör Jay Bulworth, seçim kampanyasında uyguladığı eski yöntemlerini terk eder. Artık kendisine sorulan her soruya doğru cevap verecek, daha enerjik olacak, hatta hip-hop dinleyerek seçmenlere bu şekilde hitap edecektir. Eğlenceli bir film olan Bulworth, aynı zamanda eleştirel olmayı da başarıyordu.

9-Seçimler / Election – Yönetmen: Alexander Payne (1999)

Seçimler denilince akla sadece siyasi seçimler gelmez, hayatın her alanında başka tür seçimlerin içerisinde bulunuruz. Alexander Payne’in başarılı filmi, öğrenci seçimlerinde tek aday olan okulun popüler öğrencisi Tracy Flick’in karşısına, öğretmenini tarafından başka bir adayın Flick’in karşısına aday gösterir. Seçimin türü değir, kurallar aynı kalır.

8-Koltuk Belası – Yönetmen: Kartal Tibet (1990)

Her seçim döneminde dört gözle televizyonlarda görmeyi beklediğimiz, ancak barındırdığı hiciv nedeniyle 2018 seçimlerinde görebileceğimizi düşünmediğimiz Kemal Sunal filmi. Dürüst bir memurun, belediye seçimlerinde göreve gelmesi ile yaşananların anlatıldığı film, siyasetin iç yüzünü başarılı bir şekilde anlatıyor.

7-The Candidate – Yönetmen: Michael Ritchie (1972)

Başrolünde Robert Redford’un oynadığı filmde,  avukat Bill McKay seçimlerde aday olmasının ardından kendi yöntemleri ile başarılı olmasını ve bunun sonuçlarını anlatır. Seçilme şansı az olduğu için, kendi tarzını insanlara kabul ettiren McKay, seçilmesinin ardından dönüşmek zorunda kalacaktır. Filmin, aynı zamanda En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar ödülü bulunmaktadır.

6-Milk – Yönetmen: Gus Van Sant (2008)

Eşcinsel olduğunu gizlemeden, tüm azınlıklar için mücadele eden Harvey Milk’in hikayesini anlatan film; En İyi Erkek Oyuncu dalında Sean Penn’e ikinci oscarını kazandırmıştı. Her bireyin eşit haklara sahip olması için savaşan Harvey Milk, 1977 yılında San Francisco Şehir Meclisi’ne seçilerek, dönemin farklı figürlerinden biri olmayı başarıyordu.

5-The War Room – Yönetmenler: Donn Alan Pennebaker, Chris Hegedus (1993)

Bill Clinton’ın 1992 başkanlık seçimlerinde yürüttüğü kampanya ve organizasyonun gün gün anlatıldığı filmde, arka planda çalışan insanların yaşadıkları zorlukları ve karşılarına çıkan bu zorluklara bulduklar çözümleri başarılı bir şekilde anlatıyordu.

4-Zirveye Giden Yol / The Ides of March – Yönetmen: George Clooney (2011)

Çekişmeli bir başkanlık seçimi sürecinde, Başkan adayı Mike Morris’in basın sözcüsü olan Stephen Myers, kendisini politik bir skandalın parçası haline gelmiş bir şekilde bulur. Bir yandan başkan adayının seks skandalını örtbas etmesi gerekmekte, diğer taraftan karşı taraftan aldığı teklif nedeniyle bir seçim yapmalıdır. Yönetmen George Clooney’den zamanında olumlu eleştiriler alan güzel bir siyasi gerilim filmi.

3-Kirli Yarış / Primary Colors – Yönetmen: Mike Nichols (1998)

“The Graduate” filmi ile tanınan Mike Nichols’un politikaya dair yaptığı bu film, Bill Clinton’un siyasi kariyerine pek çok göndermede bulunuyor. Film, başkan adayı olan Jack Stanton’ın rakipleri ve zaman ayırmakta zorlandığı ailesiyle olan ilişkisi ve çatışmalarına odaklanıyor.

2-Hayır / No – Yönetmen: Pablo Larraín (2012)

Uluslararası baskılar sonucunda, diktatör Pinochet’nin yönetimde kalıp kalmayacağı raferandumla belirlenecektir. Ya Hayır kazanacak ve Pinochet gidecek, ya da Evet kazanacak ve Pinochet güvenoyu alarak kalmaya devam edecektir. Başrolünde Gael García Bernal’ın oynadığı film, Hayır kampanyası sürecinin örgütlenmesini çarpıcı bir şekilde anlatıyordu.

1-Başkanın Adamları / Wag The Dog – Yönetmen: Barry Levinson (1997)

Amerika başkanlık seçimlerine iki hafta kala adı bir skandala karışan başkanın, seçim şansını devam ettirebilmesi için, bu bilginin dışarıya sızmaması gerekmektedir. Bu sebeple, basın yoluyla halkı manipüle etme konusunda uzman Conrad Brean göreve çağrılarak, gerçekte olmayan bir uluslararası savaş çıkarmasını ve bunun propagandasını yapması istenir.

Sinema Kolektifi