Ayşenur Önal - @Aysennuronal

Akkuyu NGS'de Fukuşima Felaketi’nin 10. yılını anmak için toplanan 17 nükleer karşıtı, savunma dahi alınmadan yargılandıkları davadan beraat etti.

Japonya’da yaşanılan Fukuşima Nükleer Felaketinin yıl dönümünde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) basın açıklaması yapmak ve ölenleri anmak için havaya balon uçurmak isteyen Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) üyeleri güvenlik güçleri tarafından engellenmişti.

NKP üyelerinin eylemi engellenmesine rağmen 17 aktiviste “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”na muhalefet ettikleri iddiasıyla dava açıldı. İlk duruşması 25 Ekim’de görülen davanın 2. duruşması da bugün Gülnar Adliyesi’nde bugün görüldü.

Duruşmaya Mersin Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri Kazım Yüksel ve Şerife Arıcı; yargılanan HDP Ekoloji Eş Sözcüleri Menekşe Kızıldere ile Naci Sönmez, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ve İHD Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Benli ile birlikte NKP üyeleri ve avukatlar katıldı.

'İŞLENMEMİŞ BİR SUÇTAN DOLAYI BURADA OLMAK ÜZÜCÜ'

Duruşmada savunma yapan HDP Ekoloji Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, "İşlenmemiş bir suçtan dolayı burada olmak üzücü bir durumdur. Ama dışarıda o kadar suç var iken, doğayı sahip çıkanların yargılanması gerçekten üzücü bir durum. İddianame konulan şey suç değil, anayasal haktır. Fukuşima Faciası’nın yıl dönümünde balon uçurmak istedik" dedi.

Ardından savunma yapan diğer Eş Sözcü Naci Sönmez ise şöyle konuştu:

"HDP'nin Genel Eşbaşkan Yardımcısı olarak Ekolojiden sorumluyum. Türkiye'deki bütün çevre sorunu bizim sorunumuzdur. İddianame ifade edildiği gibi ortada toplantı ve gösteri yürüyüşü yok. Anayasal hakkımız olanı kullandık. Ben Karadenizliyim Sinop'ta nükleere karşı da mücadele ettim ve her yerde ederim. O gün NKP'nin davetiyle oraya gittik. Fukuşima Faciası’nın yıl dönümünü anmak ve nükleere karşı olduğumuzu ifade etmek için balon uçuracaktık. Yani ortada bir suç olmadığını iyi görünmesi gerekiyor. Nükleere karşı gelip ona karşı geliştirilecek eylemler anayasal hak olduğunu görmek lazım."

'NÜKLEER SANTRAL PATLARSA TARİH HAKLI OLDUĞUMUZU GÖRECEK!'

Savunma yapan Mersin Tabip Odası eski Başkanı Ful Uğurhan, "NKP içerisinde Tabip Odası adına katılıyorum. Yani hekimler adına buradayım. 1986 yılında stajyerdim. Çernobil faciası 35 yıl önce, Fukuşima 10 yıl önce yaşandı ve insanların nasıl etkilendiğini iyi gördük. 86'dan beri insanların çocukların nasıl etkilendiği araştıran ve gören bir hekim olarak nükleer zararını gördüm. Bunun için nükleere karşı olmak her şeyden önce hekimlik görevimdir. NKP olarak gerek Akkuyu gider gerekse de sesimizi yükseltmek için basın yoluyla görüşlerimizi ifade ediyoruz. Bugün doğayı savunduğumuz için yargılanıyoruz. Tarih görecek, Nükleer santral patlarsa haklı olduğumuz söylenecek. Tarih haklı olduğumuzu çıkarmadan bizler bu nükleer santralin durdurulmasını istiyoruz" diye konuştu.

'DOĞAYA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ İÇİN CEZA ALACAKSAK ALALIM'

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, etkinlik yapmak anayasal hak olduğunu belirterek, "Bu ülkenin toprağına, suyuna, doğasına ve çevresine sahip çıktığımız için ceza alacaksak alalım. Bizler her koşulda çevreyi savunmaya devam edeceğiz" dedi. Son olarak savunma yapan NKP bir önceki dönem Sözcüsü Aycan Özkan, Fukuşima Faciası’nın yıl dönümünde balon uçurmak için yapılan da ettiği kendisini NKP adına yaptığını ve bundan dolayı haklarından dava açılmasının hukukunun geldiği boyutu gösterdiğine dikkat çekti.

SAVUNMA ALINMADAN İDDİANAME HAZIRLANMIŞ!

Savunma yapan avukat Sevim Küçük, sanıkların ifadesi alınmadan oluşturulan iddianamenin mahkeme tarafından geri iade edilmemesine tepki gösterdi. Herkesin önceden izin alınmaksızın herkesin gösteri ve yürüyüş yapması anayasal hak olduğuna vurgu yapan Küçük, "O gün işim olmasaydı Mersin Barosu adına NKP içerisinde olan biri olarak orada olurdum. Kapitalist sistem böyle devam etmesiyle gelecekte bir canlı nesil olacak mı kaygısı yaşıyoruz. Buna karşı olanların yargılanmasına biran önce son verilmesini istiyoruz. Beraat kararını verilmesi talep ediyorum" diye konuştu.

BERAAT KARARI VERİLDİ

Savunmaların ardından savcılık mütalaa verdi. Anayasa 34. maddesi ve AİHS 11. maddesine vurgu yapan savcı, yapılan etkinliğin barış içinde olduğunu ve  “48 saat önce bildirmeme" uygulamasının ağır bir uygulama olduğunu belirterek, yargılananların beraat kararı verilmesi talep etti.

Avukatların savunmasının ardından mahkeme başkanı, yargılananlar hakkında beraat kararı verdi. Karar, bundan sonraki davalarda emsal olacak.