Sarıyer Kent Dayanışması, yerel seçimlere yönelik taleplerini açıkladı

Sarıyer Kent Dayanışması, yerel seçimlere yönelik taleplerini açıkladı

Sarıyer Kent Dayanışması, yerel seçimlere yönelik taleplerinin dile getirildiği "Adil, eşitlikçi, yaşanabilir Sarıyer için yerel yönetime yönelik taleplerimizi açıklıyoruz" başlığıyla basın açıklaması düzenledi.

İleri Haber

Sarıyer Kent Dayanışması, "Adil, eşitlikçi, yaşanabilir Sarıyer için yerel yönetime yönelik taleplerimizi açıklıyoruz" başlığıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Ezgi Öz, Efe Baysal, Eray Özgüner, Devrim Yılmaz, Neriman Açıkgöz, Sevinç Alçiçek ve Eda Güven'in konuşmacı olarak katıldığı basın açıklaması Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde düzenlendi.

"2019 yerel seçimlerine girerken yeni rejimin sadece devlet aygıtlarını kontrolü altına almadığını, aynı zamanda gündelik yaşamın her alanında tepeden inmeci politikaları hayata geçirdiğini görüyoruz" denilen açıklamada "Sosyal ve kültürel yaşamın meta değerine indirgenmesi, yarattığımız kentlerin de yaşanmaz hale gelmesine neden oluyor. Kentsel mekan, bir yandan ekonomik büyüme ve kalkınma söylemleriyle değişim değerine indirgenerek kentlilerden koparılırken, diğer yandan yeni rejimin sembolleri gündelik yaşamın her alanına sirayet ediyor" ifadeleri kullanıldı.

'RANTA DAYALI SİSTEM EKONOMİK KRİZİ GÜN GEÇTİKÇE DERİNLEŞTİRİYOR'

"İktidarın inşaat sektörüne ve mega projelere olan tutkusu, insanlar, hayvanlar ve diğer tüm canlılar için yaşanılmaz kentler yaratırken ranta dayalı sistemin gün geçtikçe ekonomik krizi derinleştirdiğine şahit oluyoruz" ifadelerinin yer aldığı açıklama "Karar alma mercilerine demokratik yollarla katılımın seçimlere indirgendiği bu süreç, kentlileri bir arada tutan ortak yaşam kültürünün kaybolmasına ve müştereklerin ve kamusal alanların varlığının giderek azalmasına yol açıyor" şeklinde devam etti. 

'GİRİŞİMCİLİĞİ ÖN PLANDA TUTAN BELEDİYECİLİK SORUNLARI DERİNLEŞTİRİYOR'

Sarıyer Kent Dayanışması, "Bugün artık açıkça görüldüğü gibi girişimciliği ön planda tutan belediyecilik kentlilerin dertlerine deva olmamakta, aksine sorunları derinleştirmektedir. Bu bakımdan bizler Sarıyerliler olarak, neoliberal program ve anti-demokratik bir anlayışla yönetilen bir kent yerine Sarıyer’in ihtiyaçlarını gözeten, tabandan yükselen, bütünlükçü bir program istiyoruz. Kent hakkının savunulduğu, Sarıyerliler’in söz, yetki, karar sahibi olduğu yeni bir belediyecilik anlayışı talep ediyoruz" diyerek taleplerini şu şekilde sıraladı:

DEMOKRATİK İŞLEYİŞ

- 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 13. Maddesine göre, yaşadığı kentin yönetimine katılmak her bireyin hakkıdır.

KENTSEL KAMUSAL ALANLAR ve MÜŞTEREKLER

- Kıyılar, plajlar, parklar, iskeleler, koru, orman ve mesire yerleri gibi yeşil alanlar, fidanlıklar, bostanlar, çeşmeler, tarih ve kültür varlıkları, hafıza mekanları, halk kütüphaneleri, aşevleri, semt pazarları, afet toplanma alanları kentlilerin müştereğidir. Kentsel kamusal alanların ve müştereklerin özelleştirilerek kentlilerden koparılmasının engellenmesi, korunması ve gerekli bakımlarının yapılması Sarıyer Belediyesi’nin önceliklerinden olmalıdır.

KONUT

- Konut bir meta ya da finans varlığı değil, insan onuruna yaraşan bir yaşam standardı için gerekli bir sosyal ekonomik haktır. Sarıyer Belediyesi de Konut Hakkı’nı evrensel insan hakları mekanizmalarında geçtiği üzere mülkiyetten bağımsız bir hak olarak tanımalı ve bu yönde çalışmalar yapmalıdır.

EKOLOJİ & İKLİM

- Ekolojik tahribat ve gün geçtikçe yakıcı bir hale gelen iklim değişikliği, başta genç nesiller olmak üzere hepimizin sorunu olarak karşımızdadır. Öte yandan, sadece Sarıyer’in değil İstanbul’un yaşam destek sistemi Kuzey Ormanları bölgesi, kentleşme pratikleri ve mega projelerin bölgeyi hedef almasından dolayı büyük bir tahribat altında bulunmaktadır. Bölgenin temiz hava, temiz su, temiz gıda, iklimin dengelenmesi gibi ekosistem hizmetlerini göz ardı eden rant odaklı bir yaklaşım yerine, doğayı, kentte yaşayanların 3 sağlığını ve gelecek nesilleri odağına alan bir belediyecilik anlayışı, Sarıyer Belediyesi’nin bir diğer önceliği olmalıdır.

ULAŞIM

- Boğaz’ın incisi Sarıyer, deniz kıyısında yer almasına rağmen deniz ulaşımından yeterince yararlanamamaktadır. Otomobil kentleri yaratan merkezi politikalar sonucunda Sarıyer kontrolsüz büyüme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Araç trafiğini daha hızlı akıtmak bahanesiyle inşa edilen 3. köprü Sarıyer sınırları içinde Kuzey Ormanları üzerinde büyük tahribat bırakırken, kıyı dolguları gibi geçici çözümler trafiğe çözüm olmamasının yanı sıra deniz ekosistemine zarar vermektedir.

YAŞAM ODAKLI SARIYER İÇİN

- Yerel yönetimler gündelik yaşamamımızla ilgili olarak mekansal, toplumsal, sosyo kültürel, ekonomik, tüm ortak gereksinimlerimizi karşılamayı, ortak sorunlarımızı çözmeyi amaçlar. Kadının, çocuk, hasta, yaşlı bakımına hapsedilmesine, dolayısıyla iş hayatından, sosyal-kamusal alandan uzaklaştırılmasına karşı politikalar geliştirilmeli, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır. Tüm mahalli idarelerde düzenli olarak toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmelidir.

SARIYER'DE ENGELSİZ YAŞAM

- Uygun olmayan çevresel ve toplumsal koşullar bedensel, duyusal ve ruhsal yetersizlik gibi tıbbi olguları ENGEL durumuna dönüştürmektedir. Engelliler, yaşlılar, hastalar, çocuklar, hamile ve bebek arabalı ebeveynler ve benzer sorunlar yaşayan bireylerin kentsel ve toplumsal yaşama eşit katılımını sağlayan bir Sarıyer istiyoruz ve belediyenin de bu yönde somut adımlar atmasını bekliyoruz. Unutulmamalıdır ki 'engelliler' özel ihtiyaçları olan eşit yurttaşlardır. Bu bakımdan yapılan çalışmalar 'Yardım' değil 'hak' temelli yaklaşımla olmalı, belediye personeli bu konuda eğitilmelidir.

SARIYER'DE HAYVAN HAKLARI

- Sarıyer, gerek kent hayvanları gerekse yaban hayvanları popülasyonunun yoğun olarak bulunduğu bir ilçe olarak öne çıkmaktadır. Belediye, hayvanlara yönelik belirleyeceği politika ve stratejileri, mutlaka ilçemizdeki sivil toplum kuruluşları ve hayvan koruma gönüllülerinin talepleri doğrultusunda, hayvanları mağdur etmeyecek, onların yaşam haklarını ve beden dokunulmazlığı haklarını ihlâl etmeyecek şekilde belirlemelidir. Sarıyer’i planlarken, hayvanların da toplumun bir parçası olduğu unutulmamalıdır

SARIYER'DE KÜLTÜREL PLANLAMA

- Sarıyer’ın sosyokültürel özelliklerine uygun kapsayıcı politikalar üretmek, planlama süreçlerine kültürü stratejik ve bütünsel bir şekilde dahil edilmesi Sarıyer Belediyesi’nin sorumluluğundadır. Kültürel planlama; Sarıyerliler’in yaşam biçimlerini, çevreyle kurdukları ilişkiyi, inanç ve alışkanlıklarının gündelik hayatlarına etkisi, geçmişlerinden gelen değerlerinin, kentsel çevrenin tarihi, sembolik özellikleri ile toplumsal hafızadaki yeri gibi farklı dinamikleri içerir. Tüm bu bütüncül bakışla kültürel planlama yaklaşımında sayısal verilerin yanı sıra sosyal faydayı da ölçümleyecek niteliksel göstergeler belirlenmelidir.

EĞİTİM VE SPOR

- Sarıyer Belediyesi, Sarıyerliler’in eğitim ihtiyaçlarına yönelik olarak nitelikli bir eğitim sağlayabilir. Her mahallede mahallelinin ihtiyacına uygun eğitim programları düzenlenmeli, özendirici spor faaliyetleri gerçekleştirilmelidir.